Karıncalar son derece lüks ve pahalı deri koltukları olan hatta banyolu makam odaları yapmıyorlar. İşler sokaklarda, karıncalar da sokaktalar! Belediye başkanları, bakanlar, valiler, genel müdürler ve yardımcıları da sokakta olmalılar; koltuklarda değil!
Biz gelişmekte olan (kibarca geri kalmış demek istemediğim için) ülkelerde her hangi bir konuda en alt yöneticiden en üst yöneticiye kadar; emir verdim halledecekler diye bir talihsiz deyiş vardır! Emir verme merakı nedense hep geri kalmış ülkelerde vardır! Rica etmek olmaz(!)
Emir verdim, halledecekler(!)
Dilekçelerde de yazarız; emir ve müsaadelerinizle!
Emir ve müsaadeden sonra mevzuatlar, daha alt yetkilinin masasında takılmalar gibi süreleri de sayarsak; emir yukardan aşağı kadar takip edilmediği müddetçe uzun gecikmeler olması alışılagelmiş bir durumdur. Ancak en yukarıdan direk gelen emir bir yere takılamaz, takılmaz. Bu yukarıdan arz ve müsaade isteyen kişinin statüsü, maddi durumu, siyasi görüşü ve kariyeriyle direk ilgili bir durumdur!
Bir belgesel programında karıncalarla ilgili bir belgesel izledim. Karıncalara hayran kaldım. Bu hayranlık elbette bir milyon çarpı bir milyar olan sayılarına değil elbette!
Karıncalarda emir yok! Kimse kimseye emir vermiyor! Ana karınca da emir vermiyor. Herkes işini yapıyor! Mesela!
Belgeseli yapan araştırmacı karıncaların yuvasını bozuyor ve yeni bir yuva yapmalarını izliyor. Karıncalara elektronik takip için mini cip takılıyor! Yeni yuvaya bir işçi karınca giriyor, tek başına yuvanın içini geziyor. Sonra dışarı çıkıyor, yanına başka bir işçi karınca alarak içeri girip yuvayı birlikte geziyorlar. Sonra dışarı çıkıyorlar, son giren karıncaya başka bir karınca eşlik ederek geziyorlar! Bu bir kaç defa tekrar ettikten sonra yuva hakkında toplanıp karar veriyorlar! İleri değil en üst demokrasi sistemi karıncalarda hayata geçeli belki de 60 milyon yıl olmuş!
Herkes işini yapıyor, ana karıncadan işçi karıncalara kadar!
Yardımlaşmanın, sosyal dayanışmanın, sosyal hayatın şifresini karıncalar çözmüşler! Ego yok, hakaret yok, kavga yok! Hiç kimseye ayrıcalıklı yuva yok, maaş yok! Rüşvet hiç yok! Saygı esas, işin yürütülmesi esas, çalışma esas, emir yok, kızma bağırma yok!
Sokaklarda sık yürürüm, hatta çok yürürüm ve hep düşünürüm; belediye başkanı burayı görmüyor mu diye! Gerçekten şöyle yanına birkaç kişi alsa yürüse benim gördüğüm bir aksaklığı veya yıkılmış bir duvarı ya da ne biliyim şöyle göze hoş gelmeyen bir durumu; haydi şunu yapalım dese o iş yarım saat sürmeden bir ekiple halledilebilir. Bunun için işte o emir verme makamında olanların yürümeleri ve yardımcı olarak görev yapanların da o görmeden o işi halletmeleri gerekir! Karıncalar böyle yapıyorlar; çünkü!
Karıncalar son derece lüks ve pahalı deri koltukları olan hatta banyolu makam odaları yapmıyorlar. İşler sokaklarda, karıncalar da sokaktalar! Belediye başkanları, bakanlar, valiler, genel müdürler ve yardımcıları da sokakta olmalılar; koltuklarda değil! Yoksa dünyadan, aksayan işlerden, nasıl haberleri olabilir? Halkın içinde olmalılar, işlerin başında; duvarların arkasında insan sadece duvarları görebilir! Vallahi de billahi de karıncalar bunu başarmışlar!
Eğitim sistemimize bunları koyabilmeliyiz!
Japonların sumo güreşçilerini yetiştirirken insanlara verilen disiplin; hayatın içinde gerçekte lazım olacak disiplinler! Aslında hayat hakkındaki doğru davranışlar, çalışkanlık, başarı ruhu, dürüstlük, erdemlilik ve sosyallikler, sosyal yardımlaşma duyguları her alanda olduğu gibi okullarda da üzerinde tizlikle durulan bir konu! Öncelikleri hizmet etmeği öğrenmek! Utanç duyulacak işlerin utançlığıyla yaşamamak gerekliliği beyinlere yerleştiriyor!
İşlerde kimsenin kimseye haydi çalış demesine gerek kalmıyor, ruhlar profesyonelleşmiş; karıncalar gibi; işini yapmamak utanç verici diye tanımlanmış!
Her şey doğru motivasyon, disiplin, güzel ahlaklı olmanın büyük erdemliliği ile alakalı!
Okulların sadece öğretim yerleri olmadığını, eğitimin ise çok önemli ama çok hayati bir konu olduğunu unutmamak gerekiyor! Biz galiba eğitim konusunda sınıfta kalıyoruz; bunun bedeli çok ağır olabilir!