ALGILAMA, ÖĞRENME VE HAFIZAYI GÜÇLENDİRİYOR
Dr. Yavuz daha sonra şunları kaydetti; “Oruç tutarken uzaklaştığımız fiziksel istekler, beynimizin yapılan işlere yoğunlaşmasını sağlıyor. Gereksiz metabolik aktivitelerle uğraşmayan vücut, algılama ve öğrenmeye odaklanarak hafızamızın daha iyi çalışmasına katkıda bulunur.”
Dr. Yavuz, Sınav öncesinde öğrencilere hafif kahvaltı önerilmesinin nedenini, mide doluyken algılamanın ve beyindeki kan dolaşımının minimuma inmesi olarak açıkladı.
Tarihteki birçok ünlü düşünür ve filozofun kendilerini günlerce açlığa tabi tutarak düşünce yeteneklerini geliştirdiklerini belirten Dr. Yavuz, az yemenin zihni açtığını, kişisel gelişime katkıda bulunduğunu ve davranışları kontrol etmeyi öğrettiğini vurguladı.
ORUÇ TUTMAK YAŞLANMAYI GECİKTİRİYOR
Birçok hastalıkta kilit rol oynayan kandaki lipit ve kolesterol düzeyi, düzensiz beslenmeye bağlı olarak vücudumuza zarar verdiğini söyleyen Dr. Yavuz, “Damar duvarları kolesterol parçacıkları ile kaplanarak kan sirkülasyonunu bozar, bu da birçok hastalığa davetiye çıkarır. Hücre yenilenmesini aksatan, dokuların onarımını geciktiren bu durum yaşlanma sürecini önemli ölçüde artırır” dedi.
Ramazan ayında oruç tutanlarda kandaki lipit ve kolesterol düzeyi azaldığı için damarların kendini tamir ettiğini belirten Dr. Yavuz, oruç sayesinde damarların temizlendiğini ve kan dolaşımının arttığını vurguladı. Yavuz, “Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda; oruç tutmak hücrelerin yenilenmesini sağladığı için bedenimizi ve zihnimizi daha sağlıklı hale getirir ve yaşlanmayı büyük ölçüde geciktirir” dedi.
SİNDİRİM ORGANLARINIZI ORUÇ TUTARAK DİNLENDİRİN
Metabolizmanın gün içerisinde tüketilen gıdaları hazmetmekle uğraştığı için vücudumuzun savunma ve bağışıklık sistemi zayıflattığını; Oruç sırasında sindirime ayrılan zamanın azaldığını belirten Dr. Yavuz, sindirim organlarının da bu süreçte dinlenerek kendini yenilediğini hatırlattı. Özellikle durmaksızın çalışan karaciğerin dinlenmesine olanak sağlayan oruç, kan içerisinde yer alan akyuvarların da performansıyla vücudumuzdaki her organı ayrı ayrı dinlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağladığını belirtti.
KANSER OLUŞUMUNU ENGELLİYOR
Dr. Yavuz, “Kanser vakası, vücudun herhangi bir yerinde birkaç anarşik hücrenin terör faaliyetleri için başkaldırması ile başlar. Ancak bu terörist faaliyet bazen bedenin kendi dokusu gibi bir görüntü vererek savunma sistemini yanıltabilir. Eğer beden sürekli metabolizma faaliyetleri ile uğraşıyorsa neler olup bittiğini anlayamayabilir. Oruçlu kişide ise organizma kendini kontrol etmeye vakit bulur ve böyle faaliyetlere anında müdahale eder. Böylece kanser oluşumu başlangıç noktasında engellenmiş olur” diye konuştu.
Editör