Askerde öğrendiğim, iş hayatımda, günlük hayatımda tatbik edilmesi gerektiğine inandığım denetim, işin gereği gibi yapılmasının güvencesidir.
Denetlemek işin kalitesini artırır!
Bir işi en yakınlarınıza verip yüz defa tembih bile etseniz bile, takip etmediğiniz sürece işin yapılma ihtimali oldukça düşüktür.
Siz daha arkanızı dönmeden:
1- İşe ya hiç başlanmaz,
2- Ya yarım kalır,
3- Ya da istediğiniz gibi sonuçlanmaz.
Sonuçlanırsa şansa veya tesadüf olur.
Ben demiştim, ben söylemiştim gibi yakınmalarda, sorumluluk işi verdiğiniz kişiden çok işi verenin kendisine aittir.
İşteki sorumluluk bilinci, işi verenin gereği gibi kontrolü ve sorumluluk almasıyla başlar, iş havale edilenin sorumluluk alma bilinciyle sona erer!
Başarılı insanlar, işlerini takip ettikleri için başarılı sonuçlara ulaşırlar! Bu kişiler, işi ısmarladıklarında sürekli işin nasıl yürüdüğünü takip eder ve denetlerler.
Başarılı yardımcılar veya iş alanlar sorumluluk bilinci olduğundan, başarılı ikinci en önemli kişilerdir.
İş verme işini şahıs, kurum ve devlet olarak düşündüğümüzde durum değişmez.
Erzurum’da Atlama Kuleleri’nin yıkılması bir kişiye fatura edilemez. İlk açıklama heyelan gibi tabiata iftira taşıyordu. Türk Mühendisler Odası; inşaatta demir kullanılmadığını, heyelanla yıkılmanın ilgisi olmadığını belirten bir rapor hazırladı.
Şimdi; bir inşaat yapılıyor, inşaatta demir kullanılmıyor! Mühendis veya usta olmadan birazcık tecrübesi olan bir insan böyle bir inşaatın yıkılacağını bilir!
Bu inşaatı devlet ki belediyede bana göre devlettir, nasıl denetledi, nasıl imzalardan geçti, nasıl yapıldı? İnşaat yapılırken inşaatı denetleyen uzman, sorumlu neredeydi?
Küçük çapta inşaat yaptıran bir vatandaşın başına kilitlenip canından usandıran mekanizmalar neredeydi?
Ve bir kişi çıkıp sorumlu benim demek erdemini göstermedi! Niçin?
Yazıyı siyasi olarak düşünebilirsiniz, oysa ben geniş düşünüyorum, milyonlarca insanın hakkının kaybolduğunu düşünüyorum!
Yıkılan bu yapının parasını çapı kadar cebinden ödemiş bir vatandaş olarak içim yanıyor ve hesabını en azından buradan sorma hakkımı kullanıyorum!
Ben kendimi kader kurbanı olarak görmek istemiyorum, bana anlatılanlarla, söylenenlerle yetinmek istemiyorum.
200 milyon lira tahmin ediliyor!
Ben net rakam duymak istiyorum!
Bu zararı kimse ödemeyecek mi, bilmek istiyorum.
Böyle bir inşaat neden Avrupa’da, İsrail’de, Çin’de, Rusya’da, Amerika’da, Meksika, Kanada, Uruguay’da, Mısır’da, Japonya’da, Güney Afrika Cumhuriyeti’nde yıkılmıyor da Türkiye’de yıkılıyor?
Neden?
Dünyayı başta teknoloji, dürüstlük, bilgi sıralamalarında terk edip gerilere düştüğümüzün cevabının; bu atlama kulelerinin yıkılmasının sebepleri içerisinde olduğunu ne zaman anlayacağız?
hoş bir yazı,cevap balık kavağa çıktığı zaman sevgili üstadım.