Kritik toplantı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, coronada alınan yeni kararları açıkladı. Buna göre maske ve HES kodu zorunluluğu kalktı. Öte yandan okullarla ilgili de yeni bir karar alındı. İşte 5 maddede yeni corona kararları...
Bilim Kurulu’ndan maske ve kısıtlama kararı! Bakan Koca, coronada yeni dönemi açıkladı
Türkiye’deki corona vakalarında Omicron etkisi sürerken Bilim Kurulu, salgınla mücadelede gelinen son nokta ve kısıtlamaları yeniden değerlendirdi. Salgın döneminin yeni yol haritasının belirlendiği toplantı sonrası açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı;
*Bugün size corona yasaklarındaki serbestliği sunacağım. Bilim Kurulumuz, coronadaki gelişmeleri gündeme alarak yeni öneri sundu. Şu anda coronanın Türkiye’yi daha az etkilediğini söylemek istiyorum.
*Bir süredir sizlere coronanın gündemden kalktığını duyurmuştuk. Salgının biteceğini anladığımızda bazı kısıtlamaları kaldırdık. Coronada bundan sonra mücadelenin aşıyla verileceğini biliyoruz.
YENİ KARARLAR AÇIKLANDI
*Birazdan açıklayacağımız kararlar tam mutabakatla alınan kararlar değil. Bazı bilim adamları farklı görüşlere sahip. Biz Sağlık Bakanlığı olarak şu kararları aldık;
1.Artık açık havada maske kullanmak zorunda değiliz.
2.Kapalı ortamda havalandırma yeterliyse ve mesafe varsa maske takmak artık şart değil.
3. Yeni dönemde HES kodu uygulaması kaldırıldı. Hiçbir kurum ve kuruluşta HES kodu kontrolü yapılamayacak.
4. Hastalık belirtesi olmayan kişilerden test istenmeyecek.
OKULLARLA İLGİLİ YENİ KARAR
5) Okullarda 2 vaka çıkması halinde sınıfın kapatılması şeklindeki uygulamaya gerek görülmemektedir. Pozitif çıkan öğrenci izole edilecek ve eğitim devam edecek.
“BİRBİRİMİZİN YÜZÜNÜ ÖZLEDİK”
*Birbirimizin yüzünü, gülüşünü özledik. Az değil 2 yıl. Normale dönüşün son aşamasına gelmiş bulunuyoruz. Yaşam tek duygu ve tek konu ile sürdürülemez.
*Alınan kararlar salgının düşüşe geçtiği realitesine dayanmakta, hayatımızın ihtiyaç duyduğu psikolojik rehabilitasyonu amaçlamaktadır.
*Bakanlık adına en iyisini yapmayı, en doğru kararı vermeyi amaçladığımızdan kimsenin kuşkusu olmayacaktır.
*Bir kişi salgın bitmedi ya da salgın bitti dediğinde somut gerçek değişmiyor. Salgın etkisini yitirdi, gözle görülür gerçek budur. Salgın kelimesine eskisi kadar vurgu yapmaya gerek yoktur. Salgını günlük hayatın ana kriteri olmaktan çıkarmalıyız.
*Salgınla toplum olarak kısıtlamalar aracılığı ile mücadele etme döneminden hastalıktan bireysel olarak korunma aşamasına geçmeliyiz. Kişisel korunma da istersek süregelen alışkanlıklarımızı sürdürebiliriz.
*Maskeleri hayatımızdan çıkarmıyoruz, maskeyi gerektiğinde hemen takmak üzere yanımızda taşıyoruz.
*Özellikle büyüklerimiz, kronik hastalığı olanlarla bir arada iken maske günlük hayatımızın vazgeçilmezi olmalıdır.”
MOLNUPIRAVIR KİMLERE VERİLECEK?
*Şu an Bilim Kurulu’nun bu anlamda önerdiği özellikle 65 yaş üstü, bağışıklığı baskılanmış olan kişilere verilmesi şeklinde. Bunu sahaya yaygın olarak verdik.
*Bundan sonraki dönemde bu yaş grubu ve bağışıklığı baskılanmış şekilde verilecek. Bunu daha alt gruba vermek için Bilim Kurulu karar almadı.
*Molnupiravir ilacının etkinliği hastaneye yatışları, vefatları en az yüzde 30 oranında azalttığını biliyoruz. Türkiye’de bu ilacı biz yerlileştirdik, 70’de bir maliyete indirildi.
*Bu ilaçtan yaygın olarak bütün illerimize dağıtmış olduk. Özellikle vatandaşlarımızın aşı konusunda hassas olmaları, riskli olan 65 yaş üstü vatandaşlarımızın hatırlatma dozunu asla ihmal etmemeli, hastalık semptomu gelişirse testlerini yapmalarını, ilaca ne kadar erken başlanırsa o kadar etkili olduğunu biliyoruz.
*Belirtiler başladığında erken dönemde 65 yaş üstü ve riskli grubun PCR testi yaptırmalarını son derece önemsiyoruz.
4. DOZ AÇIKLAMASI
Bilim Kurulu bu konuda henüz bir karar vermedi. Dördüncü doz gerekecekse riskli ve bağışıklığı baskılanmış kişiler için belki düşünülebilir.
TURKOVAC KLİNİK ÇALIŞMALARI DURDU MU?
*Doğrusu üzülüyorum. Klinik çalışma devam ediyor. Klinik çalışmaların durdurulduğu diye bir durum söz konusu değil.
*Üzüntüm bir şekilde Türkiye’nin 50 yıldan sonra hücreden itibaren geliştirdiği aşıyı üretme başarısı gösteren demin de gösterdiğim tarihi geçmişi olan, 50 bin metrekare kapalı alanla her türlü aşının üretilir olduğu, bir hıfzıssıhha bioteknoloji merkezinin yapılmış olduğu dönemde heyecan duymamız gerekirken, bilim insanlarımızın ‘biz de yaptık, başardık’ demelerini beklerken ‘klinik çalışması durduruldu’ demesi, doğrusu beni üzülüyor.
*Bilim insanlarımızın bizim vatandaşımızı da motive etmek sorumluluğu olması gerekmez mi?
TOPLU TAŞIMADA MASKE TAKILACAK MI?
*Özellikle mesafenin korunmadığı kapalı alanlarda; yani mesafe korunamıyorsa uçak, otobüs, tiyatro, sinema gibi sağlık kuruluşları gibi alanlarda, okulların kapalı alanlarında maskeleri kullanmaya devam ediyoruz.
*Bunun dışında kapalı alan olup, mesafe korunabiliyor ise o durumda maskeyi takmanın şart olmadığını söylüyoruz.
*Maske hayatımızdan çıktı mı? Hayatımızdan çıkmadı; ama maskeyi nerede gerekiyorsa, gerekli olan ortamda özellikle büyüklerimizi riskli olanları korumak adına yanımızda taşımak gerektiğini söylüyoruz.
*Kapalı alanlarla ilgili hem uçak hem otobüs hem servis gibi, sinema, tiyatro, sağlık kuruluşları, okulların kapalı alanları gibi mesafenin korunamadığı yerlerde maske kullanmak elbette zorunludur.
MÜZİK YASAĞI KALKTI MI?
*Müzik yasağıyla ilgili Bilim Kurulumuz bir karar almadı ancak onun da kısa zamanda kalkacağını tahmin ediyorum.
İZOLASYON SÜRECİ DEĞİŞTİ Mİ?
*Covid’li hastaların izolasyon süreciyle ilgili Bilim Kurulu’nun aldığı kararda değişiklik yok. 7’nci günden sonra semptom yoksa izolasyon bitiyor. Karantinayı aşılı ise temaslı olanlara zaten uygulamıyoruz.
MASKE KULLANIMI NE KADAR SÜRECEK?
*Biz maskenin faydasını gördük. Pandemi sonrası dönemde de bundan böyle herhangi grip, nezle, Covid veya üst solunum enfeksiyonu geçiren vatandaşımız, bir başkasına bulaştırmamak için normal hayatımızda artık maskenin taşınmaması gerektiğini biliyoruz. Bunu böyle kabul etmemiz gerektiği kanaatindeyim.
SAĞLIK ÇALIŞANLARIYLA İLGİLİ DÜZENLEME
*Hekimlerimizle, sağlık çalışanlarımızla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Epey bir zamandan beri özellikle özlük hakları dahil olmak üzere, şiddet gibi, sağlık çalışma ortamlarının düzenli hale getirilmesi gibi birçok konuda çalışmalarımız var.
*Maaşlar konusuyla ilgili Maliye ve Çalışma Bakanımızla birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Emeklilikle ilgili ise 3600 ek gösterge ile bir çalışma söz konusu.
*Bizim beklentimiz özellikle hekimlerin de hakimlere benzer şekilde emeklilikte korunması. Bu çerçevede bir gayret var. Şiddetle ilgili özellikle sayın Cumhurbaşkanımızın bilgisi dahilinde Adalet Bakanımızla birlikte son üç aydan bu yana devam eden bir çalışmamız var. Bununla ilgili bir noktaya geldiğimizi söyleyebilirim.
*Sayın Adalet Bakanımızın bir cümlesi vardı, ‘Tazminat konusunda hekimler de hakimler gibi korunacak’. Sayın Cumhurbaşkanımıza da yakın zamanda bu çalışmaları arz edeceğimizi, bunların uzun sürmeyeceğini ifade etmek istiyorum.
*10 Mart’ta; yani haftaya Adalet Akademisi ile birlikte sağlık çalışanlarının hukuki haklarının, özellikle korunmasıyla ilgili bir sempozyum yapılacak. Bu sempozyumda ben ve Adalet Bakanımızın bir konuşması olacak.
*Üç oturum yapılacak. Hem Yargıtay hem Danıştay hem de AYM’den üst düzey katılımlar sağlanarak yargıda da özellikle özellikle sağlıkta şiddetin farkındalığını sağlamak üzere bu çalışma yapılacak.
*Bütün olumsuzlukların farkında olduğumuzu ve bunları çözmek için yoğun gayret içinde olduğumuzu, bunların çözüleceğini söylemek istiyorum.
Editör