Doğu Anadolu'daki sivil toplum kuruluşları (STK) ve AK Parti temsilcileri, Myanmar'ın Arakan eyaletinde ordu mensuplarınca Müslümanlara karşı gerçekleştirilen sistematik saldırıları kınayarak, Birleşmiş Milletler (BM), İslam İşbirliği Teşkilatı, uluslararası toplum ve tüm İslam ülkelerine bu saldırıları durdurması çağrısında bulundu.

Erzurum Sivil Toplum Platformu (ESTP) Başkanı Mustafa Güvenli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Arakan'da Müslümanlara yönelik katliam yapıldığını belirterek, bu katliamların dünyanın birçok yerinde bu noktaya gelmesinin sebebinin batı dünyası olduğunu savundu.

Almanya'da bir hemşirenin 76 hastayı öldürmesinin gündem oluşturmadığını belirten Güvenli, "Bu, vahşettir. Yani 70'in üzerinde çaresiz hastayı katleden bir cani çıkıyor ama hiç gündem oluşturmuyor. Bir yerde üst düzey yetkili çıkıyor 'Allahuekber diyeni dört adımda indirin' diyor. Sonra bir açıklama daha yaparak 'Dört adımı üç adıma indirdim' diyor." ifadelerini kullandı.

Güvenli, her yerde İslamofobi adı altında topyekün Müslümanlara karşı kin, nefret algıları oluşturulduğunu söyleyerek, "Katledilenler mazlum Müslüman çocukları. Suriye'nin geldiği noktada yüz binlerce masum çocuğun katledilmesini aynı cenah büyük bir keyifle izliyor. Maalesef Arakan konusunda da asıl soru 'İslam coğrafyası nerede, ne iş yapıyor'dur. Biz hala Batı'ya bakıyoruz. Filistin bir Arap ülkesi. Dili, dini, ırkı aynı olan 22 Arap ülkesinden birisi, diğer 21'i nerede?" şeklinde konuştu.

İslam ülkelerinin bu saldırılara tepki göstermesi gerektiğine vurgu yapan Güvenli, şunları kaydetti:

"Bütün bu sorunların esas müsebbibi İslam coğrafyasının kendisidir. İslam coğrafyası Arakan'la ilgili ne yapıyor, Myanmar'la ilgili ne yapıyor? Maalesef böyle bir dağınıklığın neticesinde kenarda köşede kalmış Müslümanlar katlediliyor. Bizim esas tepkimiz İslam coğrafyasınadır. Batı zaten bunu planlı şekilde işletiyor. Biz hala diyoruz ki 'Uluslararası toplum nerede?' Daha kaç çocuğun katledilmesi gerekiyor? Arakan'da kayıplar 3 bini aştı. İslam coğrafyasından hiç ses yok. Bu iş çözülecekse İslam coğrafyasının kendisine çeki düzen vermesiyle çözülecektir, aksi halde biz çözümü 'Allahuekber diyeni üç adımda indirin' diyenlerden beklersek daha çok çocuk katledilir."

"ARAKANLI MÜSLÜMANLAR SİSTEMATİK SALDIRILARA MARUZ KALIYOR"

AK Parti Ardahan İl Başkanı Yunus Baydar da Arakan'da ordu mensuplarının son günlerde binlerce Müslümanı öldürdüğünü, çok sayıda kişiyi yaraladığını ve 100 binden fazlasını yerinden ettiğini anımsattı.

Arakanlıların, mağdur ve mazlum durumda olduğunu, bu nedenle kendilerinden yardım beklediğini belirten Baydar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyanın neresinde bir zulüm, işkence veya soykırım, katliam varsa bilin ki orada bu vahşetlere sessiz kalınmayacak, elimizden gelen her şeyi yapacağız. Hiçbir şey yapamıyorsak 'Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, gücünüz yetmezse dilinizle, ona da gücünüz yetmezse kalben buğz ediniz' hadisinin biz Müslümanlara yüklediği sorumluluğu yerine getirmeye çalışacağız. Myanmar'da dünyanın en fazla baskı gören azınlığı olan Arakan Müslümanları her dönemde sistematik şekilde Budistlerin saldırılarına maruz kalmaktalar."

Baydar, Myanmar'ın çoğu insan tarafından haritada bile yerinin bilinmediğine işaret ederek, bu bölgedeki insanların sadece Müslüman oldukları için bu zulme maruz kaldıklarını vurguladı.

Myanmar'daki Müslümanların kadın çocuk yaşlı demeden canlı canlı yakıldıklarını, evlerinden, yurtlarından kovulduklarını anlatan Baydar, "Müslüman oldukları için her türlü işkenceye maruz kalıyorlar. Kadınlar tecavüze uğramamak için kendilerini suya atıp canlarına kıyıyor. Arakan Müslümanları yardım bekliyor, Budist canilerinin onlara uyguladığı vahşeti dünya, İslam ülkeleri görsün istiyorlar. Arakanlı Müslüman kardeşlerimizin nesli tükenen hayvanlar kadar değeri olmadı." değerlendirmesinde bulundu.

Baydar, bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısına kulak verilmesi gerektiğini, bir Müslüman olarak kimsenin bu duruma duyarsız kalamayacağını sözlerine ekledi.

ASİMDER'DEN MÜSLÜMANLARA BİRLİK VE BERABERLİK ÇAĞRISI

Uluslararası Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Genel Başkanı Göksel Gülbey, Arakan'ın İslam coğrafyasının kanayan yarası olduğunu dile getirdi.

Arakan'da yaşanan zulme birçok çevrenin yanı sıra Müslümanların da sessiz kaldığını aktaran Gülbey, şunları söyledi:

"Müslümanların sessizliği hepimizi yürekten incitiyor ve yaralıyor. Sesimizi yükseltmemiz gerekirken, şu an aciz bir durumdayız, bu bizim için bir zulümdür. BM, Müslümanların kendi onurunu korumamasına karşılık Arakan hükümetine bir çağrıda bulunuyor, 'Müslümanların onurunu koruyun' diyorsa bu, hiçbir İslam devletinin etkinliğinin olmadığını ve kendilerinin hiçbir hükmünün olmadığını gösteriyor."

Gülbey, Müslümanlara birlik ve beraberlik çağrısında bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Müslüman coğrafyası üzerindeki tozu temizlemeli, kendi içindeki kavgaya, gürültüye son vermeli ve dünyanın herhangi bir yerinde Müslümanlara karşı yapılan şiddete yönelik 'dur' diyebilmelidir. Suriye'de, Yemen'de, Irak'ta, Afganistan'da ve dünyanın her yerinde Müslümanlar öldürülüyor. Müslümanlar silkelenmeli ve bir an önce bu zulme 'Dur' demelidir. Bugün de Arakan'da yaşanan bu vahşet bir an önce sonlandırılmalıdır."

"KATLİAMLAR BİRAN ÖNCE DURDURULMALI"

AK Parti Erzincan İl Başkanı Orhan Bulut da Myanmar'da mağdur ve mazlum durumda olan insanların kendilerinden yardım beklediğini ifade etti.

Bulut, şunları kaydetti:

"Myanmar hükümetine bağlı silahlı güçlerce Arakan'daki Müslümanlara karşı başlatılan katliamların bir an önce durdurulması gerekmektedir. Tek suçları Müslüman olmak olan Arakanlılar tarifi mümkün olmayan işkencelerle, katliamlarla karşı karşıyadır. Son bir haftada binlerce Müslüman birbirinden vahşi yöntemlerle öldürülmüştür. İslam coğrafyası alev, alev yanmaktadır. Bir yanda Filistin, Suriye diğer yanda Arakan, Doğu Türkistan. Çekilen acılar ve görülen vahşet aynıdır. Müslümanların topluca katledildiği bu alçak saldırıları şiddetle kınıyoruz."

Uluslararası camiaya seslenen Bulut, "BM, İslam İşbirliği Teşkilatı olmak üzere tüm uluslararası mekanizmaları, hükümetleri, insan hakları örgütlerini ve vicdan sahibi herkesi Arakan'da yaşanan işkence ve katliamı durdurmak için acil eyleme çağırıyoruz. Masum bir insanı katletmek bütün insanlığı katletmektir. Soykırım asla kabul edilemez. Arakan'da katliam acilen durdurulmalıdır." dedi.