Ülkelerin genelinde yer alan “dostluklar yoktur, sadece menfaatler vardır” düşüncesi hayatlarına yön vermektedir.
Bu dönek ve omurgasız düşünce ve davranış şeklini kapitalizmin bir gereği olarak algılıyorum! Nasıl ki insanların dostları, düşmanları varsa, devletlerin de dostları düşmanları vardır.
Devletler, dostluk, düşmanlık ve kapitalist oryantalizmle bazen bazı milletleri tehlikeli ve olumsuz yönde motive ederek, başka milletlerin üzerlerine salmışlardır, salmaya da devam etmektedirler.
Tarihte sıklıkla başka devlet ya da milletler tarafından kullanılan milletlerden söz edersek, karşımıza Ermenilerin çıktıklarını söyleyebiliriz. Ermenilerin, saldırganlık, katliam yapma, cinayet sicillerinin kabarık olduğunu görürüz.
İnsanlık suçu işleyip, başka milletlere (Türklere) iftira atma, katliam ve soykırımla suçlama konusunda da bütün dünya genelinde emperyalist ülkelerin desteği ile mazlum kuzu postuna büründüler. Dünya genelindeki diplomasi manevraları ve aksiyonlarla yıllardır yalana kurulmuş bir düzenek olan soykırımı tanıtmak için çalışırlarken; Türk Milleti havanda su dövmekle meşgul oldu!
Dünyada insanlara realiteyi öğreten, realist görünen devletler de bu konuda çok kötü puanlara sahipler.
Dünya klasik eserlerine imza atmış, Avrupalı veya Asyalı (Rus) ünlü yazarlarının eserlerinde ilk sıraları karakter, dürüstlük ve suçlu da olsa bir insanın hayatına verilen değer almaktadır.
Aynı Avrupalı veya diğer klasik dev eserler vermiş insanların torunları, gerçek hayatta tarihe mal olmuş sanatçı, yazar, felsefe adamlarının aksine kanlı cinayetlere ya imza atmış, ya teşvikle kan akıtmıştır. Ya da kullandığı bir milleti bir yalana dolamış ve o yalana kendisi de sarılarak, en kötü karakter örneğine sahip olmuşlardır.
Ermeni soykırım yalanı reel değildir.
Ermenilerin Türkiye’de, Doğuanadolu’da katliam yaptıkları bir gerçektir. Belgelerle, fotoğraflarla bizzat kendilerinden dinlediğimiz dede ve ninelerimizle Ermenilerin soykırım yaptıkları acı bir gerçektir. Bu gerçeği bütün ülkeler bilmektedir, ancak bildiklerinin aksine politik davranmaktadırlar.
Ermeni soykırımı, düşmanlıkta psikopatlığa ulaşan Ermenilerin siyasi olarak geliştirip savundukları yalancı teorileridir.
Avrupalı, ABD’li, Rusya bu yalanın arkasındadırlar.
Hani dostlarımız (!) vardı ya; İslam ülkeleri, Filistin, Lübnan ve daha bir çoğu da bu yalanın arkasına takıldılar!
Ermenilere ve Ermeni soykırımını tanıyan bütün ülkelere soruyorum; “Sizin ülkeleriniz işgal edildiğinde, işgal edenlere, hele işgalle birlikte binlerce insanınızı katledenlere çiçek mi dağıttınız, dağıtır mıydınız?
Düşman işgalinde ülkesini savunmak ve kan dökmüş katilleri ülkelerine uğurlamak için dua eder miydiniz?
Elbette yapmazdınız?
Öncelikle Avrupa ülkelerine sormak lazım; hem işgal edip, hem katliamları bizzat başta Müslüman Afrika ülkelerine, Latin Amerika’ya, Pakistan’a yapan insanların torunları olarak ne hissediyorsunuz?
Avrupalının işledikleri cinayetler yetmedi, dünyanın gözü önünde Türklerin katliama uğraması da kesmedi, bir de katillikten mazlumluğa yalanlarla çıkmak isteyen bir millete kendi dünya ve iç kamuoyu önünde sahip çıkarak; yalanlarına suç ortaklığı ediyorlar!
Aynı cinayetlere ortak olduğunuz için mi Ermeni soykırım yasasını tanıyorsunuz?
Türkiye işgal edilirken Avrupa, Ermenilerin suç ortaklarıydı, Rusya ise taşeronu!