Hain paralel devlet yapılanması karşısında demokrasi nöbetinin mihenk taşı olan Erzurum, hürriyet ve istiklal mücadelesinin sekizinci gününde yine meydanları hınca hınç doldurdu. “Darbeye ve darbecilere hayır” diyen Erzurumlular gösterdikleri feraset ve itidalle Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde tek ses ve tek nefes oldu. Sanatçılar Uğur Işılak ve Uğur Aslan, sevilen eserlerini Dadaşlarla birlikte seslendirdi. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Bir hafta önce demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçen kanlı darbe kalkışmasını hep birlikte yaşadık” dedi. Tavlaşoğlu, şöyle devam etti: “Vatanımıza kastedenler, bayrağımıza kastedenler, bu aziz İslam ümmetine kastedenler maalesef polislerimizi ve vatandaşlarımızı şehit etti. Bu uğurda tankın, kurşunun önüne geçip yaralananlara acil şifalar diliyoruz. Biz, 1071’de öldük, 1877’de öldük, Aziziye Tabyaları’nda öldük, Mecidiye’de öldük, Alaca’da öldük, Çanakkale’de öldük, Kurtuluş savaşında yedi düvele karşı savaşırken Türkiye’nin her karışında öldük ama birde 15 Temmuz’da o güzelim Boğaziçi Köprüsü’nde öldük. 15 Temmuz’da içimizdeki hainler haince bizi arkadan vurmaya kalkıştı. Darbeci hainleri bir kere daha lanetliyoruz. Allah’ın laneti darbecilerin ve onların destekçilerinin üzerine olsun. Sizler bu alçaklara yurdumuzu bırakmadınız. Kiminiz tanka, kiminiz topa, kininiz silaha karşı gövdenizi siper ettiniz. Bu uğurda şehitler verdiniz, gaziler verdiniz. Bunları bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. Bu şehitlerimizin aziz hatıralarını Türkiye’de ve Erzurum’da yaşatacağız.”
“EBU CEHİL PENSİLVANYA’DA YAŞIYOR”
Başkan Vekili Tavlaşoğlu, FETÖ’nün tıpkı Ebu Cehil ve Ebu Leheb gibi İslam ve Peygamber düşmanı olduğunu bildirdi. Tavlaşoğlu, şunları kaydetti: “Bugün Pensilvanya’daki o insanlık dışı mahlûk bir açıklama yaptı. Bütün medyanın, bütün insanlığın gözleri önünde yaptıkları katliamları, zulmü, kahpeliği ‘senaryo’ olarak söyledi. Sokaklara, meydanlara çıkan siz demokrasi kahramanlarını, milyonları da ahmaklıkla suçladı. ‘Ebu Leheb öldü’ diyorlar. Ebu Leheb ölmedi, Ebu Leheb ve Ebu Cehil kıtalarda dolaşıyor. Ebu Cehil ölmedi, bugün Pensilvanya’da yaşıyor. O satılmış ajanı, haini Erzurum Meydanı’ndan bir kere daha lanetliyoruz. Allah’ın, Resulü’nün, meleklerin, Müslümanların ve bütün mazlumların laneti onun ve destekçilerinin üzerine olsun. Bundan tam yüz yıl önce Ruslar, Aziziye Tabyaları’nı işgal ettiği zaman Ayazpaşa Camii İmamı Merhum Osman Bedreddin Efendi sabah ezanından sonra, ‘Ruslar Tabyaları işgal etti, Türk askerlerini öldürüyor’ dedi. Kahraman Erzurumlular, bizim dedelerimiz, ninelerimiz, gelinlerimiz ellerine ne buldularsa alarak büyük bir cesaretle Tabyaları işgal eden Rus askerlerinin üzerine koştu. Sizler de 15 Temmuz akşamı bu aziz vatanımızı korumak için, ay yıldızlı bayrağımızı korumak için, sizlere tankla, topla, silahla, uçakla, füzeyle ateş eden satılmış hainlerin üzerine koştunuz. Siz kahraman milletimizi bir kez daha tebrik ediyoruz. Rus askerleri Tabyaları işgal ettiği zaman Nene Hatun kundaktaki bebeğini beşiğine bırakarak, Allah’a emanet edip Tabyalara koştu. Bugünün Nene Hatunları sizler de çocuğunu, sevdiklerini bırakıp, tanka, topa, silaha, uçağa, füzeye karşı bir kez daha içinizdeki imanla, inançla, vatan, bayrak, millet, devlet aşkıyla koştunuz. Siz Erzurumlulara, o hain saldırıların ilk dakikalarından bugüne kadar meydanları boş bırakmadığınız için, bu meydanlarda bizimle beraber olduğunuz için çok çok teşekkür ediyoruz. Hiçbir taşkınlığa, hiçbir kırgınlığa meydan vermeden, parti ayrımı yapmadan bizimle beraber demokrasi nöbeti tuttuğunuz için sizlere minnettarız.”
“PENSİLVANYA ŞEYTANI HAİN, İNSANIMIZIN NAMUSUNA GÖZ DİKTİ”
Parlamenter Taşkesenlioğlu, Pensilvanya şeytanı hainin insanların namusuna göz diktiğini bildirdi. Taşkesenlioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “15 Temmuz, birilerinin tanklarla imanı ezeceklerini zannettikleri günde, bu aziz milletin imanının altında ezildikleri gün oldu. Yularını birilerine kaptırmış olan Pensilvanya şeytanının ülkenin geleceğine, senin namusuna, şerefine, haysiyetine, bacımızın, kardeşimizin geleceğine uzattığı elin kırıldığı günün adı oldu. O yüzden, o gün bundan böyle yeni Türkiye’nin doğum günü olacaktır aynı zamanda. Kurtuluş Savaşı’nı biz sadece Çanakkale’de, serhat şehri olan Edirne’de, gazi olan Antep’te, şanlı olan Urfa’da, kahraman olan Maraş’ta yapmadık. Kurtuluş Savaşı’nı Boğaziçi Köprüsü’nde yaptık, Ankara’da Beştepe’de yaptık, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptık, Erzurum’da burada Cumhuriyet Caddesi’nde sizlerin mekânında gerçekleştirdik. Erzurum, can Erzurum, yar Erzurum. Sizin iman gücünüzü gören birilerinin ağa babaları doğdukları güne pişman oldular. Bir haftadır hafızaları almıyor. ‘Bu nasıl olur, biri emir verdi 8 gündür ayaktalar’ diyor. Senin kafan çalışmıyor. Ben 80 gün de kalırım, 800 gün de… Senin gibi vatanını satanlar anlayamaz, anlayamazsın. Senin için vatanın önemi yoktur ki, gittin birilerinin kapısına köpek oldun. Senin için vatanın önemi yoktur ki, gittin ülkeni sattın. Vatanın ne olduğunu bilseydin burada kalırdın, vatanı kan gölüne çevirmeye kalkışmazdın. 8 gündür meydanlardan ‘idam’ istiyorsunuz. Sizin vekiliniz olarak isteğinizi yerine getireceğiz ve bunu Sayın Cumhurbaşkanımıza Başkomutanımıza sunacağız. Siz tanka, topa, silahlara, bombalara karşı gelerek ne kadar şerefli bir halk olduğunuzu, şerefsiz olanlara yeniden gösterdiniz. O şerefsizler, şereflerini başka ülkelere sattı. Onlar haysiyetlerini başka ülkelere sattılar. Ama bilmediler ki civanmert olan Dadaşlar, bu aziz milletimiz hiçbir ülkenin boyunduruğu altına girmez.” Editör