Hayat! Sanki tersten mi gidiyor?
Hepimiz yaşıyoruz öyle ya da böyle, ama hayatımızı nasıl yaşadığımız değil, ne üzerine hayatımızı kurduğumuz önemli olan.
Yaşıyoruz hepimiz ama nasıl? Doğdun, büyüdün tamam, çalıştın, okudun tamam, işe girdin, evlendin, çoluk çocuk sahibi oldun tamam, hepsi tamam. Her gün uyudun uyandın, yedin içtin, gezdin gördün, eğlendin üzüldün bunlar da tamam. Ama eksik değil mi bir şeyler? İki dakika kendinle baş başa kaldığında başlar herşey. Durduk yere sıkıldım dersin. Dostlar arar, hal hatır sorar canım sıkılıyor dersin. Nedendir bilemezsin. Peki nedir can?
Ruhtur. Canı sıkılan da ruhtur.
Bedenin gıdası hergün hazır sabah, öğle, akşam... Ama ya ruhumuz? Çoğu zaman aç, susuz, biçare... Bedenimizin içinde hapis gibi.
Durum böyleyken yakınırız bir de: eşimle boşanıyoruz, sigara kesmiyor artık, ailemle görüşmüyorum kavgalıyım, bir kadeh daha mı içsem, kimse beni anlamıyor, vesaire vesaire...
Bu örnekleri fazlasıyla çoğaltmak mümkün nasıl yaşadığımız ortada. Hayatımız ne üzerine kurduğumuz da ortada. Para, iş, kariyer, dış güzellik ve daha fazlası, peki hangisi ruhun gıdası? Hiçbiri...
Ruhun gıdası sevmektir sonra sevilmek,
Ruhun gıdası anlamaktır, sonra anlatmak, anlaşılmak,
Ruhun gıdası şükretmektir, sonra istemek,
Ruhun gıdası hoşgörmektir, sonra hoşgörülmek,
Ruhun gıdası sabretmektir, sonra beklemek,
Ruhun gıdası affetmek, hamd edebilmek, hatayı kabul edebilmek...
İyiliği denize atıp balık bilmezse, Halık bilir diyebilmektir...
Sevebilen, anlayabilen, şükredebilen, sabreden, hoşgörebilen bir ruhun umutları, hayalleri, tevazu içinde, huzurlu bir hali vardır. Yıkan, aldatan, haset, sevgisiz, acımasız bir ruhun ise durmadan sıkılan bir canı...
Tüm bunlardan da değil, boşluktansa can sıkılması o zaman hayatın ne üzerine kurulu olduğunu bir kez daha sorgulamalı.
Boşlukları boş olmayan şeylerle doldurmalı.
Yanlız mısın Kuran oku. Yapacak bir şey mi bulamıyorsun uğraşacak bir meşgale kendine? Etrafına dön bir bak, doğaya bak, olmadı aynaya bir bak, tefekküre dal. Yine mi olmuyor? İki rekat namaz kıl "O"na aç ellerini...
Çok mu zor öneriler sundum? Yok hayır yapan yapıyor zaten. Sen de erteleme, üşenme bir dene... Herkes yetim bir çocuğa okul ihtiyaçlarını, cep harçlığını verirken sen sevgini ver, kalbinden bir parça ver, o zaman anlarsın. Bugünden başla, nasıl yaşarsan yaşa, hayatını, ruhunu yüceltmek üzerine kur.
Para-pul, sınavlar, görevler hepsi hallolur. Yeter ki bir can sağolsun, bir de ruhumuz aç, susuz kalmasın… En karanlık gecede bile bir kandil bulunur.