Bu sadece Hüseyin Üneş’e ve yönetimine yazmaz!

En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim.

Beşiktaş mağlubiyeti de ortaya koymuştur ki mevcut kadro yetersizdir.

Nasıl hocalar maç için onbir tercihleri yapıyor ve bu tercihlerin yanlış olduğu belirtiliyor ise, yönetimin de kadro tercihinin yanlış olduğu sonucu ortaya çıkmıştır.

Yeterli mali kaynak vardı, yoktu o ayrı bir konu.

Erzurum eğer bu duruma gelmişse sezon başı yapılan yanlış kadro mühendisliği yüzünden gelmiştir.

Bu takım eğer ligin en çok gol yiyen takımı olmuşsa, 10 haftadır galibiyete hasret kalmışsa, ligin de dibine demir atmışsa sezon başında yapılan yanlışlıklar yüzündendir.

Ve ve bu yanlışlıkların müsebbibi Hüseyin Üneş ve yönetimidir.

Bir, iki oyuncu hariç, transferler istenilen seviyede değil.

Hele de diğer rakiplerin yaptıkları transferlere ve sergiledikleri oyuna bakınca bu daha da net ortaya çıkıyor.

Mutlaka ki Hüseyin Üneş ve yönetimi, bu ligi kaldırabileceğine inandıkları, takımı üst sıralarda tutacaklarına inandıkları oyuncular ile anlaşmıştır.

***

Zaten Üneş başkanın ‘’Hedefimiz ilk 10’’ açıklaması da niyetlerini ortaya koymuştu.

Ard niyetli transferin yapıldığını söyleyemem.

Ama gelinen noktada görülmüştür ki hedef tutturulmamıştır.

Özellikle Ankaragücü ve Kayseri deplasmanlarından galibiyet ile dönülmesi aldatıcı olmuştur.

İnanıyorum ki aynı mevcut kadro ile aynı deplasmanlara bugün çıkılsa her iki maçın da galibiyet ile tamamlanacağının bir garantisi yok.

Haa, bunu da söylemeden geçemeyeceğim.

Sezon başı yapılan transferler bugün eğer sorgulanma noktasına gelmişse Hüseyin Üneş ve yönetimi tek sorumlu değildir.

Kesinlikle taktığım falan yok.

Çünkü kendisi ile bir alıp veremediğim yok.

Bu mesele giden teknik direktör Mehmet Özdilek’e de yazar!

Şifo istemesiydi onca oyuncu da bugün olmazdı.

O’nun istemediği bir oyuncu da hiçbir şekilde alınamazdı, bir defa bunu kabul etmezdi, nokta!

TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Zeki adamlar söyleyecek bir şeyleri olduğu için konuşurlar. Aptallar, konuşmaları gerektiği için ( Platon)

DUVARIN DİLİ :

Tabii ki şans bana da gülüyor. Ama ağzıyla değil!