Sultan Murat keyif verici maddeleri yasakladığı dönemde, saray casuslarından birisi, hekim başının yasakları çiğnediğine dair ihbarda bulunur. Bunun üzerine ‘’Hapı yuttu’’ deyimi ortaya çıkar. 2019 yılı verilerine göre, ülkemizdeki ilaç tüketimi 41 milyar lira. Son 60-70 yıldır ilaçsız edemiyoruz. Peki ya kimya fabrikalarının 2. Dünya savaşının sonuna kadar kimyasal silah ürettiklerini, şimdi ise o firmaların ilaç ürettiklerini biliyor muydunuz?
Orta doğunun sağlık şehri Erzurum’daki hastanelerde 2019 yılında yatan hasta sayısı 119 bin 922, ayakta hasta sayısı ise 2 milyon 636 bin 224. Erzurum’un ilaç kullanımı ise bu rakamın dört katı. 23 hastane ve 145 eczane bulunan Erzurum’da 2016 yılında yapılan araştırma raporuna göre, ilaç tüketimi tam bir fiyasko..! İlaç kullanımının bir sağlık sorunu olduğunu ortaya koyan araştırmada, meğerse hapı yutmuşuz da haberimiz yokmuş..!
‘’Erzurum’un ilaç kullanımı davranışları’’ raporuna göre; sağlık sorunu olduğunu düşündüğünde ilk olarak evde var olan ilacı kullananların oranı yüzde 63, hemen hastaneye gidip ilaç almak isteyenlerin oranı ise yüzde 25. Eş dost tavsiyesiyle, (Özellikle 60 yaş üstü) ilaç kullanımı oranı ise yüzde 77. İlaç olmadan iyileşeceğini düşünenlerin oranı da sadece yüzde 10..!
Oysa ki; 200 bin yıldır insanoğlu hastalıkların tedavisinde doğal dermanlarla tedavi oluyor, ilaç kullanmıyordu. Ne bu kadar çok çeşit hastalık ne de bu kadar çok hasta vardı. Günümüzde ise baş ağrısına ilaç, tansiyona ilaç, strese ilaç kullanır olduk. Ne tesadüftür ki bugün ilaç üreten firmalar, aynı zamanda tohum ve gıda da üretiyorlar. Ve çok ilginçtir; İlaç firmalarının geçmişleri hep ‘’Pardonlarla’’ dolu. Yani ilaç, iki ucu keskin bir bıçak gibi.
Durum bu… Şimdi hapı yutmadan önce bir kere daha düşünsek mi? Ne dersiniz..?