Sağık Bakanı Fahrettin Koca’nın dün Erzurum’da yaptığı ilk açıklamanın yaygın medyadaki etkisi büyük oldu…
İstanbul ve Bursa başta olmak üzere vaka sayılarında yine bir artışın söz konusu olduğunu dile getiren Bakan Koca, rehavet uyarısı yaptı, maske ve mesafe kuralını hatırlattı…
Neyse…
Bu uyarılar yaygın basın kuruluşları tarafından son dakika gelişmesi olarak duyurulurken, habere ilişkin yorumlarda ne var ne yok diye şöyle bir gözden geçirelim istedik…
Çok ilginçtir!
Türkiye’deki Koronavirüs vakalarından doğrudan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı sorumlu tutan dangalaklara bile rastladık…
Adamcağız “şehir hastanesi” diyor, “sağlık altyapısı” diyor ve ihtiyaçlara fazlasıyla cevap verebilecek yoğun bakım yatak kapasitesinden bahsediyor; ama bazı hödükler vaka sayılarının artış eğilimine girmiş olmasından halen daha Bakan Koca’yı sorumlu tutuyor…
Üstelik pişkin pişkin bir de “Avrupa”yı örnek gösteriyor!
Sanki salgınla mücadelede sınıfta kalmış olan ülkeler, Avrupa ülkeleri değilmiş gibi!..
Sanki hastanelerde yer olmadığı için enfekte olmuş insanların bahçelerde yatırıldığı ülkeler, Avrupa ülkeleri değilmiş gibi!..
Ayıptır, ayıp!
Yani bir insanının kendi ülkesindeki sağlık sistemini bu kadar aşağılayabilmesi için ya vicdanının çatlamış yahut da akli melekelerini tümüyle kaybetmiş olması gerekir be!
Neymiş, test sonuçları geç çıkıyormuş!
Gecikir elbette…
Sen ve senin gibi hödükler maske-mesafe kuralına uymadığı müddetçe test sayısı da artar, sonuç süresi de uzar…
Anlayacağınız öyle bir nefret bürümüş ki adamların gözünü; iğneyi kendilerine hiç batırmadan çuvaldızı alıp canına geçiyorlar karşıdakinin…
Hayret ki, hayret!
Ne olur yani, bir kez de teşekkür etmeyi deneseniz!
“Bereket, şehir hastaneleri yapıldı da, sağlık altyapımız bu mücadede en büyük destekçimiz oldu” deseniz mesela, kıyamet mi kopar?
Test sorunu olmadı, yatak sorunu olmadı, yoğun bakım sorunu olmadı…
Bunların hiç mi önemi yok yani?
Bunlar hiç mi görünmüyor gözünüze be?
Varsa-yoksa gereksiz eleştiri…
Varsa-yoksa içi boş muhalefet…
Keşke…
Türkiye’deki sağlık sistemini eleştirmeyi marifet sayanlar, salgınla mücadele sürecinde üzerlerine düşen sorumluluğu da yerine getirseydiler…
Zihinlerini, fikirlerini ve vicdanlarını örtmek yerine, maskeleri ağız ve burunlarını kapatmak için kullansaydılar keşke…
Öyle ya!
Hiç olmazsa bir işe yaramış olurlardı…
Ama şimdi bakıyoruz da, mide bulandırmaktan başka hiçbir işe yaramıyorlar artık…