Eşrefi mahlukat müslümanın parayla, şöhretle , makam ve şehvetle ağır imtihan üzere haşrolduğu ve iyi niyetli de olsa zamanında yapılan ictihadi yorum ve güncelleme endişeleri ile yeterince tayfalara bölündüğü günümüzde.!

Peygamber efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellemin "Benim ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak yetmiş ikisi cehenneme gidip bir fırka ise kurtulacak" buyurunca, ashab'ı–Kiram bunların kimler olduğunu sorduğunda:

"Onlar benim ve ashabımın yolundan gidenlerdir" hadisi şeriflerini önemle ve özenle dikkate alarak Dini tamir edeceğim derken Din tahribine sebep olmak ciddi şerri vebal ve sorumluluk yükleyebilecektir.

Nitekim Rahmetli Ord. Prof Dr Ali Fuat Başgilin makalesinden alıntı şu tespitler çok anlamlı ve manalıdır.

“Devlete bağlı Din” sisteminde, din kendi sahasındaki umurda bile politikadan direktif alma mecburiyetindedir. Ve devlet adamları din üzerinde en üstün söz ve salâhiyet sahibi olabilmektedirler

Lâik devletin yetiştirdiği ilâhiyatçı, din felsefesi, dinler tarihi ve din sosyolojisi öğrenmiş bir mütehassıs veya filozof olabilir, fakat DİN ADAMI ve ALİMİ DEĞİLLERDİR.

Din adamı veya alimi ise, her şeyden evvel zühdü takvâ sahibi olmuş bir dindardır. Bunlardan biri hakkıyla inanmış, öbürü ise sadece iman üzerinde zekâ oyunu oynamayı öğrenmiştir.

Maarif Vekâletine bağlı ve onun murakabesi altında yahut bugün üniversite camiası içerisindeki bir İlahiyat Fakültesinde, itiraf ederim ki, Yüksek İlâhiyat felsefecisi ve sosyoloğu yetişebilir. Fakat din mütehassısı, din adamı ve âlimi asla yetişmez.

Çünkü tekrar edelim ki din mütehassısı her şeyden evvela halis bir dindardır, zahid ve müttekidir. Şurası muhakkaktır ki, dünyanın hiçbir yerinde, laik üniversite çatısı altındaki İlahiyat Fakültelerinde din adamı ve âlimi yetişmemiştir.

Üniversite gibi lâdini bir camia içinde din adamı ve âlimi yetişmemiştir, elbette yetişemez ve bunun yetişmemesine değil, yetişmesine hayret edilse yeridir.

Tespitleri ile aklın ve mantığın mana ikliminde ki gerekli buluşmasına, özdeşleşmesine dikkat çekmiş ve asırlardır İslami kanayan ve hala daha kanamaya devam eden yaramıza dikkat çekmiştir.

Doğanın asla boşluk kabul etmeyeceği realitesi içerisinde asırlardır türemiş ve bu gidişle yine türeyecek olan;

İslam’ı karikatürize eden hokkabazlar, küçük düşüren çağ dışı fetvacılar, dinden soğutan şarlatanlar, istismar eden din tüccarları, ağzı dualı bezgirganlar bu boşluğu doldurmaktamıdır ve şarlatanlıkları ile İslamı asli menbasından uzaklaştırıp tahrip etmektemidirler, son günlerdeki örnekleri ile fazlası ile iş başındadırlar.

Nasıl ki 1616 lı yıllarda dünya dönüyor diyen galile engizisyon mahkemelerinde dönemin dini ve siyasi otoritelerin baskıları ile yargılanıp Avrupa karanlık çağa sürüklendi ise

Tarihde de, günümüzde de bu tür şarlatan, hokkabaz din tahripçileri eli ile karanlığa sürüklenmiş ve hala daha sürüklenmeye çalışılmaktadır.

Gerçek din alimlerinin hiç bir staükoya,baskıya,dayatma ve yönlendirmeye maruz kalmadan, maişiyet ve gelecek endişesine sürüklemeden

İslamın menbaasından beslenerek gerek resmi gerekse özel dini müesseselerden yetiştirilmesi, harici aracıya ve tefeciye ihtiyaç duymadan, milletin, İslamın menbaasından beslenmesini sağlıyacak

Ve bütün İslam alemini bu karanlık kısır döngülerden, şarlatanlardan kurtaracak

İslamın günümüzde ki şekli ile yayılmasından ise gerçek manasında ve menbaasında yaşanabilirliği endişesini ortadan kaldıracak,

Ancak ve ancak dinin dayatmayla, savaşla, emperyal bir zihniyetle asla yayılmadığı ve yayılamayacağını,

Dini sosyal ve ictimai hayatında özümsemiş ve her nevi değerini ve prensiplerini yaşantıya dönüştürebilmiş özgür bireyler tarafından yaşanabileceği ve yayılabileceğini özellikle belirtiyor

Dinde, Devlette İnsan için vardır.! İnsanı yücelten İman, Devleti yücelten ise Adalettir.!

İman insan için, Adalette Devlet için en büyük İmkandır.! İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın ebedi müddet inancı ile İman ve Adalet temelinde en ulvi değer olan “İnsanlığa “ .! ulaşabilmek..! Hayra anahtar.! Şerre ise kilit olabilmek dualarımla...

selam-saygı-dua…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.