Ömrümüzden bir genel seçim daha gitti. Türkiye geneli seçime katılım oranı yüzde 84… Oldukça yüksek. Biz de seçim sonuçlarını, aldığı oy oranına göre Erzurum’da AK Parti’den başlayalım.
Son söyleyeceğimizi baştan söyleyeyim:
Siz siz olun, birbirinize ve kendinize istediğiniz muameleyi yapın; lâkin seçim sonuçlarından dolayı halkı suçlamayın, hakir görmeyin. Seçim sonuçlarına, yani “milli iradeye” saygılı olmak zorundasınız. Yoksa her seçimde kaybeden diğer tarafın seçmenine “bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam” muamelesi yaparsa, asıl bidon kafalının kendisi olduğunu fark edemez.
İşin hem komiği hem tuhafı da sosyalist, Marksist, entel dantel solcuların birçoğunun bu seçimde daha önce bidon kafalı dediği seçmenle aynı partiyi desteklemeleri oldu. Yani HDP’yi… Allah adamı böyle şaşırtır! Nasıl sevinçten tepiniyorlar, gülünecek hallerine… Bu zihinsel özürlüler, düne kadar da Atatürkçülüğü, cumhuriyetçiliği bayraklaştırmışlardı.
Aslında kendileri gibi herkes biliyor ki bu lümpenlerin, müsteşriklerin, oryantalistlerin derdi vatan, bayrak, millet değil. İslâma, milli ve farklı olabilen her şeye karşı direnç göstermek… Bunu yaparken konjonktüre göre enstrümanları terör olur, ağaç olur, park olur, Atatürkçülük olur, ulusalcılık olur, Ermenicilik olur! Olur da olur… Allah şaşırtmasın!
Bir şey daha… HDP’ye kayan oyların büyük oranda AK Parti’den olması başka, kazanması için her platformda HDP’yi desteklemek başka. Acı yahut komik olan AK Parti kaybetsin diye HDP propagandası yapmak…
Efendim, elbette AK Parti’nin, bir türlü söylem ve icraat disiplini oluşturamadığı, halkın zihninde netleştiremediği “açılım” politikalarının Kürtlerde karşılık bulmadığı anlaşılıyor. Verdikçe kıymete bineceğiniz yerde, gözden düşmüşsünüz. Doğu ve güneydoğuda seçim sonuçları önceki seçimlere göre AK Parti açısından fiyasko. Erzurum’da da bu böyle!
800 yüz bin nüfuslu Erzurum’da seçmen sayısı yaklaşık 500 bin. Güney ilçelerdeki seçmen sayısı (Karayazı, Karaçoban, Hınıs, Tekman) yaklaşık 50 bin.
Şimdi sıkı durun!
AK Parti 50 bin seçmenin olduğu güney ilçeleri kazanmak için 3 Kürt kökenli vekil adayı koydu. 450 bin seçmenli merkez ve kuzey ilçelerden de 3 aday koydu. Şimdi bana maval okumayın bu işin kuzeyi güneyi yok diye. Strateji buydu. Evet, 50 bine de 3 aday, 450 bine de 3 aday.
Şimdi iyice sıkı durun!
3 aday koyduğu dört güney ilçeden, 50 bin oydan aldığı oyun tamamı sadece 4.376… Hepsi bu. Rakamlar üç aşağı beş yukarı değişebilir. AK Parti’den iki Tekmanlı aday Tekman’dan ancak 684 oy çıkardı. Bu karnenin bir hesap vereni olmalı, değil mi? Tam bu noktada AK Parti'deki tüm danışmanlar ve belirleyiciler istifa etmeli yahut görevlerinden uzaklaştırılmalıdır.
Gelelim güya Erzurum siyasetini dizayn eden ağır ağabeylere, cemaatlere, cemiyetlere…
Asıl BELEŞ MEMMET bizim cemaatler/cemiyetler! Kenarda gezip ortada yiyenler!
Erzurum'da AK Parti'yi desteklediklerini söyleyip devletin malını deniz gören cemaatler/cemiyetler, yahu neredesiniz? Güney ilçelerde sıfırsınız, merkezde oylar düştü. Palandöken’de HDP 11 bin oy almış.
Erzurum'da AK Parti'yi desteklediklerini söyleyip devletin malını deniz gören cemaatler/cemiyetler, yahu neredesiniz? Güney ilçelerde sıfırsınız, merkezde oylar düştü. Palandöken’de HDP 11 bin oy almış.
Siz de haklısınız; makam mevki, kadro peşinde koşmaktan; bina arsa cukkalamaktan çalışacak hâl mi kaldı?
Bir kez daha anlaşıldı ki Erzurum'da karşılığınız yok! Hizmete devam… Oh ne güzel Erzurum!
Bir kez daha anlaşıldı ki Erzurum'da karşılığınız yok! Hizmete devam… Oh ne güzel Erzurum!
Kırsalın, ilçelerin her haliyle kendisine bağlandığı Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ne önerim, şehir merkezindeki ve ilçelerdeki çalışmaları bir daha gözden geçirmeleridir. Size methiyeler yazanlara kulak vermeyin sadece. Size hakaret edenlerle inatlaşıp samimi eleştirilere de kulak tıkamayın. Seçim sonuçlarında şehrin bütününe hizmet veren büyükşehir belediyesinin olumlu/olumsuz tesiri yok, denemez.
Diğer bir durum;
Bazı milliyetçi muhafazakâr ve paralel arkadaşlar(!) öylesine AK Parti düşmanlığına duçar olmuşlar ki AK Parti kaybetsin de kazanırsa PKK kazansın, psikolojisindeler. Aşırı hırs, yılların mağlubiyet kompleksi ve gaflet! Dün “Fetoş” dediklerine bugün “veli” diyebiliyorlar. Tek kriter partizanlık.
Yenilgi yenilgi zafere ulaşan Recep Tayyip Erdoğan’ın aksine seçim siyasetinde tecrübesiz Efkân Âlâ zafer kazandığı halde Erzurum’da mağlup sayıldı. Efkan Âlâ sayesinde, (istenilen düzeyde olmasa da) Oltu’da AK Parti oylarındaki yükseliş, AK Parti’nin dördüncü vekil kazanmasını sağladı.
Bu sonuçlardan sonra il teşkilatları, danışmanlar, vekil belirleme kriterleri bir üst akıl tarafından yeniden gözden geçirilecektir, diye düşünüyorum. Sadece ikbal kaygısı taşıyan ve küstahlık derecesinde şımarıklık içerisinde olan gençlikle bu dava gitmez, sadece iş adamı aklıyla olmaz. Sırf iş hayatı ve ihaleleri için AK Parti yönetimlerinde bulunan kaç kişi var?
Biz kendimizce analizler yaparız; amma AK Parti kimseyi suçlayamaz. Sonuna kadar kullandığı büyük bir iktidar gücü vardı elinde. Demek ki söylem ve stratejilerde hata yapılmış. AK Parti şunu da unutmamalıdır. Televizyon, gazete, sosyal medya, bilboard, afiş, bayrak… Görsel ve yazılı reklama en çok para harcayan parti, AK Parti’diydi.
AK Parti’ye düşen, tüm eleştiri oklarını kendi içine çekmesidir. Gün çokbilmiş kardeşlerimizin hesap verme günüdür. Zaferin hazzını yaşayanlar mağlubiyetin hesabını vermelidirler.
Netice;
Zaman zaman sosyal medyadan uyarılarda bulunduk, ciddiye alınmadı. Sevgili AK Partili samimi kardeşler, sizi pohpohlayanlar, size dalkavukluk edenler, sizin 5-10 bin kişiye (Davutoğlu'nun Erzurum mitingi) yaptığınız mitingi 100 bin kişi deyü cilalayıp önünüze getirenler değil, bir iki aydır bu neticeyi görenler, ikaz edenler ve acı söyleyenlerdir şehrin ve sizin gerçek dostunuz.
Gönül ister ki güçlü bir AK Parti-MHP koalisyonu ülkeyi yönetsin. Erken seçim ihtimali de uzak değil.
Herkese düşen milletin iradesine saygı duymak, seçim sonuçlarını doğru değerlendirip özeleştiri yapmak ve muhtemel erken seçim için teşkilatları ve kadroları gözden geçirmek.
İnanıyorum ki, her sonuçta bir hayır, herkes için bir kazanım vardır.
Evet, Cemil Meriç’in dediği gibi “Zafer aslında mağlup olanındır, düşünmeyi öğretir!”