Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile kanser hastalarının ilaçlarının bedelinin devlet tarafından karşılanmasına ilişkin bir görüşme yaptığını belirterek, "Kanserle ilgili ilaçlarda bir sıkıntı vardı, yani bedelini kanserli hastanın ödemesi gibi. Dedik ki 'Bunu da devlet halledecek.' Hazırlıklar ona göre yapıldı, yapılıyor. Bu tür hastalarımızın da inşallah tedavisini, masrafını devlet olarak üstleneceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evet Platformu" tarafından İstasyon Meydanı'nda düzenlenen "Erzurum Buluşması"na katılarak, vatandaşlara hitap etti.
"Ana muhalefet partisi" demenin, "İktidar partisinden sonra ülkenin yönetimini üstlenecek en yakın parti" anlamına geldiğini ifade eden Erdoğan, ülkenin yönetimini üstlenecek siyasi kadronun elinde de bir program olması gerektiğini belirtti.
Ülkenin yönetimini üstlenecek siyasi kadronun eğitimden, uluslararası ilişkilere kadar birçok alanda neler yapacağını sunması gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Bunlarda hiçbirisi yok. CHP'nin böyle bir hazırlığını duyan, gören var mı?" ifadesini kullandı.
Kağıt üzerindeki "Saçma sapan" laflardan bahsetmediğini, somut projelerden söz ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidara gelirken, "15 bin kilometre bölünmüş yol yapacağız." sözünü verdiklerini aktardı.
Son 14 yılda 19 bin kilometre bölünmüş yol, Cumhuriyet tarihindeki 79 senede ise 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını hatırlatan Erdoğan, "Sağlıkta tüm hastaneleri aynı çatı altında birleştireceğiz." şeklinde de söz verdiklerini ve şu anda Türkiye'de şehir hastanelerinin konuşulduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum gazeteci Savaş Ay tarafından, Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde hazırlanan ve o dönem hastanelerin durumunun anlatıldığı programlardan bazı bölümlerle ile yapımı tamamlanan hastanelerle Erzurum'da yapılacak Şehir Hastanesi'ne ilişkin tanıtım videosunu vatandaşlara izletti.
"MASRAFLARI DEVLET OLARAK ÜSTLENECEĞİZ"
Türkiye'de 30 büyükşehirin tamamında modern şehir hastanelerinin yapılacağını ifade eden Erdoğan, Yozgat, Isparta, Mersin, Balıkesir şehir hastanesinin tamamlandığını anlattı.
Bunun da insanına değer vermek olduğunu belirten Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun Savaş Ay'ın programına katıldığındaki "Tedavi olma, hastaneye gitme özgürlüğü engellenemez" şeklindeki sözlerini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Lütfettin. Yoksa onu da engelleseydin. Reçete yazılıyor, ilacını alamıyordu benim vatandaşım. Şimdi böyle bir dert var mı? İstediği eczaneden gitsin alsın, istediği hastaneye gitsin. Engel var mı? Kuyruk falan böyle bir şey var mı? Geçen Başbakanımızla da Recep beyle (Sağlık Bakanı Recep Akdağ) de konuştuk. Kanserle ilgili ilaçlarda bir sıkıntı vardı, yani bedelini kanserli hastanın ödemesi gibi. Dedik ki 'Bunu da devlet halledecek.' Hazırlıklar ona göre yapıldı, yapılıyor. Bu tür hastalarımızın da inşallah tedavisini, masrafını devlet olarak üstleneceğiz."
Kanuni Sultan Süleyman'ın "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." sözlerini anımsatan Erdoğan, genel sağlık sigortasını çıkardıklarını ve her doğanın artık sigortalı dünyaya geldiğini bildirdi.
İktidara gelmeden önce milletin hak ve özgürlükleri üzerindeki baskıları kaldıracaklarına söz verdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimseye inancı, kökeni yüzünden ayrımcılık yapılmadığını ifade etti.
"TUTTURDU BİR TEK ADAM DA TEK ADAM"
Başörtülü öğrencilerin üniversiteye gidemediğini anımsatan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Benim iki kızım ülkemde gidemedi. Oğlum, çocuklarım gidemedi. Niye? 'İmam Hatip mezunu' diye önlerine koydular bir kat sayı, bu kat sayıya takıldılar. Kızlarım başörtülü olduğu için gidemedi. Mecburen yurt dışına gönderdik. Bu evlatlarım, aynen sizler, başarısız olduğunuz için değil başarılıydınız ama dert başka. Dert ne? Başörtülü mü, kapıcı olsun. Başörtülü mü, tarlada çalışsın. Ne oldu? O zamanlar ben kızlarımı yurt dışına gönderdim ve dünyanın en saygın üniversitelerinde okudular. Oğlum aynı şekilde okudu, dönüp geldiler, şimdi buradalar. Niye engellendiler? Şimdi bu engeller var mı? Kalktı mı? Şimdi herkes başı açık, başı örtülü istediği üniversiteye gidebilir mu? Sizlerden de biz başarı bekliyoruz. Çok çalışacaksınız. Sizin önünüzü kesenlere ilminizle bilginizle irfanınızla ve ahlakınızla en büyük dersi vereceksiniz, buna inanıyorum."
Seçilme yaşının anayasa değişikliğiyle 18 yaşına düşürüleceğini vurgulayan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bunun da önünü kesmek istediğini belirterek, "Ya dur, battıkça batıyorsun." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Gazi Mustafa Kemal, 'Gençler Cumhuriyeti ve vatanı size emanet ediyorum' diyor. Ne oldu? Hani sen Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu partinin genel başkanıydın? Bak o ne diyor, sen ne diyorsun? Yalan söylüyor. Tutturdu bir tek adam tek adam. Ne tek adamı ya? Şu bizim 18 maddeyi okusan burada böyle bir şey yok. Eğer partinin genel başkanı ve cumhurbaşkanı olmak tek adamlıksa o zaman Gazi Mustafa Kemal tek adam. Niye? Hem Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı'ydı hem de Cumhurbaşkanı'ydı. Aynı şekilde İsmet İnönü hem partinin Genel Başkanı'ydı hem de Cumhurbaşkanı'ydı. Kendi partisinin geçmişinden haberi yok. Dadaş doğru söylemiş, 'Hep yalan söylüyor, beni yormuyor.' Öyle."
Editör