Erzurum yedi kapılı bir şehir. Şehir ortadan ikiye ayrıldığı zaman bir tarafın sürekli geliştiği, diğer tarafında inatla geri bırakıldığı ortaya çıkıyor. Oysa ki şehirler adil büyümelidir, tıpkı ülkeler gibi. Ve iş başına gelen tüm siyasiler hep şehrin doğusunun geliştirileceğini söylemişlerdi.
2. Kayak yolu denilen semtten başlayıp Yoncalık Ali Ravi caddesine aşağı Menderes caddesi, Kongre caddesi, Şükrü paşa mahallesinden geçip Şıh köyüne (İbrahim Hakkı mahallesi) kadar bir çizgi çekin. Önce sağına sonra da soluna bakın ve gelişimi görün. 2010 yılında 2. devlet üniversitesi olarak kurulan Erzurum Teknik üniversitesi, şehrin doğusuna yapılacak ve gelişim dengesi sağlanacaktı ama ETÜ batıdaki tarım arazisi üzerine kuruldu. Eski hükümet meydanında çizdiğimiz hattın doğu tarafında tam sınırın üstünde yer alan SSK binası, şehrin batısında Çat yolu kavşağı üzerine yapıldı, şimdi trafikle boğuşuyor.
Depreme dayanıklı olmadığı söylenen ESKİ Genel müdürlük binası batıdaki Yıldız kent’te, İller bankası batıdaki Yenişehir’de, bölge adliye mahkemesi batıdaki Dadaş kent’te, alış veriş merkezleri, hastaneler, devlet kurumlarının tamamı, hatta yeni yapılan gümrük müdürlüğü bile şehrin batı yakasında. Şehrin doğu tarafında sadece Emniyet müdürlüğü ile sınırın tam üzerinde Yakutiye kaymakamlığı, bölge idare mahkemesi ve bir de ceza evi var.
Çok garip bir şekilde yapılan her şey şehrin batı yakasına yapılıyor, imar planları ona göre hazırlanıyor. Dolayısıyla da şehirdeki nüfus yoğunluğu da batıya kayıyor. Tıpkı ülkemizde olduğu gibi. Doğu tarafında sadece konut yapılıyor. Üniversiteler, nitelikli liseler bile batıda. Şehrin balkonu Şehitler mahallesinde on yılı aşkın süredir, şehrin en sağlam zeminine sahip dağ ve sanayi mahallelerinde kentsel dönüşüm ağır aksak ilerlerken, batıdaki Yenişehir’de kentsel dönüşüm çalışmaları birkaç gün içerisinde icraata dönüşüyor.
Yapılan her kamu yatırımında doğu tarafına geçilmemesi için azami gayret gösteriliyor. Tıpkı ülkemizin doğusunun geri kaldığı gibi Erzurum’un da doğusu hep geride. Uzatmayayım, ülkemizde olduğu gibi Erzurum’da da iki yakamız bir araya gelmiyor vesselam..!
Eski mahalleleri yıkıp yeniden yapmak veya restore etmek boş arazilerde bina yapmaktan çok zor ve külfetlidir. Eski beldeler genellikle tarihi sit alanları olur. Arsa paylari küçüktür. İstimlâk bedelleri ve karşılığında verilecek paylar hep itiraz konusu olur. Eski Mlmahaleler modern yapılaşmaya uygun olmaz. O nedenle Bursa'da olduğu gibi: şehirler ovada özellikle meyve bahcelerinde büyüyor.
Boş araziye önce alt yapı kurarsın. Sonra site kurarsın. Onlarca kişiyle muhatap olmazsın. Maalesef şehirlerin kaderi böyle.