Erzurum'un villadaki kilisesi..!

Dört kitaptan başlayalım istersen gel söze
Orda öyle bir isim var ki kuldan öte kuldan ziyade
Onu düşün ona sığın, o senden öte benden ziyade…’

Hz. Musa’ya indirilen ilk kitap olan Tevrat’ta ilk emir yaşat, Hz. Davut’a indirilen ikinci kitap Zebur’da dürüstlük, Hz. İsa’ya indirilen üçüncü kitap İncil’de sev ve en son Hz. Muhammed’e indirilen Kur’an-ı kerim’de ise Allahın ilk emri oku..! Ve maalesef, insanlar ne seviyor, ne dürüst oluyor, ne yaşatıyor ne de okuyor... Herkes kendine bir din uydurmuş gidiyor.

Her neyse herkesin kendi bileceği bir durum. Erzurum’da 249 tanesi dini hizmet olmak üzere toplam 693 dernek var. Bunlar arasında bir tanesi var ki çok enteresan. ‘’Tanrı toplulukları kilise derneği’’… Böyle bir dernek duymuş muydunuz? Bu dernek için internette deniliyor ki; ‘’Dünyanın en büyük mezhebini oluşturan özerk ve kendi kendini yöneten ulusal kilise grubundan oluşan bir grup. Yabancı misyoner çalışmaları ve kiliselerle ilişkiler kurarak, dünya çapında faaliyet gösteren bir hareket. 2020 yılı itibarıyla yedinci en büyük Hıristiyan cemaati’’.

Buraya kadar sorun olmamış ki, bu derneğin bir kilisesi de Erzurum’da Yıldız kentte faaliyette..! Bu kilisede, her hafta Pazar günleri saat 11: 00’de ayin yapılıyor, vaazlar veriliyor, ilahiler söyleniyor. Hatırı sayılır derecede cemaati olan kiliseye girince sizi, ‘’Yeni evine hoş geldin’’ yazısı karşılıyor. İç salonda büyük bir haç ve kitaplıkta dizili İnciller bulunuyor. Salon koltuklarla dolu.

Erzurum göç idaresi ve sivil toplumla ilişkiler müdürlüğünün yetki alanı içerisinde olduğunu tahmin ettiğim bu kilise de ibadet dışında neler yapılıyor? Yoksa misyonerlik mi yapılıyor? İki ay önce bu şehirde misyonerlik faaliyetleriyle ilgili olarak ‘’Misyonerler cirit atıyor’’ başlıklı bir yazı yazmıştım. Birçok kesimden yoğun ilgi görmüştü. Yine önceki yıl bu şehrin kalemlerinden gazeteci Onur Sağsöz tarafından kaleme alınan, ‘’Erzurum’da misyoner oyunu’’ başlıklı yazıda da şehirdeki misyonerlerin çalışma sistemleri anlatılmıştı. Bence bir araştırın..!

Yanlış anlaşılmasın lütfen… Kimsenin inancı, siyasi tercihi, yaşantısına karışmak amacında değilim. Zaten merak da etmem. Fakat bu memlekette faaliyet gösteren yabancı kaynaklı bir dernekte neler yapıldığını merak etmek, bu toprakların sakini ve ev sahibi olarak en büyük hakkım-hakkımız olsa gerek? Kaldı ki, kapısında tabelası bile olmayan bu derneğin, bir mahalle içerisinde, ev görünümlü bir villada, faaliyet göstermesi de devletin ilgili kurumlarının en asli görevleri arasında…

Yoksa, inandığım kitabın Kafirun suresi 6. ayetinde yaradanın buyurduğu gibi; ‘’Sizin dininiz size, benim dinim bana’’