(Kuran’dan para kazanmayı istemek ise büyük günhlardandır.)

Allah'ın indirdiği vahiyden bazı kısımları gizleyenler ve bunu az bir kazanç karşılığı değiştirenlere gelince: onlar karınlarını ateşle doldurur. Ve Kıyamet Günü Allah onlarla ne konuşacak, ne de (günahlarından) onları arındıracaktır; şiddetli azap onları beklemektedir.” Bakara 174. Ayet.

Kuranı okuyarak anlayamayacğımızı iddia edenler şöyle dursun; Allah (CC) gayet ve açık bir şekilde Kuranı Kerimde mesajını iletmiştir.

Bu ayeti kelimeyi defalarca Arapça okuyarak elbette mesajı alamayız.

Çok güzel sesli hafızlardan da dinlesek gene üzerinde düşünecek, anlayacak, hayatımıza uygulayacak seviyelere gelemeyiz.

Okuduğu Kuran ayetlerini kendi dilinde hiç merak etmemiş hafızlara hayret etmemek de mümkün değil.

Kuran, Arabistan’a inmiş, Mısır’da okunmuş, Türkiye’de yazılmış diye bir söz hatırlıyorum.

Keşke Kuran, şurada anlaşılmış, şu insan tarafından da yaşanılmaktadır gibi bir söz olabilseydi.

İnsanlar ne yazık ki kendileri için inmiş bir Kuran’ı kendi dillerinde okumamışlar, okumuyorlar. Ya dinlemeyi, ya kendilerine anlatılmasını, ya da inatla anlayamayacaklarını iddia etmektedirler.

Parayla okunan hatimler, mevlitler, genelde ahrete göçenlerimizin ahret hayatlarını kurtarmak için hocalar tarafından icat edilmiş bir bidattır.

İncil’i, Tevrat’ı para karşılığı okuyan bir Hıristiyan veya Yahudi olabilir mi? Ya da İncil ve Tevrat’ı kendi dilinde okumamış bir papaz veya haham olabilir mi? Hatta İncil veya Tevrat’ı kendi dilinde okumamış bir Hristiyan veya Yahudi var mıdır; bulamazsınız! Hatta ve hatta iddia ediyorum ki; Kuran’ı kendi dilinde okumamış bir Hristiyan ve Yahudi din adamı da zor bulursunuz!

Ama Kuran’ı kendi dilinde anlamaya çalışarak okumamış nice din adamları, hafızlar, ve Müslümanlar görebilirsiniz. Müslümanların yüzde doksan dokuzu Kuran’ı Kerimi kendi dillerinde anlamaya çalışarak okumamışlardır.

Mesela; İhlas Suresi 2. Ayet; “Allah Sameddir”. Samed; hiçbir şeye muhtaç olmayan, canlı cansız herşey kendisine muhtaç olan anlamındadır, diyorsunuz. Karşınızdaki olur mu hiç, bu kadar basit olabilir mi, falan alim bunu bin sayfada ancak anlatabilmiş diyor. Oysa anlaşılması için Samed’in bin sayfaya ihtiyacı yoktur. Gerisi edebiyat ve felsefe yapmak olur ki, zaten onu yapan din adamları da dün de bugün de var olmuşlardır.

Bir çok din anlatan hocalarımız ise bize kendi dilimizde okumamız gerektiğini söylememektedirler. Hatta anlamayacağımızı söyleyen hocalar, her kesimden insanlar da aramızda her zaman var oldular.

Kuran’ı kendi dilimizde anlamaya çalışrak okumak ve düşünmek gerekir ki; bu da zaten Kuran’ın emridir.

Müslümanlar yazarak, basarak, okuyarak durumu idare edebileceklerini sanmaktadırlar!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.