Meşhur sözdür:
“Gülme komşuna, gelir başına..”
Ne demişlerdi?
“Ligler tescil edilsin diye Erzurumspor salgının arkasına sığınıyor…”
Takımda pozitif vakalar olunca da dediler ki:
“Erzurumspor tiyatro yapıyor!”
Sonra ne oldu?
Erzurumspor’a tiyatro yakıştırmasında bulunan o takımın taraftarları kızılca kıyameti koparmaya başladılar…
Sebep?
Takımlarında pozitif vaka çıkmış diye…
Evvela geçmiş olsun…
Allah tez zamanda şifalarını versin gençlerin...
İşte bu kadar…
Yani yapılması ve söylenilmesi gereken tek şey bu:
Geçmiş olsun…
*
Ama birileri ne yaptı?
Aldığı çamuru Dadaş’ın sırtına yapıştırmaya çalıştı…
Tuttu mu peki?
Tutmaz…
Erzurumspor’da öyle bir kumaş var ki, ne çamur tutar, ne de kire ve pasa bulaşır aslanım!
Hastalıktı, oldu, bitti, geldi ve geçti…
Bu demek değildi ki, Kovit-19 sadece Erzurumspor’a vergiliydi…
Dolayısıyla öyle bir günah aldılar ve öyle iftiralar ettiler ki; Korona’yı bir anda kucaklarında buldular işte…
Tiyatro der miyiz?
Demeyiz, diyemeyiz…
Bu işte bir bit yeniğinin olduğunu düşünür müyüz?
Düşünmeyiz, düşünemeyiz…
Sebebine gelince:
Çünkü biz Dadaş’ız Dadaş!
Dadaş’ın kitabında kahpelik, kalleşlik, alçaklık ve iki yüzlülük hiç olmadı ki, bundan sonra da olsun…
Aha takım, aha da siz!
Biz maçlara babalar gibi hazırız, çıkarız da, oynarız da…
Hele nasibimizde varsa ki, Süper Lig’e de en kallavisinden çıkarız…
Biz…
Evet biz, kendi başımıza gelmesini istemediğimiz hiçbir işin başkasının başına gelmesini de istemeyiz…
Zira töre bizde budur…
Gerisi töresizlere kalmış!