BU YAZI DA ERZURUM'DAKİ CHP'YE GELSİN!

Makamı da güftesi de olumsuz bu şarkıyı CHP için yazdık. Haydi dinleyin, bu şarkı sizin için!

Yazıklar olsun!

..

2 Şubat pazar günü CHP, İl Başkanlığı seçimini yaptı!

Ne seçim ama!

Parti içi demokrasi diyince, mangalda kül bırakmayan CHP, Erzurum'da demokrasinin yanından bile geçmiyor!

Parti örgütü değil sanki çete, delege değil sanki fedai!

Her zaman şunu söylerim, hangi partiye gönül verirseniz verin, hangi ideolojiye sahip olursanız olun; ama önce delikanlı olun!

Bu sözümü Erzurum'daki CHP'nin bir kısım delegelerinedir!

Bakın siz şu işe.

İl Başkanlığına aday olan Orhun Bozkurt, konuşmasını yaparken, bir kısım delikanlılar(!) tarafından saldırıya uğruyor.

Hem de eşinin yanında!

Kadıncağız yere düşüyor!

Yani bir yerdeki kadını tekmelemedikleri kalıyor!

Gazeteci bir arkadaşımın sözü geldi aklıma, "sen nasıl bir fotoğrafsın," derdi.

Şimdi ben diyorum, siz nasıl bir fotoğrafsınız!

Çirkinleştiniz, sarardınız, kırıldınız, yıprandınız; ama hâlâ bu fotoğrafı çerçeveletip partinize asmak istiyorsunuz!

Türkiye'de ana muhalefet olan bir partinin Erzurum'daki örgütü, bu kafayla değil bu kentte muhalefet yapması, tabela partisi olmayı bile hak etmiyor. Kimse kusura bakmasın ama muhalefet yerine itilafı seçen zihniyetten, ne köy olur ne de kasaba!

Eğer demokrasiyi savunuyor isek, bana ne CHP'nin içi işlerinden diyerek, kenara çekilmek olmaz!

Bir aday çıkıyor. Adı Orhan Bozkurt.

Üniversite mezunu, yaşamın her alanına gerçekçi bakan, doğru bildiği yoldan dönmeyen, inandığı ne ise, onu çekinmeden söyleyen biri!

Ve kıt imkânlarıyla CHP'li olarak mücadele eden, kendi kentinde partisini büyütmeye çalışan bir partili. CHP'yi ister sevin, ister sevmeyin, ister oy verin, ister vermeyin; ama biraz adaletli olmak gerekmez mi!?

Yalnız bir kurt gibi mücadele veren Bozkurt'a bu yapılır mı yani!

Hem de eşinin yanında!

Sizin insanlığını, kültürünüz, delikanlılığınız nerede!

Fikre saygıyı ve konuşma özgürlüğünü savunan CHP'ye bakın siz!

İl başkanlığı için yarışan bir adayın söylediklerini, yaptığı özeleştiriyi kabullenmeyenler, kürsüye yürüyüp susturmak için saldırıyorlar.

Hem de eşinin yanında!

Parti içi demokrasiyi, fikir özgürlüğünü savunmayan bir parti olsa, deriz ki adamların zaten zihniyeti bu, başka şey beklenmez!

Ancak, hem bunları savun, hem de böylesi çirkin bir eyleme utanmadan imza at!

Yesinler sizin anlayışınızı!

CHP muhalefetteyken böyle ise, bir de iktidar olursa, demek ki Erzurum'da böyle bir kongrede saldırmak az kalacak, kan gövdeyi götürecek!

Anlamadığım ise, bütün bunlardan CHP Genel Merkezi'nin haberi olmuyor mu; olmuyorsa çok ayıp, oluyor da sessiz kalıyorsa bu daha da ayıp!

Sen kalk, bir aday konuşurken, saldır, hem de eşinin yanında!

"Eşinin yanında," cümlesine sık sık vurgu yapmamın nedeni, birilerine demokrat duruşu hatırlatmaktan öte, delikanlılığı hatırlatmaktır!

"Bu yoldan dönülmez ise, CHP Erzurum'da uzun yıllar konuşulacak bir kara çalmıştır." Tırnak içine aldığım bu tespit bana değil, bana telefon ederek, üyelikten de ayrılacağını söyleyen bir partiliye ait.

Hak, hukuk, adalet, diye yürüyen CHP, önce kendi örgütlerinde sağlasın bunu, dersek kimse küsmez sanırım.

Bu yazıyı okuyanlar, lütfen empati yapsın!

Size eşinizin yanında birileri saldırsa ne yaparsınız!?

Cevabınızı biliyorum!

Geçmiş olsun Bozkurt! Sabır da bir erdemdir!

Siyaset tezgâhın da olsa da delikanlılığın bir raconu vardır.

Erzurum'da bazı kendini bilmez CHP'li geçinenler bunun da içine etti!

Erzurum'da delikanlılığı bir skala gibi görenlerden oy beklemek, bulutsuz havada yağmuru gözlemek gibidir artık!

Sen kalk, bir aday konuşurken üzerine yürü, hem de eşinin yanında!

Bu sözüm CHP Genel Merkezi'ne; Sayın Kılıçdaroğlu'na yumruk atan inek hırsızını eleştireceğine, sen önce kendi öküzlerini gör!

Çok mu acıttı!

Ne yapalım, gerçekler acıtır!

Her hangi bir seçimde aday olursunuz; kazanır ya da kaybedersiniz; bu çok doğaldır; ama şunu söyleyelim ki bu kentte delikanlılığınızı kaybederseniz, her şeyinizi kaybetmiş sayılırsınız.

Bu da böyle biline!