Erzurum’da futbol denince takımsal bazda akla ilk gelen isim Erzurumspor ve saha olarak ise 3 Temmuz Stadyumu gelmektedir.
Ben ve benim gibi bir çok ismin hayaliydi, umuduydu sevinç kaynağıydı Erzurumspor…
Bugün yaşasaydı 45 yaşında olacaktı uluçınar…
Ama olsun çift başlı kartal armalı, Mavi-beyaz formalı yenilmez armada bir efsane gibi kalbimizde yaşıyor.
Ömrümüz var olduğu müddetçe bana ‘hangi takımı tutuyorsun’ diye sorarlarsa, hiç çekinmeden ‘Erzurumspor’ derim.
Bir şehir efsanesi gibi çocukluğu 3 Temmuz Stadı’nda geçmiş biri olarak benim en büyük şehir efsanem ve kahramanım da Erzurumspor’dur.
Zaten hiç kimsenin böylesine büyük bir etiketi markayı bir çırpıda silemediğine tanıklık etmekteyiz, her ortamda.
Artık profesyonel anlamda Erzurum’un tek futbol kulübü Büyükşehir Belediyespor…
Şu anda şehrin tek profesyonel temsilcisi Belediyespor, başarılı olmak zorundadır.
Peki ne katkısı vardı Erzurumspor hala yaşasaydı…
Erzurum’da 3 Temmuz Stadı’nın tozunu toprağını yutanlar çok iyi bilirler.
O stadyuma giren hangi kulüpte oynarsa oynasın 7-12 yaş grubundaki çocukların hayallerinde Erzurumspor forması vardı.
Bu sadece minik yaş grubundaki çocukların değil Köy Hizmetlerinden, TEDAŞ 12 Mart’a, Palandökenspor’dan zamanın Maliyespor’una, Pasinler, Oltu Aşkale gibi ilçe takımlarımızın amatör yaş grubundaki gençlerimizin de hayalinde bir takım vardı,
Erzurumspor..
Erzurumspor yetkilileri ise bu takımlarımızın maçlarını sürekli seyreder en iyilerini gözüne kestirir, ve PAF takımına, Amatör ve süper genç ve minik takımına takviyeler yapardı.
Futbolcunun belli bir hedef doğrultusunda çalışması kendisini sürekli geliştirmesi bu ildeki futbolcu potansiyelinin kaliteli olmasını sağlamıştır.
Erzurumspor’un 1. Lig’deki kadrosunda Zaferlerin, Kürşatların, Serhatların, Serkanların, Atiklerin, İbrahim Egelerin olması sürekli futbolcuların azmini ve yükselme isteğini tetiklemiştir.
Şu anda faal 20 kulüp var. 9 tanesi 1. Amatör Kümede, gerisi ikinci amatör kümede yer alıyor.
2010’da 1193 lisanslı futbolcu vardı.
2011’de bu rakam 1191’e düştü.
Bugün itibari ile lisanslı Futbolcu sayısı 931...
Durun Söyleyeyim eskiden yazın tozu toprağı kışın çamuru pisliği, şimdi ise iki sentetik çim saha yapıldı pırıl pırıl tertemiz.
Eskiden yan saha ve 3 temmuz dışında saha yoktu şimdi ise 3 Temmuz sentetik sahaları, Kazım Karabekir sentetik sahaları. Oltu ve Aşkale’ye yapılan sentetikler de cabası…
Neymiş stadın ışıkları yokmuş kulüpler onun için kapanmış, futbola olan ilgi bu yüzden azalmış.
Faal futbolcu sayısının düşmesinin sebebi buymuş..!
Evet keşke ışıklarda olsa.
Bir spor adamı olarak bu konuda hem fikirim.
Fakat 3 Temmuz camiasının ve Erzurum”da futbolu yönetenlerin başarısızlıklarını aydınlatmaya bağlamaları akla mantığa sığmıyor.
Yıllardır futbolu takip eden birisi olarak benim tespitim Erzurum futbolu artık yeni yüzleri istiyor.
Eskilerden çok sıkıldı bu memleket.
Futboldan uzaklaşan genç çocuklarımızı dinleyerek bu kanıya vardım.
Gençlerimiz antrenörlerimizin küstürmeleriyle kavgalarıyla bırakıyor, artık adım atmaz oluyor 3 Temmuz Stadı’na…
Antrenörlük sadece futbolu iyi bilmek değildir.
Ailesi tarafından sana teslim edilen gencecik civanları başarılı bir sporcu olmasının yanında ahlaki değerleri de öğreterek topluma faydalı bir insan olmasını sağlamaktır.
Bugün en küçük düzlük bulduğunda top koşturan Trabzonlular nasıl başarılı olmuş, yurdun her bir köşesinde Trabzonlu bir futbolcu, antrenör, hakem yada gözlemciye rastlamak mümkün.
Birileri sudan bahanelerle belden aşağı vuruyor.
Yazık…
suat bey takımların kapanmasında direkt etkılı olmayabılır fakat sporcu sayısının azalmasında sporcuların futbolu erkenden bırakmasında dırekt etken antrenordur