1990’lı yıllarla birlikte girdi, Play-Off sistemi hayatımıza…
Amatör liglerde olsun, profesyonel liglerde olsun 1990’dan sonra hep hayatımızda yer aldı, heyecan kasırgası…
Özellikle de Erzurumspor ile tanımıştık Play-Off’u…
1993 yılında Teknik Direktör Sadi Tekelioğlu ile küllerinden doğan Erzurumspor, Başkan Hamza Cimilli ile ilk büyük düşüncesini gerçekleştirmişti.
Lig boyu biraz daha uzun olsaydı belki de Erzurumspor, ilk maratonda kapıp kaldıracaktı kupayı havaya ama olmadı.
Neticesinde Ankara’ya gitmiştik, Süper Lig yükselme maçlarına…
Vahap Beyaz, kulakları çınlasın o gün, Abdusselam Gökçan’ın iki muhteşem golünü vermemişti. Hatta o gollerden birisi bana göre tam bir jeneriklik goldü.
Olmadı vermedi yardımcısı Ali Kunak’ın hatalı bayrağı ile ‘Ofsyat’ dedi.
Halbuki o gün o maçı yöneten hakem triosu ofsayttı.
Ve; o gün Erzurum Ankara’dan eli boş dönerken, aslında Türkiye’nin gönlünü kazanmıştı, başkentin kalbinde…
Ankara 19 Mayıs’ı dolduran Dadaşlar, belki Süper Ligi kaçırmıştı ama çok şeyler kazanmıştı çokkkk… O günler…
Dadaş artık büyük düşünüyordu, geri dönüşü yoktu bu işin…
Sonra Ömer Kaner ile Konya’da Plal-Off’ta Süper Lig şansımızı denedik o da olmadı.
Yine Erzurum kaybettiği Eskişehir finalinden çok, taraftarının muhteşem desteği ile gündemi meşgul etmişti.
‘Dadaş çelik bir yaydır, o germeye gelmez’ sözcüklerini teyit edercesine 1997’de Teknik Patron Sadi Tekelioğlu yönetiminde Play-Off grubunda lig usulüne göre oynanan A Kategorisinde Erzurum bangır bangır bağırıyordu ‘Süper Lige geliyoruz’ diye…
Çıktı da o yıl Sadi hoca ile zaferlere imza atarak, rekorları alt üst ederek Süper Lige…
Başkan Cemal Polat’ın fedakarlığının yanı sıra cesaret de aşıldığı takım Andalo’nun kükreyen sesi olmuştu adeta…
***
Sonrası, malum Süper Ligden düştükten sonra değim yerinde ise Osmanlı’nın düşüş dönemi gibi, düşüşe geçtik, paraşütle atlarcasına soluğu amatör kümede almıştı Dadaşlar…
Evet!...Dadaşların Play-Off serüveni şu an şehrin tek profesyonel takımı olan Büyükşehir ile yeniden başladı.
Saim Özakalın ile K. Maraş’ta 2. Ligin kapısından dönmüştük.
Ali Demirhan yönetimi ile 3. Ligde işi şansa bırakmadan şampiyon olarak çıktık 2. Lige…
İşte bu sezonun başından itibaren de haftalarca liderlik koltuğunda oturduk, ilk yarının da beyi paşası Erzurum’du.
Ancak 34. Haftanın sonunda maratonda şampiyonluk ipini İstanbulspor göğüsledi.
Ardından Erzurum Play-Off’lara kaldı.
Kocaeli Birlik ve Amedspor’u saf dışı bırakarak, finalde komşusu Gümüşhane’nin rakibi oldu.
Şimdi Dadaşlar, Play-Off’ta yeni bir sınav verecek, o final sınavı…
Konya’da, Kahramanmaraş’ta hayal kırıklığı yaşayan Erzurum bu kez işi sıkı tutuyor.
Sütten ağzı yanan Dadaş, adeta Çarşamba günü Gümüşhane önünde yoğurdu üfleyerek yiyecek.
Gerçi, Play-Off nedeniyle Komşumuzda bizim gibi şanssız ama…
Daha önce de Play-Off’tan ikinci lige yükseldiklerini de göz ardı etmemek lazım.
Sonuçta Play-Off özürlü iki takım karşı karşıya gelecek.
Çarpışan iki testiden biri kırılacak.
Bir takım o gün sahadan TFF 1. Ligine çıkacak.
Gönlümüz tabi ki, kayıtsız şartsız Erzurum’un şampiyon olmasından yana, ancak olamazsak bu dünyanın sonu değil.
Yeter ki, Erzurum ile komşusu Gümüşhane’nin arasına kara kedi girmesin.
Bilmem anlata bildim mi?
Sonuç ne olursa olsun, Gümüşhaneliler ile kardeşliğimiz baki kalsın.
Çünkü Gümüşhaneliler hakikaten iyi inşalar…
Tabi Dadaşlık ruhuna anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalır.
İki takım taraftarına da benim erkenden çağrım, sakın ha, birbirinizi incitmeyin.
Küfürden uzak durun.
Birbirinize kin beslemeyin.
Sonuçta bu bir final, o gün şansı olan, gününde olan ipi göğüsleyecektir.
Dadaşın Finallerle sınavını Çarşamba gecesi göreceğiz.
Başarılar arkadaşlar…
Son sözümde Ali Demirhan yönetimine olacak.
Şampiyon olursak, İstanbul’da sadece kupamızı alalım.
Şampiyonluğu, iç sahada deplasmanda takımını yalnız bırakmayan Erzurum’da ikamet edenlerle Kazım Karabekir Stadı’nda kutlayalım.
Çünkü en çok şampiyonluğu bu insanlar hak ediyor.