Menzile ulaşmakta hiçbir sınır tanımadı…
FETÖ Erzurum’da hayat kadınlarını bile kullandı!
FETÖ, 15 Temmuz 2016’da olduğu gibi yeniden kanlı bir darbe girişimine kalkışacak erkte değil.
Lakin bu, ne FETÖ’nün büsbütün kamudan tasfiye olduğu ne de FETÖ’nün bir tehlike olmaktan çıktığı anlamına gelmiyor.
Yıllardır yazıp durmaktayız.
Zaman zaman da niye aynı konuyu gündemde tutuyoruz diye eleştirilerin hedefi olduk.
Keşke yanılan yahut da korkuyu büyüten olsaydık.
Ne yazık ki tam tersi bir durum var.
FETÖ, tıpkı 17-25 Aralık yargı darbe girişiminde yaptığı gibi yeni bir tezgah peşinde…
Ankara Emniyeti’ndeki “gizli tanık” olayını artık herkes biliyor.
Suç örgütünün iki numaralı adamını gizli tanık yapıyorlar ve onun ağzından hükümete yeni tuzaklar planlıyorlar.
Neyse ki artık devletin içerisinde, devlete düşman olanlardan çok, devletinin yanında saf tutan vatanperver insanlar etkili…
FETÖ’nün en bilindik ve en şaşmaz taktiğiydi:
Birilerini vatandaşın gözünde kötü kılmak ve yasalar karşısında da suçlu etmek istiyorsan…
Önce bir gizli tanık bulacaksın ve ona ezberlettiğin ifadeleri imzalatacaksın!
Ankara Emniyeti’nde işte bu denendi.
Bereket, bu kez pimini çektikleri bomba ellerinde patladı.
Bu haber beni yıllar öncesine götürdü.
Vaktiyle Erzurum’da bir fuhuş baskını yapılmış, güya o baskında üniversiteli kızları fuhşa zorlayan bir kadın yakalanmıştı.
O kadın müseccel bir fahişeydi. Poliste metrelerce uzunlukta sicili vardı.
Ama aynı kadın ifadesinde, üniversiteli kızlara kurduğu tuzakları değil de, o tarihte Erzurum’da çok etkili olan bir siyasetçiyle ilgili hakikaten akla ziyan beyanlarda bulunmuştu!
Sonra ortaya çıktı ki, aslında o kadına bu beyanları cebren imzalatılmış.
FETÖ bu taktiği hep güncel tuttu, elan da uygulamaya devam ediyor.
FETÖ’nün beli kırılmasına kırıldı da büsbütün bitmedi.
Bu gerçeği her vicdan ve sorumluluk sahibi böyle bilmeli…
Bu kez Türkiye, bambaşka isimler altında yeniden örgütlenen ve çoğu kere suret-i haktan gözüken hainlerin yeni ihanetiyle karşı karşıya.
Yine yıllar önceydi.
Erzurum’da genç bir kız fuhuştan gözaltına alınmıştı.
O kız, ifadesinde rızası dışında kendisiyle birlikte olan isimleri saymıştı.
Ki, o kimseler arasında FETÖ elebaşı esvaplı şeytanın kardeşi ve yeğeni de vardı.
Yargıda, emniyette dosya hızla kapatılıp suç; birkaç esnafın üzerine yıkılmıştı.
O tarihe iyi bakmak lazım…
O günkü Erzurum valisi, sonrasında nasıl yanlışlıkla ödüllendirildi!
Yani AK Parti sütten çıkmış bir ak kaşık değil…
Lakin bu kusuru, bizim AK Parti’yi silmemize asla bir sebep olamaz…
Bu tehlikelerden bertaraf olmamızın yolu yeniden Tayyip Bey’den geçiyor.
Biz hep “FETÖ terör örgütü” deyip duruyoruz ya…
Aslında hepimiz biliyoruz ki, bütün bu düşmanlıkları o sümüklü meczup yapmıyor.
Onun arkasında bir ana akım ve esaslı akıl var…
Ankara’da, “biz ölmedik ayaktayız” demek istediler!
Bu kez devlet de, “biz de sizin bütün oyunlarınızı biliyoruz ve hareket halindeyiz” cevabını verdi.
Cevap sadece FETÖ’cülere olmamalı…
Cevap…
Allah adına kandırmaya kalkan kim varsa hepsine topyekûn verilmeli…
Biri bu isyanı duymalı:
Derdi davası sözde Allah olan bir tarikatın, ülkemizde nasıl onlarca milyarlık ticari cirosu olabiliyor?
Allah mı onlara emretti milyarlarınız çoğalsın!
Bunların FETÖ’den farkı ne?
FETÖ önce kamuyu soydu, sonra devleti ele geçirdi. Bunlar da aynı çizgide…
“FETÖ meselesini büyütüyorsun” diyen dostlarıma sesleniyorum:
İster kabul edin ister sonra nadim olun:
FETÖ hala ciddi bir tehlike…