GÜLE GÜLE PROF.DR. YUSUF ERDOĞAN...

Şifa Hastanesi Başhekimi Sayın Prof. Dr. Yusuf Erdoğan, soğuk bir kış günü geldiği Erzurum’ dan, yine soğuk bir kış günü gözleri yaşlı ama yüreği sevgi ve umut dolu olarak ayrılıyor aramızdan.
Sayın Prof.Dr.Yusuf Erdoğan’ı aramızdan ayrılmadan bir hafta önce ziyaret ettim. Yaklaşık 1 saat süren samimi, içten ve sıcak bir ortamda, güzel ve anlamalı bir sohbet gerçekleştirdim.
1945 yılında Aydın’da doğan Erdoğan, evli ve 5 çocuğundan 3’ü kız. Eşi Necla hanımın, gezmeyi ve yemek yapmayı çok sevdiğini, büyük oğlunun Fatih Üniversitesi’nde Matematik Ana Bilim Dalı’nda Yrd.Doç., küçük oğlunun ise İstanbul’da tekstil işiyle uğraşan bir iş adamı olduğunu dile getiriyor.
Kariyer hayatında ise;1980 yılında İzmir’de doçent olan Erdoğan, oradan Kayseri Eciyes Üniversitesi’nde 1988 yılına kadar doçent, 1988 yılında Konya Selçuk Üniversitesi’ne atanarak 1993 yılına kadar profesör,1993 yılında  ise Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı’na atanarak 1997 yılına kadar burada dekan olarak görev yaptı. 1997 yılı Şubat ayından, 2004 yılı Kasım ayına kadar Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta Uluslararası Türkmen-Türk Üniversitesi’nde  rektör olarak görev yaptığını, Türkmenistan’daki görevini tamamlayan Erdoğan, 17 Kasım 2004 tarihinde, Şifa Hastaneler Grubundan, Erzurum Özel Şifa Hastanesi’nde başhekim olarak göreve başladı ve bu görevine, Aralık 2010 da İzmir Bornova Şifa Üniversitesi’ne Rektör olarak atanana kadar aralıksız devam etti.
2004 -2010 yılları arasında Erzurum Özel Şifa Hastanesi’nde birçok hizmetlere imza attıklarını dile getiren Başhekim Prof. Dr. Yusuf Erdoğan;
“Hastanenin altyapı, görünüm ve donanımlı teknolojisi ile A sınıfı uluslararası standartlarda bir hastane olduğunu, 5 yıl içerisinde artan hasta sayısı, doğru teşhis ve tedavilerle hastaların kendilerine olan güveni arttırdığını” ifade etti.
             Erzurum Özel Şifa Hastanesi’nde her Ramazan ayında geleneksel hale getirdiği iftar yemeğinin yanı sıra, birçok misafir de ağırlayan sayın baştabip örnek bir insan, örnek bir bilim adamı.
Hobilerini spor, yürüyüş, balık avlamak, tenis oynamak, kitap okumak ve Avşar Gazetesinde köşe yazmak olarak dile getiriyor.
            Kültür, sanat ve spora çok büyük önem verdiğini dile getiren Erdoğan; Türkmenistan’daki Türkmen-Türk Üniversitesi’nde rektör olarak görev yaparken, katılmış oldukları bir programda Türk Sanat Musikisi dalında birincilik ödülü aldıklarını ayrıca, üniversitede yapılan bir tenis turnuvasında ise kendisinin de ikincilik ödülü aldığını söyledi.
Kendisinin öncülüğünde, Erzurum Özel Şifa Hastanesinin değerli uzman doktorlarıyla yapmış olduğu kaliteli hizmetlerinin yanı sıra, Kanal 25 Tv’de sunduğum “Aygül Yılmaz’la Sağlıklı Yaşam” programıyla 1 yılı aşkın bir süredir tüm izleyicilerle sağlık adına kalp rahatsızlıklarından, kulak burun-boğaza, hemo-diyalizden, çocuk hastalıklarına, kanser türlerinden, bel ve boyun fıtığına, kadın doğumdan, infertiliteye, lazer epilasyondan, psikiyatriye daha sayamadığım bir çok konuyu paylaşmanın mutluluğunu yaşadım.
Sayın Erdoğan’ın bütün çabasının Erzurum ve çevre illere hizmet etmek olduğunu gördüm. Burada bulunduğu 5 yıl içerisinde bunu da başardı sanırım. Bu anlamda; tüm Erzurum’lular adına kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
O büyük insanın, Erzurum’luların gönlüne ektiği sevgi tohumlarının 5 yılda yeşerip çiçek açtığını gördüm. Bu güzel insanlığı, dostluğu, arkadaşlığı acaba hayatta iken kaç kişi başarabilir yada yaşayabilir ki….
Sayın hocam; “doğduğum şehirden ayrılalı 28 yıl oldu” demiştiniz ya. Tekrar İzmir’e dönmenin mutluluğu bir başka olsa gerek, insanın doğduğu topraklarda yaptığı hizmetlerin hazzı da bir başkadır…..
“İzmir-Bornova’da kurulan Şifa Üniversitesi o güzelim gençleri şekillendirmek ve kaliteli eğitim vermek için heyecanla rektör olarak seçtiği Erdoğan’ı bekliyor. Her zaman olduğu gibi babacan, sıcak, samimi, içten tavır ve sevgiyle kucaklayacağınızı biliyoruz gençlerimizi…. Gözlerimiz arkada kalmayacak hiçbir zaman, ne mutlu size, ne mutlu sizin görev yapacağınız üniversitede öğrenimine başlayacak gençlerimize…..
Sohbetimizin sonunda; toprağı buram buram Anadolu kokan ve her köşesinde ayrı muhteşem güzellikleri bulunan memleketimizin doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyi demeden her yerinde görev yapmanın kendisi için bir onur, bir ibadet olduğunu söyleyerek, Erzurum’ da görev yapmış olmaktan son derece mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Sayın Erdoğan, Türkmenistan-Aşkabat’ta hatıra olarak çektirmiş olduğu resimlerini de benimle paylaşarak, oradan aldığı el emeği göz nuru oda takımı parçası ile yöresel başlığı ve birkaç resmi günün anısına bana armağan etti. Kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunarak bu eserleri sizlerle paylaşmak istiyorum saygıdeğer okurlarım.
Yüreği insan sevgisiyle dolu güzel insan, insanlığa hizmet etmek bir onur, paylaşım muhteşem bir duygu, siz bunu fazlasıyla başardınız….
Doğayı, yaşamayı, canlı, cansız tüm varlıkları sevecek kadar yüreğinde büyük sevgi taşıyan, babacan tavırlarıyla tüm çalışanlarını kucaklayan Prof. Dr. Yusuf Erdoğan’ın, karlı bir kış günü gönüllerde bıraktığı sıcacık sevgisi, dostluğu ve güzel hizmetleri ile babacan tavrı tanımaya değerdi….
Bu güzel, dev yüreği bende tanımaktan son derece mutlu oldum.
İyi ki de varsın sayın hocam. Ömrün uzun başarıların daim olsun…