Dr. Fevzi Özgönül, getirilen iyi veya kötü karnelerde anne babalara çok önemli uyarılarda bulundu.
Dr.Fevzi Özgönül, 'Asla karnedeki notları yakın bir arkadaşının notlarıyla karşılaştırmayın’ uyarısında bulunarak, “Eğer karşılaştırırsanız siz kendi elinizle çocuğunuz ile arkadaşının arasını açmış ve onların dostluklarına gölge düşürmüş olabilirsiniz.” dedi.
“Karneler alındığında her zaman beklentiyi karşılayan notlar içermeyebilir diyen” Dr. Özgönül, gelen iyi ve kötü karnelerde ailelere düşen görevleri şöyle sıraladı.
CEZA VERMEKTEN KAÇININ
Böyle durumlarda unutulmaması gereken kötü bir karneye sahip çocuğunuzun da bundan hoşnut olmadığıdır. Bu nedenle direkt olarak çocuğu azarlamak veya cezalandırmak yerine önce onu dinleyerek bu kötü karneden çıkarttığı dersler olup olmadığını anlamak gerekir. Önemli olan her kötü olaydan ders çıkarıp bunu tekrarlanmamasının sağlanmasıdır.
'Nasıl olsa biraz ceza alırım', 'Birkaç gün sonra unutulur ' diye düşünmesini engellemektir. Daha iyisini yapabiliyor olmayı istemekte aslında kötü karnenin bir getirisi olarak düşünülebilir.
Bu nedenle kötü karne, çıkarılan ders varsa aslında o kadar da kötü bir sonuç değildir. Ne de olsa kötü karnenin sonucuna sizden daha çok kötü karneyi alan çocuk katlanmak zorunda kalacaktır.
ARKADAŞIYLA KIYASLAMAYIN
Yapmamanız gereken bir başka konu da asla karnedeki notları yakın bir arkadaşının notları ile kıyaslamamaktır. Sakın böyle bir karşılaştırma yapmayın, eğer yaparsanız siz kendi elinizle çocuğunuz ile arkadaşının arasını açmış ve onların dostlukların gölge düşürmüş olursunuz. Ayrıca böyle bir kıyaslama çocuğun öz güveninin azalmasına ve ailesine karşı görevlerini yerine getirememiş ve asla da getiremeyecek duygusuna kapılasına neden olacaktır.
KENDİSİYLE YARIŞMASINI ÖĞRETİN
Zaten büyük bir hayal kırıklığı yaşayan bir çocuğa böyle hissettirmek hoş değildir. Eğer kıyaslamayı kendisi ile yaparsanız en azından yüksek not aldığı dersleri örnek gösterip diğerlerinde kendisi ile yarışmasını sağlarsınız. Rakibi kendisi olduğu için çok daha rahat edecek ve en azından bir başka açıdan kazanmış olduğunu hissedecektir.
TATİL SEVİNCİNE İZİN VERİN
Sakın ceza olarak onun oyun ve tatil zamanını kısıtlamayın eğer böyle bir ceza olayına girerseniz zaten ders zamanı yeterince dinlenemediği için hiç dinlenmeden tekrar derse oturmak onun için büyük bir hayal kırıklığı yaratacaktır. Bu nedenle karnesi kötü bile olsa öncelikle tatilin sevincini yaşamasına izin verin sonrasında birlikte bir program dahilinde çalışarak hem tatilini yapmasını hem de eksik derslerini tamamlamasını sağlayın. Asla hemen yasakçı ve cezalandırıcı olmayın.
EMPATİ KURUN
Karne günü çocuğunuz karnesini size getirdiğinde, ilk karne aldığınız günü düşünün ve empati kurun. İyi ve kötü olması hiç önemli değil önemli olan bir karneye sahip olan çocuğunuzun olmasıdır. Bu nedenle notlara bakmak yerine onun yüzüne bakın ve gülümseyin. Sağlıklı bir çocuğunuz olduğunu ve birlikte el ele veriseniz her şeyi başarabileceğinizi düşünün.
KÖTÜ KARNEDE SUÇ SADECE ÇOCUĞUNUZUN DEĞİL
Notlarını gördüğünüzde eğer kötü not varsa, ne derece ona yardımcı olduğunuzu bir kez daha düşünün. Çünkü çocuğun notlarının kötü olması sadece onun suçu değil aynı zamanda okulunun, öğretmeninin, arkadaşlarının ve yakın çevresinin yani sizin de suçunuz olduğunu kabul edin. Her şeyi boş verin ve en azından birkaç gün hiç konuşmadan çocuğunuzun tatili yaşamasına müsaade edin. Unutmayın bu durumdan çocuğunuz sizden daha fazla üzüntü duymaktadır.
İYİ KARNEYİ AŞIRI ÖDÜLLENDİRMEKTEN KAÇININ
Eğer iyi bir karne getirdiyse aşırı ödüllendirmeye de çalışmayın. Eğer böyle yaparsanız çocuğunuz kendi geleceği için çalışmak yerine sadece sizi mutlu etmek için çalışmaya başlayacak ve bunu bir görev gibi yapacaktır. Ödül seçerken maddi değeri yüksek ödüller yerine ihtiyaçlarını ve ilgi duyduğu alanları göz önünde bulundurun.
Dr. Fevzi Özgönül, son olarak “İyi veya kötü karnesi olan her çocuğun tatilde dinlenmeye hakkı vardır. Çocuklar geleceğimiz ise onun iyi hissetmesini sağlamakta bizim görevimizdir.” dedi.
Dr.Fevzi Özgönül, 'Asla karnedeki notları yakın bir arkadaşının notlarıyla karşılaştırmayın’ uyarısında bulunarak, “Eğer karşılaştırırsanız siz kendi elinizle çocuğunuz ile arkadaşının arasını açmış ve onların dostluklarına gölge düşürmüş olabilirsiniz.” dedi.
“Karneler alındığında her zaman beklentiyi karşılayan notlar içermeyebilir diyen” Dr. Özgönül, gelen iyi ve kötü karnelerde ailelere düşen görevleri şöyle sıraladı.
CEZA VERMEKTEN KAÇININ
Böyle durumlarda unutulmaması gereken kötü bir karneye sahip çocuğunuzun da bundan hoşnut olmadığıdır. Bu nedenle direkt olarak çocuğu azarlamak veya cezalandırmak yerine önce onu dinleyerek bu kötü karneden çıkarttığı dersler olup olmadığını anlamak gerekir. Önemli olan her kötü olaydan ders çıkarıp bunu tekrarlanmamasının sağlanmasıdır.
'Nasıl olsa biraz ceza alırım', 'Birkaç gün sonra unutulur ' diye düşünmesini engellemektir. Daha iyisini yapabiliyor olmayı istemekte aslında kötü karnenin bir getirisi olarak düşünülebilir.
Bu nedenle kötü karne, çıkarılan ders varsa aslında o kadar da kötü bir sonuç değildir. Ne de olsa kötü karnenin sonucuna sizden daha çok kötü karneyi alan çocuk katlanmak zorunda kalacaktır.
ARKADAŞIYLA KIYASLAMAYIN
Yapmamanız gereken bir başka konu da asla karnedeki notları yakın bir arkadaşının notları ile kıyaslamamaktır. Sakın böyle bir karşılaştırma yapmayın, eğer yaparsanız siz kendi elinizle çocuğunuz ile arkadaşının arasını açmış ve onların dostlukların gölge düşürmüş olursunuz. Ayrıca böyle bir kıyaslama çocuğun öz güveninin azalmasına ve ailesine karşı görevlerini yerine getirememiş ve asla da getiremeyecek duygusuna kapılasına neden olacaktır.
KENDİSİYLE YARIŞMASINI ÖĞRETİN
Zaten büyük bir hayal kırıklığı yaşayan bir çocuğa böyle hissettirmek hoş değildir. Eğer kıyaslamayı kendisi ile yaparsanız en azından yüksek not aldığı dersleri örnek gösterip diğerlerinde kendisi ile yarışmasını sağlarsınız. Rakibi kendisi olduğu için çok daha rahat edecek ve en azından bir başka açıdan kazanmış olduğunu hissedecektir.
TATİL SEVİNCİNE İZİN VERİN
Sakın ceza olarak onun oyun ve tatil zamanını kısıtlamayın eğer böyle bir ceza olayına girerseniz zaten ders zamanı yeterince dinlenemediği için hiç dinlenmeden tekrar derse oturmak onun için büyük bir hayal kırıklığı yaratacaktır. Bu nedenle karnesi kötü bile olsa öncelikle tatilin sevincini yaşamasına izin verin sonrasında birlikte bir program dahilinde çalışarak hem tatilini yapmasını hem de eksik derslerini tamamlamasını sağlayın. Asla hemen yasakçı ve cezalandırıcı olmayın.
EMPATİ KURUN
Karne günü çocuğunuz karnesini size getirdiğinde, ilk karne aldığınız günü düşünün ve empati kurun. İyi ve kötü olması hiç önemli değil önemli olan bir karneye sahip olan çocuğunuzun olmasıdır. Bu nedenle notlara bakmak yerine onun yüzüne bakın ve gülümseyin. Sağlıklı bir çocuğunuz olduğunu ve birlikte el ele veriseniz her şeyi başarabileceğinizi düşünün.
KÖTÜ KARNEDE SUÇ SADECE ÇOCUĞUNUZUN DEĞİL
Notlarını gördüğünüzde eğer kötü not varsa, ne derece ona yardımcı olduğunuzu bir kez daha düşünün. Çünkü çocuğun notlarının kötü olması sadece onun suçu değil aynı zamanda okulunun, öğretmeninin, arkadaşlarının ve yakın çevresinin yani sizin de suçunuz olduğunu kabul edin. Her şeyi boş verin ve en azından birkaç gün hiç konuşmadan çocuğunuzun tatili yaşamasına müsaade edin. Unutmayın bu durumdan çocuğunuz sizden daha fazla üzüntü duymaktadır.
İYİ KARNEYİ AŞIRI ÖDÜLLENDİRMEKTEN KAÇININ
Eğer iyi bir karne getirdiyse aşırı ödüllendirmeye de çalışmayın. Eğer böyle yaparsanız çocuğunuz kendi geleceği için çalışmak yerine sadece sizi mutlu etmek için çalışmaya başlayacak ve bunu bir görev gibi yapacaktır. Ödül seçerken maddi değeri yüksek ödüller yerine ihtiyaçlarını ve ilgi duyduğu alanları göz önünde bulundurun.
Dr. Fevzi Özgönül, son olarak “İyi veya kötü karnesi olan her çocuğun tatilde dinlenmeye hakkı vardır. Çocuklar geleceğimiz ise onun iyi hissetmesini sağlamakta bizim görevimizdir.” dedi.
Editör