İçerisinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini bulunduran onbir ayın sutanı Ramazan-ı şerifi idrak ettiğimiz şu günlerde, sanal ortamda da kıyasıya bir yarış devam ediyor. Bilirsiniz, Ramazan Erzurum’da bir başkadır. Öyle ki, çoğu insan bu manevi atmosferi yaşayabilmek için bu ayda Erzurum’a gelir. Erzurum, sadece yaşayanların değil, şehrin bile oruç tuttuğu kenttir. Bu kentte kolay kolay uluorta yerlerde kimse yiyip, içmez. Bu hem yaradana olan teslimiyet, hem de asırlardır süregelen bir gelenek, bir adet, bir örftür. Zaman zaman ‘Dinde zorlama yoktur, isteyen tutar istemeyen tutmaz, ben yerim de içerim de kimse karışamaz’ düşüncesindeki bağnazlara da şehir halkının cevabı unutulmaz olur.
Erzurum’da Ramazan atmosferi görülmeye değerdir. Şehirde her şey bu aya günler kala ‘Ramazan ayarına’ geçer. Oruç tutmayan yok mudur vardır elbet. Ama kimsenin yanında kimse yemez içmez. Çocuklar bile bu terbiye ile büyütülür bu kentte. Şehre gelen gayrimüslimler bile bu kentin bu özelliğine hayranlık duyar saygı gösterir. Bu korkudan değil, saygıdan, hoşgörüdendir. Şüphesiz görülmesi gereken sahne akşam ezanlarının okunduğu iftar saatleridir. Bu sahneyi Erzurum dışında görmek mümkün değildir. Doğu Anadolu Bölgesinin en büyük şehrinde iftar saatinde tek bir kişi bile bulunmaz çarşıda pazarda. Bu sahne anlatılmaz sadece yaşanır.
İşte şehrin bu özelliğinden dolayı Erzurum, sanal ortamda en bağnaz il olmuş..(!) Hatta şampiyonlar şampiyonu olmuş..(!) Erzurum’u bu alanda Yozgat, Kayseri, Konya takip ediyormuş. Sanal ortamda devam eden ‘Ramazanın ilk dayağı’ başlığıyla başlayan yarışta bu yıl hangi şehrin şampiyon olacağı Ramazan sonunda belli olacak. Hemen söylemekte yarar var, bu yılın favorisi yine Erzurum ancak, Trabzon ve İstanbul şimdiye kadar ki bölümde ilk ataklarını yapmışlar. Bütün gözler, Erzurum, Yozgat ve Konya’da… Şaka değil, bu gerçek bir yarışma.
Ne garip değil mi? Nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede, Allahın emirlerinden bihaber yaşayan hatta bu emirlere karşı çıkan yığınlarla yaşıyoruz. Yılda sadece bir ay elini, dilini, midesini tutamayan, oruç tutanlara tahammül edemeyen, minarelerden yükselen ezan seslerine kulak veremeyen cahilliğini, entellik, özgürlük sanan beyhudelerle bir Ramazan ayını daha idrak ediyoruz. Her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanmış, ecdadın abdestsiz adım atmadığı bu topraklarda oruç tutanlara ‘BAĞNAZ’, ‘ÖRÜMCEK KAFALI’, ‘GERİCİ’ tutmayanlara da çağdaş, entel, denilen bir ülke haline ne zaman geldik?
Kaldı ki, yılda bir ay oruç ile günlük beş vakit namaz vücudun resetlenmesini ve sağlıklı yaşamın en temel prensibi. İşin uzmanları öyle diyor. Hem ıspatlı hem de şahitli.
Netice itibariyle; Yolunuz Ramazan ayında bu bağnaz şehre düşerse, demedi demeyin. Çünkü;Erzurum’da ‘Bir başkadır RAMAZAN…
erzurumlu kardeşim kötü sallamışsın. bayburt 'ta görmek mümkündür. bütün bu saydıklarını fazlası ile. ki bayburt erzurum gibi fazla dolması yoktur. yiğidi vur hakkını yeme. siz erzurumlular kültür hırsızlığı yapmada üstünüze yoktur. yalın mı?.