Son günlerde bazı kadim dostlarımızdan, kongre ile alakalı işletilmeye çalışılan süreci neden değerlendirmediğimize yönelik sitayişler ve suskunluğumuzu, şahsiyetimize yakışmayan bekle gör stratejisi olarak algılayan , bazı eleştiriler almış olmam üzerine bu değerlendirmeyi yapmayı uygun gördüm.
Öncelikle bütün gönül dostlarımı, ülküdaşlarımı kalb-i saygılarımla selamlıyorum
Çok şükür ki biz şahsi ve siyasi ikbalimizi ne bir fani kulun iki dudağı arasına, nede kainatı saran kutsal sevdamızı ve davamızı kendinden menkul bazı şahsiyetlerin şahsi ve siyasi ihtiras ve mücadelelerine endekslemedik.!
Sessizliğimizi ve bu süreçte hangi noktada olduğumuzu merak edenler, biz nerdemiyiz.!
Ne dünümüzle çeliştik, ne geleceğimizden şirk-i şüphe ettik, ne akibetimizden endişe ederek süreci bir siyasi fırsata dönüştürmenin garabeti içerisinde sağa ve sola savrulmadık, elhamdülillah başımız dik ayaktayız.
Yıllardır düşünüpte,ifade edemeyen, inanıpta uygulamaya sokamayan hesapsız ve menfaatsiz ülkücülerin o pak alınlarında ve temiz vicdanlarındayız.!
Şahsımıza zamanında hasımane tutumlar sergileyenlerin bile bu gün ulaşmaya çalıştıkları noktanın yıllar öncesi ezelindeyiz.!
Gerek İktidarda gerekse muhalefette geçen Ülkücü Hareketin ve Ülkenin 18 yılına mal olan süreci burda ki gönül sayfamızdan.
Kalemimizin kırılmasını ve siyasi bedeller ödemeyi göze alarak ve ödeyerek kalemimize ve kelamımıza sirayet eden yüreğimizle yıllarca biz kral çıplak darken ve bu böyle gitmez diye haykırırken,
Ülkenin, Milletin ve Ülkücülerin mihenk taşı Ülkücü Hareket nezdinde asli davamız ve sevdamız, inanaç ve ideallerimiz etrafında daha iyiye ve ileriye ulaşabilmek adına ;
Biz süreci sorgularken ve bu sürece sebep olan şahıslar ve zihniyetlerini Ülkücülerin temiz vicdanları, sarsılmayan iman akaidleri çerçevesinde yargılarken,
Bizi çeşitli yafta ve nitelendirmeler ile eleştirenler,sorgulayanlar ve sürece küçük dillerini yutarcasına seyirci ve tarafsız kalarak konum almaya çalışanların bu gün MHP yönetimine karşı sorgulama ve yargılama yarışına girenleri tebessümle seyrediyoruz.
Lidere bağlılık ve sadakati; kapı kulluğu,askerlik ve uşaklıkla karıştırarak, ALLAHA hakkı ile kulluk dururken, şahsi ve siyasi ikbali ve karın tokluğu için kula kulluk psikolojisi ile kula yalakalıkta sınır tanımayanların dava adamı rolü ile sözüm ona hala daha ülkücülük ve teşkilatçılık taslamalarını acı tebessümle seyrediyoruz.!
Üç beş slogan ve sembolle kutsal davamızı özdeşleştirip, ülkücülüğünü, teşkilatçılığını bir kaç şahsa endeksleyip, meramını üç beş cümle ile ifadeden bile yoksun mangalda kül bırakmayanların ,sanal alemde ki keşmekeşliğini, zavallılıklarını tebessümle seyrediyoruz..
Dün biz Genel başkanı ve onun etrafını kuşatan haremileri ve bu haremilerin ipliğini pazara çıkararak kendilerine konum ve ikbal elde eden derunileri sorgularken, bu haremilere ve derunilere koşulsuz biat edip yalakalık ve askerlikte sınır tanımayanların halini ve ahvalini evet sukutü ikrar vari seyrediyoruz.
Unutmayınız ki yola çıktıklarını, yolda bulduklarına satanlar, yolda buldukları tarafından satılmaya mahkumdurlar.!
Hamdolsun ki biz yıllardır bu gönül sayfamızdan dillere, yüreklere, beyinlere nakşetmeye çalıştığımız düşünce ve zihniyetimizle halada ha aynı noktayız.!
Bazen sizlerce beğenilen, yorumlarınızla alkışlanan, bazen sizlerce eleştirilen, sorgulanan kalemimizle, kelamımızla altına imza attığımız ve devran dönse bile sayfamızdan asla kaldırmadığımız düşünce ve zihniyetimizle aynı noktadayız.!
Şahıslara, kabulleniş, teslim oluş ve çarkedişle değil, inanç ve ideallerimiz, hiç bir yanlışa feda edilmeyecek doğrularımızın etrafında ki kıyamımızla, duruşumuzla merak etmeyin biz hala kıyamdayız.!
Mevcut yönetim karşısında ki duruşumuzla, bir siyasi maliyet ödemiş olsak bile ve belkide benzer bedellere yine yeniden yelken açsak bile biz onlara ve zihniyetlerine karşı hala aynı duruştayız.!
Çoşku ile çağlayan bir nehir misali olan Ülkücü Hareketi.!
Cılız bir Çaya çevirenlerin karşısında dünden bu güne yıllara şamil bir duruşla elbetteki kıyamda ne rukuda nede secdedeyiz.
Lakin bu günlerimizin müsebbibi olarak faturayı sadece genel başkana kesip, dün genel başkanın yanında ve bugünde karşısında ve yanında olanlarında karşısındayız.!
Özellikle mevcut genel başkanlığa adaylıkları söz konusu olan büyüklerimizin hangisi ile birlikteliğimize yönelik yöneltilen sorulara karşıda açıkca söyleyebilirim ki ;
Biz dün olduğu gibi şahsi ve siyasi geleceğimizi bir faninin iki dudağı arasına endeklemediğimiz, şahsiyetimizi ve ideallerimizi fani kullara ipotek etmediğimiz için ne onların gözlerinde, ne kulakların da nede kollarında değiliz.!
Çünkü halde ve gelecekte bizim ne olacağımıza sadece ve sadece cenab-ı ALLAH karar verir inancı ile zül celale susamış olanlarının yüreklerindeyiz.!
Bu gün bu halimiz ve ahvalimizde onların payı ve sorumluluğu yokmu elbetteki var.!
18 yıllık önce sefahat halinin, sonra sekerat ahvaline dönüşen hareketin bu günlere gelişinde onların sorumlulukları yokmu elbette ki var.
Kutsal davamızı sırtlanıp Ağrı dağının zirvesinei çıkarabilecekler ise yanlarındayız .!
Fakat Ağrı dağının zirvesine sadece geçmiştekiler gibi kendilerini ve etraflarını çıkaracaklar ise karşılarındayız.!
Biz ülkücüler ise sizlerin değil, Türk İslam Ülküsü ile bütünleşmiş, Kutsal davasını zirveye taşımaya and içmiş, yüreklerin, samimiyetlerin,sadıkların, vefalıların, elif gibi bir duruşa sahip dava adamlarının yanındayız.!
Bu gün ise tabiri caizse Elif.Lam.Mim.…..Araftayız.
Neden mi.?
Çünkü : Büyük davaların kişiselleştirilerek kısırlaştırıldığı ve birbirine benzer namzedler kıskacında sınırlandırıldığı, alternatifsizlik algısına sürüklendiği günümüzde
Aslında Ülkücü Hareketin kişilere değil bir fikir ve zihniyet planında öncelikle bir köklü bir değişime ihtiyacı vardır.!
Özellikle 1 kasım seçimleri akabinde ötelenmek istenmesine ragmen ,süregelen kongre tartışmaları belirli kişilere endekslenip, kişiler çerçevesinde maalesef ki sınırlandırılmakta ve ülkücüleri bir kavga ve kaosun eşiğine sürükleyerek , kutsal davamızı menbamızdan ve mecramızdan uzaklaştırırmaktadır.
Ülkenin Ülkücülere.! Ülkücülerinde İktidara susamışlığın olduğu bu günümüzde:
21 .yüzyıl bilgi çağının gerekleri ,ihtiyaçları,öncelik ve gerçekleri ışığında Ülkücü Hareketin ideolojisi, vizyonu ve misyonu ile yeniden ;
Teoriden ,pratiğe bütün fikri ve idari yapılanması ile yeniden tanımlanması, uyarlanması ve asrın zaruriyetlerine , gerçeklerine,önceliklerine göre ülkeyi yönetebilmek, dünyaya sırayet edebilmek için yeniden revize ve dızayn edilmesine şiddetle ihtiyaç vardır.
Ve ülkücü hareket günümüze dair başkalarının tezgahında süründüğü noktadan değil, ancak düştüğü noktadan bir kıyam ile ancak bu ihtiyacı karşılayabilir.!
Sizlerde Unutmayınız ki hiç biriniz ne vazgeçilmezsiniz.! ne de alternatifsizsiniz.!
Belki içinizden biri veya bir başkası Ülkücü Türk Milliyetçilerini inanç ve idealleri etrafında mutlu ve müreffeh kılacak bir değişim ve gelişime sebeb-i hilkat olarak vesile olabilirseniz başaracaksınız.!
Yoksa Ülkücülerin makus serüveni içerisinde size biçilen rolü veya misyonu üstlenip kaybedeceksiniz.! Vesselam-saygı-dua.!
Şömine başı ülkücülük ve milliyetçilik yapanlara güzel analiz.Yüreğiniz ve kaleminiz daim olsun sayın hocam .Selam ile.