Erzurum Büyükşehir Belediyesi Meclisi, merhum Başbakan Adnan Menderes'in darbe yönetimi tarafından 15 Temmuz 1960'ta kaldırılan "Erzurum fahri hemşehrisi" ve "Fahri Belediye Reisi” unvanını yaptığı oylamayla iade etti.
Belediye Meclisi, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen başkanlığında, olağan gündem maddelerini değerlendirerek karara bağlamak üzere toplandı.
Gündem maddelerinin değerlendirilmesinin ardından, Adnan Menderes'e 11 Haziran 1957 tarihli meclis kararıyla verilen ancak darbeciler tarafından iş başına getirilen belediye yönetimince 15 Temmuz 1960'ta kaldırılan "Erzurum fahri hemşehrisi" ve "Fahri Belediye Reisi" unvanının iadesi maddesi görüşüldü.
Yapılan oylamada, Menderes'e bu unvanlarının iade edilmesi 57 yıl sonra tüm meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi.
Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, mecliste yaptığı konuşmada, demokrasiye vurulan kara lekeyi tarihi vesikalardan silmek için toplandıklarını belirtti.
Dönemin Belediye Başkanı Edip Somunoğlu idaresindeki belediyenin, Menderes’e, dadaşlar diyarına olan büyük teveccühünden ötürü bu unvanı verdiğini anımsatan Sekmen, "Atatürk Üniversitesini kuran, Şeker Fabrikası ve Tortum Elektrik Santrali gibi büyük yatırımlarla şehrimizdeki kalkınma hamlesini başlatan bu büyük dava adamına verilen dadaşlık payesi, darbeciler tarafından iş başına getirilen yönetimin 15 Temmuz 1960 tarihinde aldığı 307 numaralı kararla kaldırılmıştı. Tarihimize kara bir leke olarak düşen bu meşum kararı, aziz milletimizin kanıyla tarihe altın harflerle yazdığı '15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde ortadan kaldırdık." diye konuştu.
Sekmen, konuşmasında birlik ve beraberlik vurgusu yaparak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bir milleti millet yapan unsurların başında hiç şüphesiz, sahip olduğu milli ve manevi değerlere bağlı kalarak, birlik ve beraberliğini devam ettirmesi gelmektedir. Bir milleti yıkmak isteyenler, öncelikle o milletin fertleri arasına ayrılık tohumları ekerek onları birbirine düşürür, birlik ve beraberliklerini bozar ve tarihini yok etmeye çalışırlar. Millet olarak ayrılıklar karşısında bizi bir arada tutan en büyük değer mukaddesatımız, birliğimiz ve şanlı tarihimizdir. Atalarımız, bu birlik ve beraberlik ruhu ile Malazgirt’ten Kosova’ya, Viyana’dan Çanakkale’ye kadar sayısız mücadele vermiş, izahı imkansız zaferlerin altına imza atmıştır. İşte 15 Temmuz da bu şanlı zaferlerden birisidir. Dadaşları tarif ederken 'Erzurum’u öylesine severim ki bağrıma basıp öpesim gelir' diyen merhum Başbakanımızı rahmet, minnet, saygı ve şükranla anıyoruz."
Editör