Eskilerin cepleri dolu doluydu. Rahmetli dedemin iç ceplerinde bir mücevher gibi yedi kat bohçaya sardığı En’am’ı ve lastikli deri kaplı cep defteri, bir de tarağı vardı. Zaman zaman tarağını çıkarıp o beyaz sakalını özenle tarayışını ve ardından sağ avucuyla sıvazlayışını bir tablo izler gibi izlemişimdir…
Üzerine hırka, yelek giydiği gömleğinin cebinde para mendili veya cüzdanı olurdu.