Eurovision ve biz

Eurovision  Şarkı Yarışması, 1956 yılında San Remo Şarkı Festivali'nde doğdu. Eurovision Şarkı yarışmasının amacı, o yıllarda ülke televizyonları arasında ortak canlı yayın gerçekleştirme ve ülkeler arası organizasyonları geliştirmekti.  Biz ülke olarak ilk yıllarında bu yarışmaya katılmadık. İlk olarak 1975 yılında büyük bir merak ve heyecanla katıldık. Semiha Yankı'nın mükemmel şarkısı "Seninle Bir Dakika" Eurovision'da yarışan ilk şarkımız oldu. Stokholm'de Türkiye'yi temsil eden Yankı’nın bu mükemmel şarkısı bu yarışmada 3 puanla sonuncu oldu. (Yankı bu güzel şarkıyı 40 derece ateşle söylemiştir.) Yarışmanın ilk yıllarında elemeler aylarca sürer, ülke olarak aylar öncesinden Eurovision heyecanı yaşanırdı. Yarışma için seferberlik ilan ederdik bir anlamda. En büyük pop yıldızlarımızı bu yarışmaya gönderdik. Kimler katılmadı ki; Ajda Pekkan, Nilüfer, Kayahan, MFÖ, Ayşegül Aldinç, Neco, Seyyal Taner….Seyyal Taner ve Çetin Alp yarışmadan 0 ‘sıfır’ puan almıştı. Çetin Alp’in ‘Opera’ şarkısı ise halen daha Eurovision tarihinin en kötü şarkısı olarak kabul edilmektedir.
Bu başarısızlık ve hayal kırıklıkları sonrası ‘rezil olduk, Müslüman ülke olduğumuz için puan vermiyorlar, Türkiye’nin hakkını yediler, torpil var’ gibi haberler çıkardı. Bu yüzden hep hayıflanırdık ve yarışmaya milli bir mesele olarak bakardık. Bize puan veren ülkelere sempatiyle bakar, puan vermeyen ülkelerden hep nefret ederik. 70’ler ve 80’ler hep böyle geçti. Daha sonra başarılı olan ülkeleri iyi analiz etmemizin karşılığını almaya başladık. Kendi motifleriyle katılan ve farklı soundlarla katılan ülkelerin başarısından sonra biz de aynı şekilde şarkılarla katılmaya başladık. 1986'da Klips ve Onlar grubunun "Halley" parçasıyla dokuzunculuk elde ettikten sonra 90’larda patlayan Türkçe popunun da etkisiyle 1997'de Şebnem Paker'in seslendirdiği "Dinle" şarkısı ile üçüncülük zaferini elde ettik.
İngilizce söylenen şarkıların başarısından sonra TRT, 2003 yılında radikal bir karar alarak Sertab Erener'e yarışması için teklif götürdü. Telefonla oy sistemine geçilmesiyle birlikte umutlanmaya başlamıştık. Sertab Erener, Demir Demirkan ile ortak besteledikleri "Everyway That I Can" adlı şarkıyla 48. Eurovision Şarkı Yarışması'nda birinci gelerek çok büyük bir başarıya imza attı. 1975 yılında başlayan Eurovision çilesi nihayet 2003’te son bulmuştu. Böylece 2004 Eurovision Şarkı Yarışması'na ev sahipliği yapmış olduk.
Telefonla oy sistemine geçilmesiyle birlikte gurbetçilerimizin de desteğiyle 2000'li yıllarda önceki yılların aksine her yarışmada ilk ona girmeye başladık. 2004 yılında Athena, "For Real" şarkısı ile dördüncü olduk.
Bu sene Yüksek Sadakat ile Eurovision’a katılacağız. Haftaya bu şarkıyı ve yarışmadaki şansımızı değerlendireceğiz.