Cuma namazına gidiyorsunuz, gidiyoruz; Allah kabul etsin!
Ancak hem görevliler, hem görevlileri yönlendiren müftülükler, hem cemaat bazı alışkanlıkları ya terk etmeli ya düzeltmelidir.
Hutbe hazırlanış itibariyle oldukça yüklü, uzun, sıkıcı!
Araştırmalar gösteriyor ki; topluma hitap ettiğinizde; görsel olmayan hiçbir konuşma, seminer, anlatma insanları hem etkilemiyor ve akıllarında ana tema bile kalmıyor!
Yüzde ile ifade edildiğinde; bir saat sonra sadece yüzde on beş kişi temayı hatırlıyor, yüzde iki kişi ise üçüncü cümleden sonrasını hatırlıyor!
Görsel olmayan hiçbir konuyu anlatmak dinleyenlere ilginç gelmiyor, aklında tutmuyor, tutamıyor! Çünkü dinlemiyor, dinleyemiyor!
Hutbeye hoca çıktığında eline müftülüklerce yazıp verilmiş uzun bir kâğıdı okumaya çalışıyor. Bazı hocalar belli ki daha önce iyice okumadıklarından ve hazırlık yapmadıklarından ya heceliyorlar, ya duraklayarak okumaktadırlar. Okumak, anlatmak; hitap etme becerisiyle alakalı olsa da iyi bir hazırlık bu tür kusurları kapatabilir.
Çok şey anlatmak heyecanı ile hazırlanan hutbeler aslında hiçbir şey anlatmamaktadır. Fayda sağlamıyor; önemli olan faydalı hale getirmek!
1-     Hutbe kısa olmalıdır. Beş cümleyi geçmemelidir.
2-     Hutbe beş dakikayı geçmemelidir.
3-  Hutbe bittiğinde hemen Cuma namazına geçilmelidir. Araya cemaatten para toplamak için çağrı yapılmamalıdır. Duyurular, Cuma namazından önce yapılmalıdır.
4-     İç ezan uzun sürmemelidir. Kamet gibi iç ezan okunmalıdır.
5-     “Allah katında tek din İslam’dır” Ayet-i Kelimesi hutbelere yeniden konulmalıdır!
 
Memuru, öğrencisi, yolcusu uzun iç ezan ve uzun bir hutbeden gerçekten sıkılıyor, gecikiyor. Bu yüzden Cuma namazına gelmek istemeyen, gelemeyen insanlar var.
Bazı hocalar adeta bayıyor.
Müftülükler eğer hutbelerin daha faydalı, akılda kalıcı olmasını istiyorsa; hutbeleri kısa tutmalı ve Cami çıkışında hutbenin özetini cemaate bir broşür şeklinde veya CD ile dağıtmalıdır. Üstelik bu şekilde Cuma namazına katılmamış cumaya gelen vatandaşların aileleri de faydalanabilirler. Bütçe demeyin, bugünlerde biliyoruz ki; Diyanet’in israf yapabilecek kadar bütçesi var!
Ve artık Cuma namazları fırsat bilinerek para toplama işi terk edilmelidir; şık değil, güzel değil; uygun değil. Bağış ve yardımları toplamanın başka yolları da var ve bunu zaten her para toplayan iyi biliyor!
Cuma namazı sonrasında kılınan son altı rekâtın çoğu insan ne namazı olduğunu bilmiyor, bu yüzden duayı beklemeden, Camilerden çıkıyor. Camiden çıkarken de namaz kılan insanların önlerinden geçip, günaha girmiş oluyorlar.
Vatandaşta artık Camilerde cep telefonlarını kapatmayı veya sessize almayı öğrenmelidir!
Ve Camilerde siyaset yapılmamalıdır! Siyaset Camiye girmemelidir!
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.