Bir kaç gündür 'Erzurum Günleri' ile ilgili tartışmalara şahit oluyoruz. Murat Balkuş sadece arkadaşım. Babamın oğlu değil. Murat'ın da içinde bulunduğu bir grup, Kasım ayının ortalarında İstanbul'da Erzurum Günleri adı altında proğram bir proğram hazırlığındalar. Aralarında Süha Dengizek ve Mehmet Seven ağabeylerin de başkanlığını yaptığı Erzurum vakıfları, yapılacak olan bu organizasyona tavır almışlar. Böyle bir proğramın yapılmasını istemiyorlar, şiddetle karşı çıkıyorlar. Hatta bu açıklama, sponsorluk anlaşması yapabilmek için Murat ile birlikte hareket eden o grubun Erzurum'a geldikleri döneme de rastlaması zamanlama açısından bayağı bir manidar!
***
Her neyse! Eğitimci yazar dostumuz sevgili Murat Ertaş hocam, bu tür proğramların Valilik ve Belediye'nin önderliğinde bir platform marifetiyle yapılmasını talep ederken, ''Aksi halde her kafasına esen şehrin adıyla organizasyonu düzenlerse şehre iyilik değil kötülük yapmış olur. Şehrin adını kendi çıkarları için kullanmış, istismar etmiş olur. Herhangi bir STK, firma yahut kişi şehrin adını kullanarak değil de kendi adını kullanarak yasalar çerçevesinde şehir organizasyonu yaptığında da buna kimse karışamaz. Gurbette yapılan 'Erzurum Günleri'nin ne kadar iyi niyetle olursa olsun 'Erzurum’a yakışır nitelik ve zenginlikte olmadığı kamuoyunda ağırlıklı düşüncedir. İçi boş, düzeysiz, disiplinsiz, idare-i maslahattan yapılan organizasyonlar büyükşehirlerde maalesef “Erzurum” adına da algısına da zarar vermektedir'' diyor.
***
Ee güzel! İyi de hocam, o dediğin niye şimdiye kadar yapılmadı? Dediğin gibi olsa, amenna! Ama o da yok. Malumunuz, İstanbul'da çok sayıda Erzurum derneği var. Kim kimin elini tutuyor, yapsın. Yapsaydı ya! KÖtüsünü bunlar yapıyorsa, yaıtıysa, iyisini sen yapaydın ya! Anlamakta hakikaten güçlük çekiyorum. Hele kendilerine ayrı bir anlam yükleyen bazı vakıflar var ki, böyle işlere hiç tenezzül dahi etmiyorlar. Tamam, bazı aktiviteleri oluyor ama Erzurumluları biraraya getirecek bu tür aktiviteler de kötü bir şey olmasa gerek. İstanbul'da yaşayan Erzurumlular ancak bu tür organizasyonlar ile biraraya gelebiliyor, bir kaç saatliğine de olsa gülüyor, eğleniyor. Başka şekilde gelmelerinin de mümkünatı görünmüyor. Hem bir şey yapmıyor bazıları, hem de işte böyle yapana da şiddetle karşı çıkıyorlar. İşte bunu anlamıyorum. Elbette ki yapanlar ticaretini de düşünecekler. O tür proğramları yapmak maliyet gerektirir.
***
Hem bir şey daha söyleyeyim. Her Eyüp'de ki Feshane'nin önünden geçerken 'Samsun, Trabzon, Ordu, Giresun, G.Antep, Sivas Günleri' diye pankartları görür, niye bir gün de Erzurum Günleri yapılmıyor diye hayırlanırdım. Geçen yıl yaptı işte bu ekip. İçinde onca Erzurumlunun olmasına rağmen çok da problem çıkmadı! Takır takır işledi, kime ne zararı oldu? Kanal D gibi ulusal bir TV kanalı başta olmak üzere çoğu televizyonda haber yapıldı, röportaj gerçekleşti. Koskoca İstanbul Valisi'nin orada 2 saatini geçirdiğini biliyorum. Ailecek giden bir Erzurumlu hemşehrimizin, o proğramdan komşularına, eşine, dostuna sitayişle bahsettiğide bildiklerim arasında. Murat Balkuş bugün olmuş hala söyler: Binlerce Erzurumlu o sayede biraraya geldi, tekrarını istedi! Mesela Ankara'da da ESAV yaptı iki defa Erzurum Günleri'ni. Kötü mü oldu? Elbette ki hayır! Eksiği yok mu, arasan, elbette ki çok! Vaziyete bakılırsa Erzurum Günleri yapmak, yapmamaktan daha iyi bulunuyor. Vah ki ne vah!
***
Tam bu yazıya hazırlanırken fotoğraf sanatçısı arkadaşım Mükerrem Uzun da Balkuş'un da içinde bulunduğu grubu eleştiren bir yorum yapmış. Sevgili Mükerrem de demiş ki: Erzurum da veya dışarda inanın belki biraz sert olacak ama herkes bir hesap peşinde! Erzurum kimsenin çokta umurunda değil! Herkes olaya tamamen duygusal bakıyor ama az ama çok ne gelirse Allah bereket versin koşturmacası!
***
Elbette ki her görüşe benim de saygım var. Yine yazımı bitirmek üzereyken ERVAK Başkanı Erdal Güzel aradı beni. Başka bir vesile için telefonda görüştük. Konuyu açınca onun da bu tür Erzurum Günleri'nin ferdi veya kapsamsız yapılmasına karşı olduğunu anladım. Ancak, baştan yine dedim, yine diyorum. Yahu arkadaşlar, ağalar, beyler. Ortada büyük bir rant falan yok. Talan yok ortada, milletin götürdüğü! Hele kimse Erzurum'un adını kötüye filan çıkartmanın hiç peşinde değil. Sadece Erzurumluları biraraya toplayıp, onların eğlenebileceği bir ortamın peşinde birileri. Onca kayıtsız kalınan, ses çıkartılmayan iş varken, sırf kendileri işin içinde değil diye birilerine kara çalmak, önünde set olmak, bana göre çok da şık değil. Kimse kusura bakmasın ama ben bu işlerden biraz da şunu anlıyorum: Ben yoksam o da olmasın! Durum biraz da buna mı benziyor ne? Galiba en büyük hastalıklarımızdan birisini geçiriyoruz şu an da!
NOT: Palandöken Belediyesi Voleybol takımı ile ilgili dün yazdığım yazı üzerine beni telefonla arayan Başkan Orhan Bulutlar, 'Beklerdim ki o yazıda, 1.lige çıkarrttığı için bizlere de bir teşekkür etseydin' diye sitemde bulundu. Vallahi haklı başkan. G.Saray, Beşiktaş ve Fenerbahçe gibi önemli kulüpler ile aynı ligde mücadele edecek olan Palandöken Belediyesi Voleybol Takımının bu başarısında emeği geçen başta Başkan Orhan Bulutlar olmak üzere, Başkan Yardımcısı ve Kulüp Başkanı Zafer Bülent Engin ve genel menejer Ömer Kolişler, bu takımın çıkmasında pay sahibi olan teknik heyet ve personele bir Erzurumlu sporsever olarak teşekkür ediyorum.
---
vedat'ım, dert bir değil ağlayayım, deli bir değilki bağlayayım..