FAL TAŞI

Fal Arapça isim, sözlükte; geleceği öğrenmek, şans ve kısmeti anlamak amacıyla oyun kağıdı, kahve telvesi, el ayası gibi şeylere bakarak anlam çıkarma, bakı. Taş ise Türkçe isim. Fal taşı, falcıların fala bakmak için kullandıkları ufak değişik biçim ve renklerdeki çakıl taş ve boncuklardır.

Falcı elindeki taşları yere açıp serince, falına bakılan insan birden bire şaşkınlık içerisinde kalarak gözlerini kırpmadan dona kalır. İşte bu durumu ifade etmek için şu deyimi kullanırız: “Gözleri şaşkınlıktan fal taşı gibi açıldı.”

İnsan hayatta gözlerinin fal taşı gibi açıldığı anlar pek de çok değildir. Daha çok gerçeklerle karşılaştığında gerçeği görmeyen kapalı gözleri fal taşı gibi açılır. Güvendiği insana güvenini kaybettiğinde, mahkemede ağır cezalarla karşılaştığında, ağır hastalıklarla ya da ölüm gerçeğiyle yüz yüze geldiğinde, ekonomik krizlerde, düşman istilasıyla ve terör gibi benzeri durumlarda fertlerin olduğu gibi toplumların da gözler şaşkınlık ve hayal kırıklığından fal taşı gibi açılır. Perde kalkmış, ortalık aydınlamış gerçek çıplaklığıyla orta yerdedir. Doğmatik uykudan uyanılmıştır.

Gözlerimizin kapalı olduğu durumların başında gerek romantik aşk, gerek erotik aşk gerekse sevgi gelir.

“Ama aşkın gözü kördür ve sevenler kendi yaptıkları tatlı aptallıkları göremezler,” der William Shakespeare.

Şair ne güzel söylemiş:

Üç gözü var aşkın:

Biri kör,

Biri şaşı,

Üçüncüsü korur bizi beladan;

Fal taşı.

Peyami Safa, Kadın, Aşk ve Aile adlı eserinde aşkın uymadığını ve annelerin kalp gözünün fal taşı gibi açık olduğunu şu örnekle anlatır:

“Aşkın uyumadığını annelere de sorabilirsiniz. Geceleri, hasta çocuk sağından soluna dönerken, hiçbir çıtırtı çıkarmasa bile, anne uyanır. Çünkü başı uykudadır ama kalbinin gözü fal taşı gibi açıktır. Anneler, ah anneler… Babaların çoğuna bu dikkat mucizesi yabancıdır. Şu küçük fıkrada oluğu gibi;

Hasta çocuk gece su ister. Annesi yorgundur. Kocasını uyandırır.

-Kalk, der, çocuk su istiyor. Ben kımıldayacak halde değilim.

Baba yatağından kalkar, sürahiden bardağa suyu doldurur. Çocuğa vereceği yerde dalgınlıkla kendisi içer ve yatar.”

Akıl ve kalp gözü fal taşı gibi açık olanlara selam olsun…