Gelmiş-geçmiş gün ama aklımıza gelince ister istemez celalleniyoruz!
Ah be Erkan Sözeri, ah!
Elindeki şu kadroyu kullanabilmiş olsaydın da, şimdi böyle bıçak sırtında oturuyor olmasaydı Erzurumspor…
Oynattığın korkak futbol…
Takımı geriye doğru yaslaman…
Ve yaptığın saçma sapan oyuncu değişiklikleri yüzünden kaybettiğin puan ve puanlar yüzünden bugün hop oturup hop kalkıyor mavi beyazlı camia…
Unuttuk mu?
18’inci haftada İstanbulspor deplasmanında 2 puan bıraktık…
20’nci haftada Bolu deplasmanında 2 puan bıraktık…
22’nci haftada Adanaspor deplasmanında 2 puan bıraktık…
24’üncü haftada 1-0 önde başladığımız Altınordu maçında 3 puandan birden olduk…
26’ncı haftada Hatayspor deplasmanında 2 puan bıraktık…
27’nci haftada, karşısında hem çok çok iyi oynadığımız ve hem de yine öne geçerek başladığımız Karagümrükspor maçında bile isteye 3 puan harcadık…
Sayın hele!
Bakın bakalım ki kaç etti?
14 puan, öyle değil mi?
Hadi 4’ünü de silin gitsin, yine kalıyor geriye 10 puan…
Ve biz bugün 60 puanla hem liderdik ve hem de Süper Lig’i hemen hemen garantilemiş durumdaydık…
Fakat şimdi ne yapıyoruz?
Adana Demir’le ayrı, Bursa ile ayrı, yok Altay’dı, yok Giresun’du, yok Osmanlı’ydı ayrı uğraşıyoruz…
Sana bilmem kaç kez dedik be hoca, “bırak ve git!” diye…
“Sen bu takımı oynatamıyorsun!” dedik…
“Ofansif özellikler taşıyan bir takımı ne diye geri yaslıyorsun?” dedik…
“Takımı oyuncularla yaşadığın kişisel problemlerle zayi etme!” dedik…
“Oluşturduğun kadroda ve oyuncu değişikliklerinde baştan sona hata yapıyorsun!” dedik…
Dedik de, dedik…
Ah be Erkan Sözeri, ah!
Güle oynaya şampiyon olabilecek bir takımı ne hale getirdin, görüyor musun?
Ve ah yönetim, ah!
Biliyor musunuz?
Ayın on dördü gibi orta yerde duran gerçeği görmediniz ya, -kusura bakmayın- en az Erkan Sözeri kadar sizler de suçlusunuz!
Ne diyelim…
Allah vere de, kazasız-belasız çıkalım Süper Lig’e…
Yoksa var ya…
Olur da farklı bir durum yaşayacak olursak eğer, bu cenderenin içerisinden bilin ki hiç biriniz çıkamazsınız…
Hatırlatalım istedik!