Sizi temin ederim ki akıllarını, uçkurlarıyla ambarlaşan mideleri arasına hapsetmiş idrak ve izan fukarası o pejmürdeleri ciddiye almıyorum.
Yani onlara "cevap olsun" diye yazmıyorum.
Değilmi ki, Allah'ın indirdiği değil, şeyhinin uydurduğu "din"in peşinde, sele kapılan kütük gibi bir oyana bir buyana savrulup duran kimseye vahi'den söz etsen ne yazar, akıldan bahsetsen kaç para eder, ilmi ve bilimi örnek göstersen ne çıkar...
O bir kere inanmış, ağzındaki hurmayı tükürüğüne bulayıp müridinin ağzına tepen hocası, mahşer günü ona şefaat edecek ve o meczup da cümle Müslümanlardan evvel jet hızıyla cennete gidecek.
Nasılsa orada da emrine amade binlerce huri olacak.
Necip Fazıl, bunların kim ve hangi tiyniyette olduklarını bir mısrada anlatmıştı:
"Ham yobaz, kaba softa!"
Başka bir tarifle, ticanidir bunlar...
Zannetmesinler ki sahte isimlerle sosyal medyada yazıp çizdikleri o saçmalıkları ya da bendenizi "kafir, cahil ve dinden bihaber" ilan ettikleri o zırvalarını ciddiye aldığım için bu cevabı veriyorum.
İçlerinden bir zirzop şöyle demiş "korkup geri adım atacak, yazısını gazetenin internet sitesinden geri çekecek!"
Esasında bu ithamın da kıymet-i harbiyesi yok da, lakin çobansız köyde ıslıksız otlayan bu davarlar, öyle bir patırtı gürültü çıkarıyorlar ki, bilmeyen de sanır ki hakikaten din bunlardan soruluyor!
Eleştiri namına yazılan o zırvaların bir kısmına baktım, bir tekinde bile eleştiri yoktu.
Ortak özellikleri şu:
"Din bizim tekelimizdedir ve bizden başkası din konusunda söz söyleyemez!"
Peki söylerse ne olur?
Söylerse; en hafif şekliyle kâfir olur!
Din adına Allah'a ve Resulüne tonlarca iftira atan bu din bezirganı müfteriler, cenneti öylesine tapulu mülkleri olarak görüyorlar ki, "kaşınızın üstünde kara var" diyen herkesi de yedeklerinde tuttukları cehenneme tıkıyorlar!
Vay sen misin kadınların Cuma namazına gitmesini isteyen ve sen misin kadın cami ilişkisinin önemine dikkat çeken...
Çünkü onların "din"ninde kadın iki şey için gerekli olan bir "hizmet aracı"dır.
Gündüz evi temizlesin yemek pişirsin, gece de...
Zannediyorlar ki, uydurdukları o dinin yazılı metinlerini internette sayfalar dolusu yayınlamakla, eleştiriye cevap vermiş oluyorlar.
Bre zirzoplar, zaten itirazımız o... Diyoruz ki, sizi jet hızıyla cennete götüreceğini vaadeden o hocanız ya da şeyhiniz her kimse sizi kekliyor.
Allah size de akıl izan vermiş; niye bu beleşcilikten şüphe edip olup bitenleri sorgulamıyorsunuz.
Allah, Kur'an-ı Kerim'de "Akletmez misiniz" diye soruyor ya, siz; Allah'ın bunu kime sorduğunu zannediyorsunuz?
Yahu efendi, uydurulmuş bir dine mensup da olsan, azıcık haya ve edep sahibi ol bari...
Gerçi haya imandan gelir, o da uydurulmuş dinin peşine takılıp gidenlerde olmayacağına göre, elbetteki uçkuruna bağladığın diline gem vuramazsın...
Tanımadığınız bilmediğiniz biri için yakası açılmamış o iftiraları sıralarken, o nasıl bir öz güvendir ki öyle, bir cümlede bin defa Allah'a şirk koşup duruyorsun?
Bre dümbelek; din senin zimmetine verilmiş bir emtia ya da tarla mıdır ki, üzerinde mülkiyet kesbediyorsun?
Senin derdin başka...
Sen kadının camiye girmesine karşı çıkarken esasında, kadının aydınlanmasına karşısın. Yoksa kimsenin salt camiye gitmekle salih amel işleyen bir Müslüman olmayacağını herkes biliyor.
Sen diyorsun ki:
Kadın öğrenmesin...
Kadın, manasını bilerek Kur'an okumasın...
Kadın bir kul olarak, Allah'ın kendisinden ne istediği sorusuna cevap aramasın...
Çünkü...
Kadın ancak senin lütfedeceğin kadar insandır ve sen dilersen ancak cennete gidebilir...
Çünkü adın gibi biliyorsun...
Kadın birey olursa, kadın Allah'a kul olmanın en hakiki özgürlük olduğu idrakine varırsa, senin uydurduğun dinin bir kölesi ve senin din tezgâhının bir metası olmayacak.
Tüm derdin davan bu...
Yoksa sen de biliyorsun ki, peşinden dört nala koştuğun bu şey din filan değil.
Tutmuşsun bir yalanın ipinden, sabah cennet kurup istediğini orada ağırlıyorsun, akşam cehennem çukurları açıp sana yan bakan herkesi içine atıyorsun.
Allah korusun...
Düşününüz ki bu ticaniler, yeryüzünde Müslüman prototipi olsaydı; hiç şüpheniz olmasın ne kimse Müslüman olurdu, ne de Müslümanlar, Müslüman kalmaya devam ederdi.
Allah sizi ıslah etsin diyeceğim, ama ne çare...
Çünkü sizin itikadınızda, şeyhinizin veya hocanızın rızası dışında, bu duaya bile amin diyemiyorsunuz.