Erzurum İl Müftüsü Hasan Çınar, organ bağışıyla ilgili kafaları karıştıran soruları yanıtladı. Çınar, “Bir insanın hayatını kurtarmak büyük bir sevaptır. Organ bağışı olduğu zaman ki hayatı kurtarmak şartlara bağlıdır. Bir insan Cuma namazı kılıyorken dışarıdan biri imdat diye bağırınca Müslüman Cuma namazını terk edip ona yardıma koşması lazımdır çünkü o insandır. İmdat diyerek bağırıyor o Müslüman mı ,Sünni mi, Alevi mi olduğuna bakmayız ona yardıma gideriz çünkü insan hayatı bizim için çok önemlidir. Bizim itikatımızda çok önemlidir. Bir insanı hayata kavuşturan bir insanlığı hayata kavuşturmuş gibi büyük sevabı olan bir konudur. Şartlarına haiz olduktan sonra organ nakli caizdir. Bu şartlara haiz olan mesela bitkisel hayatta olan bir kişinin organ nakli caiz değildir. Çünkü bitkisel hayattan geri dönebilenler vardır. Canlıdır o canlı olduğu için o öldü diye nakile karar verilmez. Eğer şartlarına haiz olmazsa yani para ile organ alıp satmak sonra bir böbreği alınınca diğeriyle hayatta kalamaması gibi sağlık probleminin ortaya çıkması gibi durumlarda İslamiyet organ nakline müsaade etmez ama genel olarak şartlara haiz olduktan sonra organ nakli, organ bağışı caizdir. Ama caiz derken kimsede buna mecbur değildir. Organ nakli şartları uygun olursa nakil yapılabilir. Şartları şunlardır; Bir kere ölmesi organları alınacak kişinin kesin ölmesi lazım beyin ölümü falan deniliyor bitkisel hayat mıdır bilemiyorum ama kişinin kesinlikle hayat imaresi hiç mi hiç kalmaması lazım. İkincisi organın para ile satılamamış olması lazım, insan organı mübarektir para ile satılamaz. Üçüncüsü alınan organın karşı tarafa fayda vermesi gerekir. Dördüncüsü yaşayan birisinden organ nakli yapılıyorsa yaşayan için yaşam tehlikesi olmaması lazım. Örneğin böbrek nakli gibi yani bir böbreğini veriyorsa vereceği böbreğin karşıdakine yarar sağlaması gerekir zaten bunlar doktor gözetiminde olması gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
Editör
Son Güncelleme: 07.11.2013 12:57
