FİLM ÇEVİRMİYORUZ BEYLER!

Ne yapılsa yaranılmıyor be!

Coronavirüs yaşlılar için büyük risk diyorlar, gençler kendilerini dokunulmaz zannediyor… Gençlere dikkatli olun çağrısı yapıyorlar, bu duruma bu kez de yaşlılar alınıyor…

Ne yapılsın ki daha başka!

Kapı kapı dolaşılıp kontrol mü edilsin insanlar?

Yapmayın!

Etmeyin!

Bireysel sorumluluk denilen bir şey var!

Bunu toplumsal hale dönüştürebilmek var!

Ama biz ne yapıyoruz?

Açıkçası hiç!

Komşumuz salgının önü alınsın diye evinden dışarı çıkmazken, biz dilediğimiz gibi gezip tozuyoruz dışarıda…

İleri yaşta olanların evlerinde kalmaları isteniyor, bizimkiler çarşı-pazar dolaşıyor maşallah!

Bu nasıl bir rahatlıktır?

Bu nasıl bir haldir?

Bunca kaygı ve endişe yetmezmiş gibi, bir de televizyonculuğa soyunan müptezeller çıktı ortaya…

Akılları sıra mizah yapıyorlar!

İleri yaştaki vatandaşları görüntüye alıp, kendilerine ait olan sosyal medya lağımlarında paylaşıyorlar!

Soruya bakar mısınız?

- Dede senin ne işin var dışarıda?

Dede de demiyor ki:

- Yezit oğlu Yezit!.. Hadi ben hata ettim çıktım dışarıya da, peki senin kapıda bacada ne işin var? Demek ki ben evde duracak olsam, bana da senin gibi yezitlerden bulaşacak bu virüs!

Bu ve daha bunun gibi onlarcası var…

Her akşam Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıklıyor tanı sayısını, vaka sayısını, ölü sayısını…

Sanırsınız can verenler insan değil!

Sanırsınız bu salgın bizim ülkemizde değil!

Sonra da diyoruz ki:

- Allah esirgesin!

Kusura bakmayın ama!

Tehlike apaçık ortadayken biz böyle sallam seyit davranmaya devam edersek; musibetin en büyüğünü bize zaten Yaradan gönderecek…

O halde…

Film çevirmiyoruz beyler!

İlaveten yaşadıklarımız bir tiyatro oyunundan ibaret de değil…

Karşımızda dünyayı kasıp kavuran bir virüs var ve bu virüs ucuz kahramanlıklara kesinlikle gelmiyor…

Sözün kısası:

Ya biz gerekeni yapacağız virüse karşı…

Ya da bu virüs bizim için gerekeni yapacak!

Bu kadar basit!