Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 6 saat süren tarihi kritik zirvesinde istediğini aldı. Zirveden, İdlib'de akan kanın durdurulması için ateşkes sağlanması, ortak devriye yapılması ve güvenli koridor oluşturulması konusunda mutabakat çıktı. İdlib'de yeni statü oluşturulması gerektiğini belirten Erdoğan, rejimin saldırılarına Türkiye'nin karşılık verme hakkının saklı olduğunu söyledi. Putin ise iki ülke arasında görüş ayrılıkları olduğuna dikkat çekerken, "Ama uzlaştık" dedi. Erdoğan, Kremlin Sarayı'nda Putin'le gerçekleştirilen ortak basın toplantısında önemli mesajlar verdi:
* "Yaklaşık 6 saat süren bir çalışma yaptık. Bu arada tesis ettiğimiz samimi diyalog kapsamında benzer veya farklı görüşte olduğumuz tüm konuları ayrıntılarıyla görüştük, müzakere ettik.
* Diplomatik ilişkilerimizin 100. yılını idrak ettiğimiz bu sene, Üst Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı için Sayın Putin'i ülkemize bekliyoruz.
* Soçi Mutabakatı ile İdlib'de istikrarı sağlamıştık. Rejimin geçen mayıs ayından itibaren yoğunlaşan ve doğrudan sivilleri hedef alan saldırıları İdlib'te tesis ettiğimiz sükuneti bozmuştur. Mutabakatın bozulmasına yol açan gelişmelerin birinci derecede sorumlusu, saldırganlığıyla bölgenin istikrarını da hedef alan rejimdir. 4 milyon insanın tamamının terörist olarak ilan edilip ağır bombardımana maruz bırakılmasını kabul etmemiz mümkün değildir.
* Rejimin zulmünden kaçan, BM İnsani Yardımı Ofisi verilerine göre sayıları 1.5 milyonu bulan bölge halkı bizim sınırlarımıza yığılmıştır. Rejimin buradaki esas amacının İdlib'i belirli bir kesim açısından insansız hale getirmek ve oluşturduğu göç baskısıyla Türkiye'yi zora sokmak olduğu açıktır. Türkiye, elbette böyle bir tehdit karşısında eli kolu bağlı kalacak değildir.
* Rejimin doğrudan askerlerimizi hedef alan saldırganlığı sebebiyle yaşanan üzüntü verici hadiselerin ardından İdlib'te yeni bir statünün oluşturulması kaçınılmaz hale gelmiştir.
* Rusya'nın, rejimin işbirliğimizi zedeleyecek eylemlerine göz yummayacağına inanıyorum.
* Görüşmelerimiz İdlib'de attığımız adımları, masadaki çabalarımızla pekiştirerek bölgedeki soruna kalıcı çözüm bulma irademizin bir tezahürüdür. Öncelikle ateşkesi gerçekleştirecek, ardından birlikte kararlaştıracağımız diğer adımları süratle atacağız. Bu gece saat 00.01, yani tam gece yarısı itibariyle ateşkes yürürlüğe girecektir.
* Türkiye bu süreçte rejimin yapabileceği her türlü saldırıya tüm gücüyle ve tüm sahada cevap verme hakkını saklı tutacak.
* Suriye krizine bu ülkenin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği temelinde bir çözüm bulunana kadar Türkiye, Soçi mutabakatı dahil bölgedeki inisiyatiflerini sürdürmekte kararlıdır."
BUGÜN DE UZLAŞTIK
Rusya Devlet Başkanı Putin de şunları söyledi:
* "Türklerle görüş ayrılıkları oluyor Suriye konusunda, fakat kritik durumlarda her zaman elde edilen mutabakatlara ve ikili ilişkilerin yüksek seviyesine dayanarak, her zaman uzlaşabilmeyi başarıyorduk. Çözümler üretiyorduk. Bugün de öyle oldu.
* (Belge) İdlib'de ateşkes ve çatışmaların durdurulmasına vesile olacak. Nihayet sivillerin acılarına son verilmesine, insani yardım konusunda ilerleyebilmemize yardımcı olacak."
SAHADA VE MASADA BAŞARI
Böylece sahada ve masada kararlılığını ortaya koyarak sivil katliamına "Dur" diyen Türkiye, Suriye'de nihai çözüm yolunu tüm dünyaya ilan etti. Kritik zirveye tanıklık eden kurmay heyet, Erdoğan ile Putin arasındaki görüşmelerin yapıcı bir ortamda geçtiğini vurguladı. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, şu değerlendirmelerde bulundu:
* Rusya ile varılan mutabakat, Türkiye'nin mülteci politikasına yaptığı değişiklikleri geri almasını gerektirmez. AB'nin 2016 anlaşması kapsamında Türkiye'ye verdiği sözleri tutmadığı gerçeğini değiştirmez.
* Türkiye'nin ulusal çıkarları doğrultusunda izlediği bağımsız dış politika, yeni bir başarı elde etmiştir.
* Cumhurbaşkanı Erdoğan, anlaşma olmaması halinde Türkiye'nin rejim unsurlarını İdlib'den kendi imkânlarıyla temizleme konusunda kararlılığını ortaya koydu.
* Mutabakat, ABD ve AB'nin Türkiye'ye destek olmasına engel değil. Hava savunma sistemi konuşlandırılması ve istihbarat paylaşımı gibi güven artırıcı adımlar atılmalıdır.
15 MART'TA ORTAK DEVRİYE BAŞLAYACAK
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, tarafların üzerinde uzlaştığı "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin Muhtıraya Ek Protokol"ü okudu. İki ülke, şu hususlarda mutabık kaldı:
* İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde (bugün) saat 00:01'den itibaren durdurulacak.
* M4 karayolunun kuzeyinde 6 kilometre ve güneyinde 6 kilometre derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecek. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye ve Rusya Savunma bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacak.
* Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba'dan (Serakib'in 2 kilometre batısı) Ain Al Havr'a kadar olan kesimi boyunca başlatılacak.
İDLİB'İN KADERİ İÇİN 6 SAATLIK KRİTİK GÖRÜŞME
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün İdlib meselesini görüşmek üzere Kremlin Sarayı'nda bir araya geldi. Erdoğan ve Putin, baş başa görüşme öncesinde kısa birer açıklama yaptı. Sözlerinin başında İdlib'de şehit olan askerler için taziye dileğinde bulunan Putin, şöyle devam etti: "Her insanın ölümü bir trajedidir. Telefon görüşmemizde ifade ettiğim gibi hiçbir kimse Suriye askerleri dahil olmak üzere orada Türk askerlerinin bulunduğunu bilmiyorlardı. Aynı gün Suriye askerlerinin de kayıpları olmuştur. Suriye ordusunun gerçekten ciddi kayıpları var." Cumhurbaşkanı Erdoğan ise görüşmenin Türkiye'de planlandığını, ancak Putin'in Anayasa çalışmaları nedeniyle Moskova'da yapıldığını söyledi. Erdoğan, şöyle dedi: "İdlib müzakereleri sebebiyle bir araya gelişimiz büyük önem arz ediyor. Bölgede sıkıntı büyük. Biliyorum şu anda dünyanın gözü burada. Bugün burada atacağımız adım, alacağımız isabetli kararlar bölgeyi de ülkelerimizi de rahatlatacaktır. Türkiye-Rusya ilişkilerinin tavan yaptığı bir dönemi yaşıyoruz." Erdoğan ve Putin'in baş başa görüşmesi 2.5 saat, heyetler arası görüşme ise 3.5 saat sürdü. Yaklaşık 6 saatlik görüşme maratonunun ardından da ortak basın toplantısı düzenlendi.
Editör