Corona virüsüne karşı tüm dünya olarak büyük bir savaşın içindeyiz.
Dalgalar halinde dünyaya yayılan bu amansız düşmana karşı en büyük mücadeleyi şüphesiz sağlıkçılar vermektedir.
Cephenin en ön safında çarpışan sağlıkçıların fedakârca çalışmaları her türlü takdirin üzerindedir ve tarih bu şanlı mücadelenin kahramanlarını sayfalarına altın harflerle yazacaktır.
Başta hekimlerimiz olmak üzere, tüm sağlık çalışanları büyük bir risk altında hastalarına şifa sunmaya çalışırken ağır bir iş yoğunluğunun da yükünü üstlenmiş durumdalar.
Hem kendilerini ve ailelerini korumak, hemde hastalarına şifa vermek için ter döken sağlıkçılar enerjilerinin tümünü kullanıp bu savaştan zaferle çıkmak azmindeler.
Aylardır evlerine gitmeyen, çocuklarına sarılmayan, anne babasını görmeyen sağlıkçıların olağan üstü gayretleri tüm vicdan sahiplerinin kalplerini fethetmiştir.
Vakaların her geçen gün arttığı bu günlerde, sağlıkçıların özverili çalışmalarını takdir ederken, kendini bilmez bir takım ahlaksızların sağlık çalışanlarına karşı yaptıkları şiddet görüntüleriyle de yüreklerimiz yanıyor.
Bu şiddetin son örneği Ankara Keçiören’de yaşandı.
Haber kanallarındaki görüntüleri izlerken toplum olarak utandık, sıkıldık, öfkelendik bu kadar alçaklık olmaz dedik.
Hastasını kurtarmak için canla başla mücadele eden sağlıkçıların kendi canlarını kurtarmak için barikat kurma görüntüleri toplum olarak hepimizi yaraladı.
Geçmiş yıllarda hekimlere ve sağlık çalışanlarına karşı görmediğimiz şiddet olaylarının alınan tedbirlere rağmen son yıllarda artması ve devam etmesi kabul edilebilir bir durum değildir.
Zor bir süreçten geçiyoruz. Virüs düşmanı tüm gücüyle insanlara saldırırken bu tehlikenin önünde göğüslerini siper eden sağlıkçıların maddi ve manevi desteğe ihtiyaç duyduklarını biliyoruz.
Bu savaşın ortasında sağlıkçılara karşı her türlü şiddeti yapanlar düşman saflarında yer alan hainlerden farklı değillerdir.
Olağanüstü bir gayretle çalışan sağlık çalışanlarına yapılan her türlü şiddet ve hakaret kamu vicdanını yaralamaktadır.
Öfke patlamasının yaşandığı ülkemizde kadına şiddetin vakay-i adiyye haline gelmesi; yolda, sokakta, trafikte yaşanan şiddet olaylarının sağlık çalışanlarına yönelmesi, cezaların caydırıcı ve yetersiz olduğu tartışmasını gündeme taşımaktadır.
Bu edepsizlere hadlerini bildirmek şüphesiz hukuk devletinin belirleyeceği kurallar dahilinde olmalıdır. Toplum olarak “Yapanın yanına kar kalmadığı” bir sistemin beklentisi içerisinde olduğumuzu yetkililere duyurmak isteriz.
Bu münasebetle, yaşanan olaylardan dolayı sağlık çalışanlarına yapılan her türlü şiddeti lanetliyor ve bu şiddeti uygulayan magandaların cezalarını en ağır biçimde çekmelerini temenni ediyoruz. İçinde bulunduğumuz bu zorlu savaşta hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarına Allahtan rahmet ,cephede cansiperane görevlerini yapanlara sağlık ve esenlikler diliyoruz.