Erzurum merkezde en başarılı belediye başkanlarından birisiydi Fatih Cengiz. Eğer kalacaklarsa merkezdeki bütün belediye başkanları yerlerinde kalmalı demiştim ve onlardan birisinin de Fatih Cengiz olduğuna dikkat çekmiştim. Her ne kadar o da o gün Aziziye'ye biraz 'tepeden inme' geldiyse de, yine de Erzurumla bir şekilde bağı vardı ve en azından babası Ilıcalı Nihat Cengiz buradaydı, Vakıflar gibi önemli bir kurumun da Bölge Müdürlüğünü yapıyordu. Sadece nüfus cüzdanında doğum yeri Erzurum diye yazmıyordu, moda tabirle 'dokunan' bir tarafı vardı. Çeşitli görevler vesilesiyle uzakta kaldığı süre zarfında, biraz da siyasetle içiçe olmasından ötürü gerek bölgenin ve gerekse şehrin sorunlarından haberdar olduğuna emindik. Nihayetinde görünen köy klavuz istemiyordu. Sırıtmadı da Cengiz hiç. Her ne kadar görevde kaldığı süre içinde Ilıcalıların bir kısmını memnun etmemiş gözükse de, o günler Dadaşkent'te oturduğum için biliyorum, bir memnuniyet vardı. Özellikle bir çok yöneticinin göze bile alamayacağı Gezköy'ün istimlakı başlı başına bir olaydı ve o olayı gerçekleştiren isim de oldu, tarihe de geçti Fatih Cengiz.
***
Elbette bugün yazı konum Fatih Cengiz'i allayıp, pullamak, ona yalakalık yapmak değil. Asıl anlatmak istediğim, onun bir şekilde bugün olsa belki yine yapacağı şeylerin bir şekilde bedelini ödeme durumunda kalmış olması. Şahsen bunu hakettiğine inanmadığımı belirtirken, onu bu şekilde uğurlamak da hiç 'şık' olmadı diye de düşünüyorum. O'nu Palandöken ve Yakutiye Belediye Başkanlarından ayrı tutmak suretiyle sadece 'sevdiklerinden ve inandıklarından intikam(!) almak' aynı zamanda il, ilçe teşkilatları ile birlikte bölgesindeki seçmenlere karşı da bir nezaketsizlik değil mi? Bilmiyorum, bilemiyorum. En azından o işe karar veren irade, burada bir haksızlık yaptı diye düşünüyorum ve fena halde ben bu konuda kendimi çok kötü hissediyorum. Kendisinin daha ne düşüneceğini düşünmek bile istemiyorum! Dün bir arayayım, geçmiş olsun diyeyim dedim ama telefonu kapalıydı. Anlaşılan tümden 'kapsama alanı dışı'ydı sevgili başkanım!
***
Yahu asıl anlatacağım şeye gelmemişim bile. Hele bana! Çok önemli, bak şimdi onu anlatıyorum. Bana çok ilginç gelen bir gelişme oldu bugün! 'Başbakan gibi karşılandı' diye at üstlerinde filan resimler çektirilerek adeta birilerine karşı gövde gösterisinde bulundurulan Yakutiye adayı Ali Korkut'dan sonra Aziziye'nin yeni başkan adayı Muhammed Cevdet Orhan'ın da geldiğini öğrendim. Ama hiç bir yerde gelişi ile ilgili fazla bir şey de okumadım. Bir haber sitesinde gördüm haberi, fakat sunuş şekli çok ama çok farklıydı! O haber sitesinde, Cengiz'in yerine aday gösterilen Orhan'ın karşılamasında 'ilçe teşkilatından kimsenin olmadığı' bilgisi yeralıyordu. Habere göre Orhan gelmişti ama Aziziye ilçe teşkilatından kimse yoktu! İlginç geldi tabi bu haber bana. En azından Fatih Cengiz'e yakınlığı ile bildiğim ilçe Başkanı Ahmet Gül'ün ve teşkilat mensuplarının, bu atama usulü adaya tepki gösterdiğini düşündüm. İster istemez böyle düşündüm! Meğer ben çok safmışım!
***
Yalan yok. Demek ki ilçe Başkanı Gül ve yönetim, Fatih Cengiz'in aday edilmemesine tepki göstermiş, gelen adayı kabulenmemişler diye düşündüm. Ama.. Ama işte öyle değilmiş durum. Çok sonra anladım bunu. Belki de Ahmet Gül'ü telefonla aramasam, tamamen yanlış ve eksik bilgi ile kala kalacağım! Bu yüzden belki de bugünkü yazımda bir nevi fesatlık da edip, sizleri fena halde yanıltmış olacaktım! Ahmet Gül, yolda olduğu için karşılamaya gidemediğini ama tüm teşkilat mensuplarının karşılaşmada olduğunu söylüyordu telefonda bana!!! Hatta Aşkale ilçe teşkilatından da çok sayıda üyenin karşılamada bulunduğu bilgisini veren Ahmet Gül, ''Fatih bey arkadaşımız bizim. Elbette yeniden aday gösterilmesini isterdik. Ama olmadı. Onun görevi buraya kadarmış. Yeni gelen arkadaşımızın da başımızın üstünde yeri var. Onu da karşıladık ve hem Ilıca'da hem de Dadaşkent'te konvoy yapıp sahaya çıkardık. Elbette ki adayımız o ve bundan böyle onun için teşkilat olarak çalışacağız'' dedi!
***
Tabi ister istemez belki Fatih Cengiz'e yakınlar diye ilçe başkanı ve teşkilat mensuplarının tavır koyduğu, en azından bir farklı duruş sergileyecekler düşüncesi hakim oluyor adamda! Ama yok işte. Hiç öyle bir şey yok. Sekmen örneğinde olduğu gibi yeni, adı sanı pek duyulmamış bir ismin de kabul gördüğünü gözlemledik! Bundan sonra bize düşen de susmak ve varsa o konuda tepkimizi şahsi olarak bunu bu tür sayfa ve köşelerde paylaşmak. Onun dışında başka bir şey beklemek, gereksiz oğlu gereksizmiş! Onu anladık.. Ve bir şey daha anladık. Olan ölene olurmuş derler! Yine fesatlık etmiş olmayayım ama, tam bir kral öldü, yaşasın yeni kral durumu durum!
***
Ben bu yazıyı yazarken Aziziye aday adaylarından Zekiye Çomaklı aradı beni. Önce aday edilmediğinden dolayı kızgınlığını dile getirdi. Sonra da gösterilen adaya tepkisini koydu. '' Bence belediyelerin içinde en zorudur Aziziye. Ama nedense getirdi buraya 1984 doğumlu bir çocuğu aday gösterdiler. Demek ki bizim layıkımız buymuş. Eksiklerine rağmen hiç değilse yine Fatih Cengiz'i aday gösterseydiler bari. O zaman bu kadar da üzülmezdim'' dedi!
---