Sabah yürüyüşlerine devam ederken yolum bir zamanların zengin, görkemli, han ve hamamlarıyla bütünleşmiş, tüccarların ve konsolosların oturduğu yerlerde nefes alıp, nefes vermek istedim.
Kongre caddesinden yukarı Nazik Çarşıya doğru yöneldiğimde yüz elli yıl öncesinin kervan seslerini duyar gibi oldum.
1877-1878 Osmanlı -Rus harbi sonucu Aziziye tabyasının düştüğünün haberinin duyulması üzerine sabah ezanlarıyla evinden yalın ayak başı açık elinde keseri,baltası,sopasıyla Top dağına koşan kadınlı, erkekli, çocuklu yediden yetmişe dadaşların bitmeyecek koşularını görür gibi oldum.
Yılda 40-50 bin deve kervanının gelip konakladığı hanlar genellikle buradaydı. Günümüzde ise Gümrük, Cennetzade ve Kamburoğlu hanları ayakta durmaya çalışırken terk edilmişliğin göz yaşlarını döküyorlardı.
Gümrük Camisi eski cemaatini ararken, yıkılmış olan Gümrük medreselerinin hafızları da yıkılan binaları gibi susmuş kaybolup gitmişti.
Köse Ömer Camisi bir safı bulamayan cemaatiyle ayakta kalmaya çalışırken, iki göbek hamamı kapanmamak için direnmeye devam ediyordu.
Yeğen Ağa camisi, haziresiyle ayakta durmak için cemaatini beklerken restore edilip kütüphaneye dönüştürülen Habip Baba konağı zikreden dervişlerini çoktan unutuvermişti. Bir zamanlar İttihat Terakki mektebi bu binada eğitime başlamış, Kurtuluş Savaşı sonrasında Türk Ocağına Ev sahipliği yapmıştı.
Karşısında eski bir valiye ait konak bir zamanlar Ticaret Lisesine sonrasında Dumlupınar İlkokuluna ev sahipliği yapmış ancak şehri yönetenler bu güzel konağı yıkıp yerine betonarme bir okul binası yapmışlardı.
1932'lerde kurulan Kiremit ve Tuğla fabrikası yazları lise talebelerinin gelir kapısı olmuş, 1950 sonrasında kurulan Kasımoğlu ve Ülke Bisküvi Fabrikasına ev sahipliği yaparken  aynı dönemde şekerleme fabrikasına da ev sahipliği yapmış, 1970'lerden sonra  kepenklerini kapatan işletmeler içinde yer almışlardı. Günümüzde sadece bacası olan bu yer büyük garaj olarak sadece  nakliyecilerin arabalarına ev sahipliği yapmaktaydı.
Osmanlının son dönemlerinde şehirde açılan konsolosluklarda bu mahalledeydi. Balyoz sokak bu nedenle isimi almıştı. Rus, Amerikan, İngiliz, Alman, İran, Avusturya, Fransız, İtalyan diplomatları bu bölgenin görkemli konaklarında ikamet etmişler, iki büyük savaşın tanıklığını yapmış, savaş sonrasında diplomatik misyonlarını sona erdirmişlerdi.
1877-78 Osmanlı Rus Savaşının acıları, Birinci Dünya Savaşının yaralılarının bir kısmı bölgede bulunan İngiliz, Amerikan hastanelerinde tedavi olmuşlar bunların büyük bir kısmı şehit olup hakka yürümüşlerdi.
Fransız Lise, Alman Kız ve Erkek liseleri, bu bölgede kapılarını eğitim ve öğretime açmışlar ve bu işi 1914 yılına kadar sürdürmüşlerdi.
Kurtuluştan sonra açılan Darulmuallim mektebi, Frengi ve Lepra hastanesi, Gazi İlkokulu bölgenin  geçmişine damga vururken, 1946 yılında açılan Palandöken Un Fabrikası çevrenin iş kapısı olmuştu.
Erzurum'da kurulan ve Kavak Camisinden biraz ileride yapılan şehrin ilk kooperatif evleri bu bölgeye renk katmış, evlerin içini görmek için çevre sakinlerinin akınına uğramış ah bizimde böyle evlerimiz olsun demişlerdi. Halbuki evler şimdiki evlerle mukayese edilemeyecek kadar küçük 60-70 metrekare büyüklüğündeydi. Belediye başkanı Hafızzade Seyfullah Topdağı'nın konağı bu bölgede olması  bir başka güzelliği ifade ediyordu.
1950 sonrasında farklı yerleşim yerlerinin bölgeye taşınması mahalleyi kötü yönde etkileyen bir imaj oluşturmuştu.
Yine mütevazi yapısıyla klasik şehir mimarisinde yapılmış olan Kavak Camisi bölgeyi süsleyen bir başka eserdi.

Gölbaşındaki sanat eseri olan bu Dörtgüllü çeşmeyi unutmamak gerekir. 1950 sonrası sökülerek Kongre kavşağına taşınmış  sonrasında tekrar sökülerek nereye götürüldüğü belli olmamış ve bu çeşmenin izi kaybolmuştur.
Gazi İlkokulunun yakında bulunan ve konuşamayan lal çocukların götürülüp etrafında döndürülüp konuşacaklarına inanılan Lala Babanın kabri de bu mahallededir.Ayrıca 1918 yılında Mustafa Kemal Paşanın İstanbul'a çektiği telgrafhanede buradadır.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.