Baktım, BB Erzurumspor en son deplasman galibiyetini haftalar önce Elazığ’dan almış. Geçtiğimiz yılın Aralık ayının 17’sinde deplasmanda 10 kişi maçı tamamlayan Elazığ’ı tek golle geçen Erzurum, o gün bugündür dış saha galibiyeti alamıyor. Dünkü Denizli maçı bana göre o Elazığ deplasmanından bile kolay kazanılan bir maçtı. Çok açık görülüyordu. Atılacak erken bir gol Denizli’nin fişinin çekilmesi anlamını taşıyacaktı. Hele de maçın daha ilk dakikalarında öne geçmişken böylesi bir maçı yenik bitiriyorsan bırak onu, bunu, sen kümede kalmaya bak! 3 oyuncu değişikliğini de zorunlu yapmak zorunda kalan bir takım karşısında yeniliyorsan bırak play-off’u başkaları filan oynasın!
***
BB Erzurumspor’da tespit ettiğim bir hastalıktır bu. Öne geçme kadar öndeyken bu takımda o arzu çok yok! Nobre’nin golüne kadar Erzurum iştahlıydı. Buram buram gol kokuyordu. Ama Erzurum’un gol için enerjisi o ilk gole kadarmış. Oyuncu kalitesi bakımından Denizli’den fevkalede iyi olan, ‘iri’ olan, daha ‘diri’ olan Erzurum’un, ikinci gol için aynı arzu ve direnci gösterememesi, soyunma odasına önde girme hayali neticede olumsuz etken oldu. Çok amatörce bir düşünceydi o! Daha ilk yarıda Denizli’nin işini bitirmesi gereken Erzurum, ikinci yarıda başına gelenleri bir yerde haketti. Kabül, el hak tamam. Burhan’ın ikinci yarının başlarında kale önünde ‘cillop’ gibi gelen o topa dokunamaması kabul kırılma anı olabilir. Buna takılmak, olsa olsa seyircini aldatmak olur. Ama asıl problem ve de soru işareti öyle bir pozisyonun ikincisinin ilerleyen dakikalarda gelmemesidir. İyi takım sadece skor olarak değil, oyun olarak da hep önde olmayı sürdüren takımdır. Hele de rakip penaltı da kaçıran bir rakipse ve bu ligin en az galip gelen takımıysa sen öyle bir deplasman galibiyetini zaten bence de unut gitsin.
***
Gol atan Nobre de dahil bana dün 10 puan aşağısında olan rakibi karşısında Erzurum’da en iyi oynayan 5 tane adam kimse sayamaz. Birinci yarı için biraz sayarım, ama ikinci yarı için öyle bir şey istemeyin benden. Oyuncu değişiklikleri oyuncular skora ve oyuna katkı sağlasınlar diye yapılır. Hele Savage ve Bekamenga sadece dekordan ibaret değişiklikler. Zaten Erzurum’da çok görmedik ki oyuncu değişiklikleri tabiri caizse bir eme yarasın. Geçen hafta Eskişehir’in evinde 2-1 yenerken de Erzurum’u beğenmediğimi söylemiştim. Çabuk oynama sorunu gibi fizik olarak da düşüş var. Saman alevine benziyor Erzurum takımı. Bir yanıyor, bir sönüyor. En iyi oynadığı iki maçı hatırlıyorum, biri Ankaragücü diğeri Rize maçıydı. İşin garibi bu iki maçında da sahadan beraberlikle ayrılmıştı.
***
Birkaç oyuncunun üzerine kurulu bir takım görüntüsü veren Erzurum’un play-off’a çıkmadan önce oyununu yukarı çekmesi lazım Görünen o ki Mehmet hoca şapkadan tavşan çıkartacaksa bunu iç sahalarda yapacak! Bu gidişle bir deplasmandan galip gelmişliği olacak, o da Elazığ olacak. İnsanın en çok da sadece ilk galibiyetini alan düşmesi kesin Gaziantep takımıyla deplasmanda oynadığı maçı da kazanamamasına şaşası geliyor. Bu hafta Giresun ile yine kritik bir maça çıkacak Erzurum. Her iki takım da play-off’u hedefleyen takımlar ve zorluk derecesi yüksek bir maç İki takımın da haftayı hem de düşme hattındaki takımlara karşı mağlup bitirmiş olması, her türlü sonuca gebe gibi görünüyor. Erzurum’un çok isteyen Denizli karşısında mağlup olması ancak ve ancak Giresun galibiyeti ile telafi edilir, benden söylemesi. Bu seyirci yakından bilirim, küsünce çok pis küser. Aksi bir netice halinde o dolu tribünleri daha zor görürsünüz. Nokta.
--