Evet!.. Pazar akşamı Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan Derbi maçı sonrası üzücü olay yaşandı. Gençi adına derbi diyoruz, dünyanın en büyük derbileri arasında yer aldığını söylüyoruz. Ama derbi demek için adeta bin şahit lazımdı. Doksan dakikada kaleci Muslera GS adına, Volkan Demirel FB adına birer yüzde yüzlük golü önledi. İşte o anda maçı anlatan spiker “İki kalecide bu akşam muhteşem. Muhteşem kurtarışlar yaptı” dedi. Evet, iki kaleci sadece birer kez gol kurtarışı yapınca bir anda muhteşem oldular. Hayret, bizde yuttuk... Yıldır futbol maçı izliyorum. İlk kez bu kadar heyecandan uzak bir maç izledim. Galatasaraylı futbolcular şampiyon olunca ligin bitimine 2 hafta kala tatile çıkmışlar. Bedenleri, Şükrü Saraçoğlu’nda kafaları Bodrum’da, Çeşme’de Marmariste, Antalya’daydı. Fenerbahçeliler de rakibine ayak uydurmuştu. Cüneyt Çakır, olmasaydı. Maç 1-1 biterdi. Çünkü Ebue’ye yapılan hareket yüzde yüz fauldü... Ben arada değilim, Ebue’de bunu ilk kez yapmıyor. Girmişsin topla adamın arasına, at gitsin kornere... Sen kornere atmazsan topu, Webo’da keser adama cezasını... İşte Pazar günü sade adı derbi olan maçın içinde tek akıllarda kalan konu Volkan’la Sabri arasında yaşanan ve sonu kırmızı ile sonuçlanan sahne oldu. Maçın bitiş düdüğü ise tam bir rezaletti. Böylesi de ancak Türkiye’de olur, dedirten hareketler. Galatasaray bir avuç azınlık gibi orta yuvarlakta güya şampiyonluk kutlamaları yapıyor. İki üç saniye gibi bir şey sürüyor. Ne bağırdıkları bile duyulmuyordu. Öte tarafta ev sahibi Fenerbahçe, tartışmalı bir golle 2-1 galip gelmenin sevincini taraftarı ile kutluyordu. Bir çok şehirde de Şükrü Saraçoğlu’nda yaşananan sahlere tekrarlanıyordu. Fenerbahçeliler, Galatasaray’ı yenmenin, Galatasaraylılar da şampiyonluğu kutlamak için meydanlara dökülünce, ortaya komik görüntüler çıktı. Kolpaçino filmini ya da Rahmetli Kemal Sunal’ın filmlerini izlemeye bir anda gerek kalmadı. Yıllar önce Ali Samiyen’deki sulu derbi, şakalı sulu derbiye dönüşmüştü.
Tüm bu komedilerin arasında en üzücü olay kuşkusuz Burak Yıldırım adlı 22 yaşındaki gençliğinin baharında katledilmesiydi. İstanbul’un göbeğinde bıçaklanarak öldürülen Burak Yıldırım hepimizi üzüntüye boğdu. Kimileri dedi Burak Erzurumlu imiş, Vallahi Burak Yıldırım’ın nereli olduğu beni ilgilendirmiyor. Erzurumlu da olsa, Totaklı da olsa Çorumlu da olsa, öldürülen gencecik bir fidandı. Ve bu ülkenin bir evladıydı. Adeta bir hiç uğruna öldürülmüştü Burak...
Burak Yıldırım’ın öldürülüğü gecenin ardından yaşanan gecede Fenerbahçeli futbolcular ile Galatasaraylı futbolcuların Gayrettepe’de ve Reina’da eğlendikleri haberleri internet sitelerinde dolaşıyordu. Onlar, futboldan milyonları kazanıp gününü gün eden, futbol kahramanlarıydı. Ama ölen Burak Yıldırım, futbolun sadece bir figuranıydı. GS’li ve FB’li eğlenen topçulara sesleniyorum. Eğlenebilirsiniz bu sizin tercihiniz. En azından Burak Yıldırım’ın cenazesine saygınız olsaydı da, o eğlencenizi bir iki gün erteleseydiniz. O, ölen Fenerbahçeli de sizler için öldü. Öldüren de her kim ise futbol fanatizmi için öldürdü. Burada olan iki aileye oldu. Yani öldüren ile ödürülen gencin ailelerine... Burak ölmüş kimin umurunda, Gayrettepe’de ve Reina’da eğlenmeye devam...