Engelli Kimdir?

Yıllardır anlamadığım bir durum varsa o da; vücut yapısında herkes gibi rahat hareket edemeyen insanlarımıza karşı tutum, davranış ve kanunlarımızdır.

İnsanın bir veya iki ayağı, kolu, kolları olmayabilir; yürüyemeyebilir, göremeyebilir, duyamayabilir veya konuşamayabilir, oturup kalkamayabilir bu gayet normal bir durumdur; herkesin başına her an gelebilecek bir durumdur. Evimizden sabah çıkarken akşama nasıl dönebileceğimizi tabii ki bilemeyiz.

Prof. Dr. Stephan Hawking dünya çapında bir fizikçi, bir bilim adamıydı. Yatağa mahkûm olduğu halde dünyaya kalıcı bilgiler bıraktı.

Biz engellilerimizi memur, işçi yapmıyoruz. Araç kullanabilenleri bile işe almıyoruz. Öğretmen yapmıyoruz. Ayrıca kadro açıp cüzi bir kısmını işe almaya çalışıyoruz.

Engelli diye ayrı bir etiketle etiketleyip onlara cülus bahşişi gibi iş vererek onlara yardım ettiğimizi düşünmeyelim. Bir engelli kadrosu vererek başlarına kalkmayalım.

Asıl engelli, kendisini geliştirmeyen, psikoloji, sosyolojiden habersiz, empati yapmayan, görevi ve durumu hakkında bilinci olmayan insanlardır.

Üniversitelerimize, hastanelerimize, devlet dairelerimize, şehir içi yolcu otobüslerimize, hatta ikamet ettiğimiz evlerimizin giriş merdivenlerine engelli olan kişiler için nasıl tedbir aldık, onları düşünmeyi de boş verin yarın kendimiz yürüyemezsek evlerimize nasıl gireceğiz diye bir tedbir aldık mı; hayır!

Siz hiç camilerde engelli kardeşlerimiz için bir düzenek gördünüz mü? Camilerin altlarında iş yerleri yapılarak “para” düşünülmüş ama insan düşünülmemiş.

Yaşı ilerlemiş her insan artık biraz da engellidir, merdiven çıkamaz, inemez, gözü kulağı eskisi gibi görmez, duymaz! Ama biz yarın ihtiyarlayacağımızı ve kısmen veya tamamen engelli olacağımızın bilincinde değiliz!