Bazen mutlak kazanmaya çıktığınız bir maçta, işler aksi gider bu kez kaybetmeme güdüsü de bir anda çıkar ortaya… Aynen Beylerbeyi maçındaki gibi… Bu aksiliğin ne olduğuna birazdan değineceğim. Öncelikle Spor Toto 3.Lig 3. Grupta 6 beraberlikle haftaya en fazla beraberlikle giren Beylerbeyi, 7. Beraberliğini Erzurum’da aldı. Fizik kapasitesi yüksek ve iri cüsseli futbolculardan kurulu Teknik Direktör Kenan Gönen’in takımı, belli ki; sırf beraberlik geleneği sürdürmek için çıkmıştı Kazım Karabekir Stadına… Müsabaka boyunca oyunu çirkinleştirmedi. Bir çok takımın futbolcularının yaptığı gibi Yeşil-kırmızılı futbolcular yapmadı, yani sakatlık bahanesi ile yere yatarak zamandan çalmadı. Hal böyle olunca da gerçekten ortaya kaliteli bir mücadele çıktı. Sahada kıran kırana bir mücadele vardı. Tek eksik goldü. Karşılaşma boyunca baskılı ve arzulu oynayan bir Erzurumspor vardı sahada. Futbolcular adeta basmadık yer bırakmadı yeşil çimler üzerinde… Yeşil çimler diyoruz çünkü kışın kokusunu burnumuzda hissettiğimiz bugünlerde Kazım Karabekir Stadı’nın çimleri yazdan kalma bir görüntü veriyordu. GHSİM’yi ve stat personelini özverisinden dolayı tebrik ediyorum.
Evet!... kıran kırana geçen mücadelede Teknik Direktör Taşkın Güngör, yine gol için tüm kozlarını oynadı. Sahada on kişi kalan takımına gerekli olan golü buldurmak için çok kafa yordu. Yılmaz Can Taşkıran ve Aykut Çakay gibi gole yatkın iki adamını da oyuna sürdü. Ama rakip kendi 18’inin önünde adeta etten duvar ördü. Altı kez beraberliği olan Beylerbeyili futbolcular 7. Beraberliği yani o bir puanı Kazım Karabekir Stadı’ndan çıkarma konusunda son derece kararlıydı. Bunu da 90 dakikanın sonunda başardılar.
Ancak yazımın başlangıcında dedim ya, bazı aksilikler çıkar senin işini bozar. Yapmak istediğini yapamazsın. Almak istediğini alamazsın. Takım çatır çatır, takır takır top oynarken, kör bir top sağ kanada açıldı. Ömer Faruk Çelimli rakibine müdahale etmek zorunda kaldı. Daha önceden sarı kartı bulunduğu için ikinci sarı karttan kırmızı kart gördü ve takımını 10 kişi bıraktı. İşte bu aksilik Dadaş’ın önüne çıkan en büyük olumsuzluk oldu. Bir yandan üç puanı isteyen Teknik Patron Taşkın Güngör, bir yandan da emniyeti elinden bırakmak istemiyordu. ‘Tedbiri sen al, takdiri Allaha bırak’ sözünden yola çıkan Güngör, hemen defans oyuncusu İbrahim Demirer’i Fatih Gültekin’in yanına monta etti. Van maçında iyi bir görüntü çizen İbrahim oyuna girdikten sonra Ömer Faruk’u aratmadı.
Kaleci Anıl’da üç süper kurtarış yapınca futbolculara cesaret geldi. Oyuna sonradan taze kuvvet olarak giren Yılmaz Can Taşkıran, o dakikaya kadar sadece bir kez düzenli olarak sağdan bindirme yapan ve bir isabetli orta yapan Cebrail’i arı gibi çalıştırmaya başladı. Diğer maçlarına oranla tutuk gözüken Doğa İşeri, sonradan açıldı. Benim hatırladığım son 10 dakikada en az beş kez soldan bindirme yaparak hem takım arkadaşlarını derin topları ile kaçırdı. Hem de iyi ortalar yaptı. Aslında Cumartesi günü sahaya hem ilk onbirde hem de ikinci devrede giren oyuncular gerçekten ellerinden geleni yaptı. Sadece futbolun meyvesi olan golü bulmakta güçlük çekti. Ancak ben burada Hüseyin Cihan Avcu’ya özel bir paragraf açmak istiyorum. Her geçen gün futbolunun üzerine koyuyor. Yaşı genç futbolunu geliştirmeye de devam edecek. Cumartesi günü sahada harika işlere imza attı. Ön liberoda kusursuz oynadı. Yanılmıyorsam Cihan’ın bonservisi Erzurumspor’da, eğer kendisi bu futbolunu devam ettirirse, hem kendisi hem de Erzurum kazançlı çıkacak gibi gözüküyor. Ben ona şimdiden futbol olarak “Erzurum’un Melo’su” diyorum. Bakalım zaman ne gösterecek. Ekrem Sütçü de bu sezon ilk kez lig maçında Kazım Karabekir Stadı’na çıktı. Genç yıldızı biraz sorumluluk almaktan kaçındığını gördüm. Bunu da anlayışla karşılıyorum. “İlk kez oynadığım maçta hata yaparsam. Yanarım” cinsinden hareket etti. Ürkekliğini atlatıp, saha içi kurgusunda liderlik üstlendiğinde gerçek bir Ekrem’i göreceğimize inanıyorum. Unutmadan geçemeyeceğim dünkü karşılaşmanın ikinci aksiliği hakemlerle yaşadık. Özellikle yardımcı hakemler ofsayt konusunda Erzurum’un iki önemli çıkışını engelleyerek ofsayt bayrağını çekti. Maçın orta hakemi Serhat Aslan ise soyadı gibi hareket etmedi. Maçı Aslanlar gibi yönetmedi. En ufak bir pozisyonda bile çeşitli bahanelerle oyunu soğuttu. Taraftarı tahrik etmek için elinden geleni yaptı. Allah’tan taraftar gününde idi. Ve tahriklere kapılmadı. Yine de Allah beterinden korusun Serhat Aslan ve yardımcıları çok da kötü bir maç yönetmedi. Vallaha beterin beteri var. Yani Ayvalıkgücü maçını yöneten hakemleri görünce, Serhat Aslan ve yardımcıları alkışlık…
Sonuç itibari ile Erzurum iyi oynadığı ama kazanamadığı bir müsabakada galibiyet tadında bir beraberlik aldı. Bunu doksan dakikanın sonunda taraftarın futbolcusunu bağrına basmasına ve teknik heyet ile yöneticilerin futbolcuları tebrik etmesi ile gördük. Şimdiden Çarşamba günü kutlayacağımız Cumhuriyet Bayramınızı tebrik ediyorum. Hoşça kalın…