Erzurum'un şu kömür işi ne oldu?

Şeriatten taş mı düşer, gök kubbe mi yıkılır, ne olur yani

Kış mevsimine girince, her yılın malum konusu hava kirliliği oluyor...

Aynı durum bu yıl da geçerli ve özellikle akşam saatlerinde şehirde nefes almak neredeyse imkânsız hale geliyor…

Belli ki bu mevzuyu bu yıl da konuşmaya devam edeceğiz, nitekim geçtiğimiz yıl konuştuğumuz gibi…

Yalnız bir hatırlatma yapmakta fayda var!

Geçtiğimiz yıl Erzurum Valisi Okay Memiş’in bizzat kendisi açıklamıştı ve mealen demişti ki:

Konuyu bakanlıklar düzeyinde görüştük ve bir konuda mutabık kaldık. Erzurum’da en azından merkez ilçelerde vatandaşa dağıtımı yapılacak olan kömürlerin çok daha yüksek kalitede olmasına dikkat edilecek…

Şimdi… Merak ediyoruz, acaba Erzurum’da ihtiyaç sahibi ailelere dağıtımı yapılan kömürlerde herhangi bir standart değişikliğine gidildi mi?

Gidildiyse nasıl bir yol izlendi?

Gidilmediyse de, geçtiğimiz yıl böyle bir çözüm önerisi niye ortaya atıldı?

Kaldı ki, bunu sadece biz merak etmiyoruz; bir Erzurum kamuoyu bu konuyu konuşuyor…

O halde Sayın Vali’ye de son duruma dair bir açıklama yapmak düşer…

Ne dersiniz? Haksız mıyız?

***

Yakıtla başladık, yakıtla devam edelim…

Ne diyor Erzurumlu?

Isınma giderlerini azaltıcı tedbirler alsın devlet!"

Ne gibi?

Ne olacak, doğalgazda ve kömürde indirim yapılması gibi…

Çeşitli kereler dile geldi, TBMM’de konuşuldu, öneriler sunuldu, teklifler verildi, ama her nedense Dadaş’ın bu feryadını duyan hiç kimse olmadı…

Hayır, yani şunu anlamıyoruz!

Yatırımcılara ve müteşebbislere, bu yörelere ve bu bölgeye yatırım yapsınlar diye teşvik üstüne teşvik veren bir anlayış, başından sonuna “haklı” olan bu talebe neden karşı çıkar ki?

Öyle değil mi yani?

Madem buralar iklimsel açıdan mağduriyet bölgesi ve devlet buralara yatırımcı çekmek için ekstra adımlar atıyor, o halde bir adım da vatandaşlar için atsın yani, ne olmuş ki!

Şeriatten taş mı düşer, gök kubbe mi yıkılır, ne olur yani? Aslında biliyoruz…

Her zaman olduğu gibi biz konuşup, yine bizler işiteceğiz bu sesi ama olsun…

Tarih bunu da kaydedecek sonuçta…

Bundan 100 yıl önce Cumhuriyet’in temellerinin bu şehirde atıldığını nasıl kaydettiyse, tarih; bu şehirde yaşayan insanların bir türlü duyulmayan feryatlarını da yazacak…

Varsın gerisini yazdıranlar düşünsün artık!