Yavuz İncedal’ın bıraktığı sezondan sonra BB Erzurumspor’u izlememiş, açıkçası çok da ligde mücadele eden sonraki takımları merak etmemiştim.
İlk defa bu sezon başlarında stada gidip yeniden koyuldum Erzurum takımının maçlarını izlemeye.
Daha ligin başlarında seyrettiğim bu Erzurum’un oyuncu kadrosunu beğenmiş ve de yönetime böyle bir ekip oluşturduğu için teşekkür etmiştim. Gerçekten bu oyuncu grubu son derece arzulu, istekli ve de aç’tı! Oyun devamlılığı sorunu yaşamasına karşın bir şekilde sonuca gitmesini becerebiliyordu. Herşeyden önemlisi de oyuncuların hemen hemen hepsi aynı eşdeğerde oyunculardı. Açıkçası görülüyordu. Birileri bayağı bir işçilik yapmıştı! Ne biri birinden fazla ne de biri diğerinden eksikti. En çok tuttuğum taraf da oydu. Nobre gibi önemli bir oyuncunun da o kadroya dahil edilmesi ballı kaymak oldu ve gerisi çorap söküğü gibi geldi. Murat Palulu’nun, Ferit’in açlığını anlardım da Nobre’nin bu kadar şampiyonluğa aç olacağını sanmazdım, bravo doğrusu! Ne varki iç saha alınan şok mağlubiyetler ve de gerek taktiksel ve gerekse oyuncu değişikliği anlamındaki yanlışlıklar bu takımı yarıştan uzaklaştırdı. Her ne kadar onca puanı almasına rağmen ben (hakkını helal etsin) Ahmet Yıldırım ile bu yarışı hiç önde biriteceğine inanmadım, inanmadığımı da her fırsatta ifade ettim. Açıkçası Erzurum Ahmet hoca ile play_off yarışına da girseydi ne olurdu, bende halen daha soru işaretidir. Nihayetinde bir hoca değişikliği takımı yeniden havaya soktu ve direkt olmasa da play-off’dan mutlu sona ulaşılmasını sağladı. Gümüşhane karşısında elde edilen galibiyet sayesinde Erzurum artık olması gereken yerde! Kesinlikle ne üçüncü ligi ve ne de ikinci ligi hak etmiyordu. Sıradan bir takımla oynadığı maçı dahi 10 bin kişiye karşı oynayan bir takımın yeri elbette ki alt ligler olmamalıydı. Elde edilen zafer büyük. Hele üst üste lig terfisi taktire şayan. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen başta olmak üzere Ali Demirhan’dan masör Ahmet’e kadar herkesin zaferde payı var ve kocaman bir teşekkürü hak etmişlerdir. Kuru bir teşekkür de değil, bayağı bayağı bir teşekkür edilmeli! Dün Erzurum’u Erhan Çelenk TFF ligine taşıdı sanmayın. Herkesin o çorbada tuzu var. Sadece Erhan’a o payeyi vermek diğerlerine haksızlık olur. Kaldı ki Erhan da bunu istemez. Ersel’inden Nobre’sine, Albayrak’ından Halil İbrahim’ine, Doğancan’ından giden Fahri Tatan’ına kadar herkese yazılmalıdır o gol. Ya taraftar? Birkaç tatsızlığına karşın onlar da o golde imzası olan oyunculardı. Bazı tatsızlıklarına ve fevriliklerine rağmen yaptıkları az-buz değildi. Vodafon Arena’da ‘çelenk’ koyma töreninden sonra saygı duruşuna geçildi! Bize, ait olduğumuz yeri kazandıran herkesin önünde saygı ile eğiliyorum.