Pandemi ile birlikte küresel çapta başlayan üretim ve istihdam darlığından kurtulmak için nasıl ki her ülke kendi çapında bir çıkış yolu arıyorsa, işte bu çerçevede elbette ki Türkiye de boş durmuyor. Üretimi ve istihdamı daha cazip hale nasıl getiririm formülleri üzerinde aylardır kafa yoran iktidar, şu sıralar yeni bir proje üzerine çalışıyor.
BU BİR ÇIKIŞ YOLU OLABİLİR Mİ?
Geçtiğimiz dönem buna benzer pek çok uygulama denendi. Kiminde yüzde yüz başarı elde edildi kiminde ise umulan gibi olmadı.
Ancak AK Parti iktidarı buna rağmen darboğazdaki ekonomiye nefes aldırmak ve özellikle de giderek şişen işsizliğe neşter vurmak adına yeni projeleri teoriden pratiğe geçirmeye hazırlanıyor. Uzman olanından tutunuz da sade bir vatandaşa kadar herkes kabul etmektedir ki, bir ülkenin iktisadi buhrandan kurtulmasının yegane yollarından biri de üretimdir ve elbette ki üretime bağlı olarak da istihdamı artırmak yani işsizliği azaltmaktır.
ERZURUM İÇİN NE ANLAMA GELİYOR?
Hükümetin üzerinde çalıştığı tasarıya göre, SGK primleri devlet tarafından ödenecek çalışanların büyük sanayi kuruluşlarında olmaları planlanıyor. Yani diyelim ki Bursa’da bir otomobil fabrikası yahut da Kocaeli’nde bir beyaz eşya fabrikası yeni işçi istihdam etmeye karar verir ve bu işçiyi en az iki yıl boyunca çalıştırmayı taahhüt ederse, devlet işte o yeni işçi için patrondan SGK primi istemeyecek.
İşte tam bu noktada ara başlığa çektiğimiz o soru akıllara gelir: Erzurum için bir yararı olur mu bu tasarının? Üzgünüz olmaz. Çünkü Erzurum’da sanayi kuruluşları bırakın yeni istihdamı elinde avucunda olandan bile kurtulmaya çalışıyor. Çünkü bu şehirdeki sanayi kuruluşları ya iflas etti, ya iflas etme talebinde bulundu ya da uzatmaları oynuyor.
Bu yasa ise, nasılsa Taşhan’daki tesbih imalatçısını veya bir mandıracıyı da kapsamadığına göre, üzgünüz Erzurum’a olumlu bir yansıması beklenmiyor.
Editör