Mağdure E.K. ise, “Ablamın evine gidip geldiğim sürelerde eniştem ile duygusal aşk ilişkisi yaşadık” dedi.
Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde TCK’nin 103-1 maddesi kapsamında 15 yıla kadar hapis istemi ile yargılanan tutuklu enişte M.Ö. tecavüz suçlamalarını kabul etmedi. M.Ö., “Benim baldızım olur. Duygusal aşk ilişkisi yaşadım. Kendi rızası ile bir defa cinsel ilişkiye girdim. Baskı ve tehdit kullanarak ilişkiye girmedim” dedi.
Mahkeme heyeti tutuksuz yargılanan M.Ö.‘nün olay tarihinin 2009 yılının Mart ayında meydana gelmesi ve 6.5 ay kadar cezaevinde yattığı süreyi göz önünde bulundurarak, mağdurenin 15 yaşından büyük olduğu yönünde verilen raporu dikkate alan mahkeme heyeti TCK’nin 103/1 maddesi kapsamında 10 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, enişte M.Ö. hakkında ise yurt dışına çıkış yasağı koydu.
Sanık Avukatı Süha Erdoğdu, müvekkilinin olay tarihinde duygusal aşk ilişkisi yaşayan mağdurenin 15 yaşından büyük olduğu yönünde savunma yaptı. Avukat Erdoğdu, “Mağdurenin olay tarihinde 15-18 yaş arasında kız çocuğu olduğu bir sonraki alınan Adli Tıp Kurumu’ndan veriler raporda ise 18 yaşında olduğu belirtilmişti. Adli Tıp Kurumu’nun raporuna itibar edilmelidir. Bu şüphenin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Beraatini talep ediyoruz” dedi.
Editör
Cinsel İstismar yasası degişmezse cinsel istismarla suçlananlara acırım.Tecavüz edenlerede kızamam.Nedemi kızın burnuna dokunan,saçına dokunan istismarcı.istismarada tecavüzede aynı agırlaştırıcı ceza uygulanıyor.Yerel mahkeme bile tecavüz fiiliyle temas etme arasında fark vardır.agır suçla hafif suça aynı agırlaştırıcısı ceza uygulaması olmaz dedi.Tecavüzcüye verilen 15 yıllık ceza istismara burnuna,saçına dokunanada veriliyor.Kaza ilede olsa çünkü iddia oldumu sanıgın yapacagı bir şey yok.istismara 3 yıl verilmesi gerekirken 15 yıl 12 yıl düzmece ruhsaglıgı raporlarından fazladan adaletsizce veriliyor.onun için istismarla suçlananlara acıyorum.