ŞEHİRDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Komisyonu Başkanı Vedat Eğilmez, yaptığı basın açıklamasıyla dünyada birçok ülkede Latin harflere geçişin aslında galip devletlerin bir dayatması olduğun dikkat çekti.
Eğilmez açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Türkiye’de belli bir kesimi yanımıza alarak veya belli bir kesimi karşımıza alarak değil, Türkçemizin asli harfleri -ki biz buna Osmanlıca, Eski Türkçe veya Arap harfleri gibi isimler vermiyor, ‘Kur’an harfleri’ diyoruz- konusundaki titizliğimizi ve hassasiyetimizi, günümüzdeki tartışmalara binaen kalın çizgilerle tekrar dile getirmek maksadıyla bu basın açıklamasını yapmak zarureti hissediyoruz.
Elifbamızın hangi amaçlarla 1928’de alfabeye dönüştürüldüğü tartışmalarını bir kenara bırakıp, meseleyi daha iyi idrak edebilmek için öncelikle 1928’de başka hangi devletlerin harflerinin değiştirildiğine bakmak lazım: Başkirtler, Çeçenler, Tatarlar, Azeriler, Kırgızlar, Kazaklar… Somali halkı 1972’ye kadar direnç göstermiş daha sonra Latin harflerine geçmiştir.
Muasır medeniyetler seviyesine yükselme hedefi gösterilerek eğitim, kültür ve ilmi alanları sabote edilmiş milletlerdir bunlar. Kimi Kiril harflerine, kimi de Latin harflerine geçmiştir, geçmek zorunda bırakılmıştır. Böylece bu diller doğal dil olma hüviyetlerini büyük oranda kaybetmiş, yapma dil seviyesine düşürülmüştür. Yeni kurulan İsrail ise alfabe seçiminde hiç tereddütsüz İbranicede karar kılmıştır.
Alfabe değiştirme dolmasının hangi maksatla sarıldığı apaçık ortadayken, bu değişime bir takım ulvi sebepler arayanların ve bu yanlıştan dönmek için ayak direyenlerin, ağızlarında bıraktığı tattan olsa gerek, fikirlerini değiştirmek mümkün görülmüyor. Bu yüzden kadim medeniyetimizi inşa ettiğimiz şu sıralar “Osmanlıca” olarak dillendirilen alfabemizin yeni nesillere çok iyi bir şekilde öğretilmesi hususunda, devletimizin tüm imkânlarının seferber edilmesini teklif ediyoruz.”
Eğilmez açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Türkiye’de belli bir kesimi yanımıza alarak veya belli bir kesimi karşımıza alarak değil, Türkçemizin asli harfleri -ki biz buna Osmanlıca, Eski Türkçe veya Arap harfleri gibi isimler vermiyor, ‘Kur’an harfleri’ diyoruz- konusundaki titizliğimizi ve hassasiyetimizi, günümüzdeki tartışmalara binaen kalın çizgilerle tekrar dile getirmek maksadıyla bu basın açıklamasını yapmak zarureti hissediyoruz.
Elifbamızın hangi amaçlarla 1928’de alfabeye dönüştürüldüğü tartışmalarını bir kenara bırakıp, meseleyi daha iyi idrak edebilmek için öncelikle 1928’de başka hangi devletlerin harflerinin değiştirildiğine bakmak lazım: Başkirtler, Çeçenler, Tatarlar, Azeriler, Kırgızlar, Kazaklar… Somali halkı 1972’ye kadar direnç göstermiş daha sonra Latin harflerine geçmiştir.
Muasır medeniyetler seviyesine yükselme hedefi gösterilerek eğitim, kültür ve ilmi alanları sabote edilmiş milletlerdir bunlar. Kimi Kiril harflerine, kimi de Latin harflerine geçmiştir, geçmek zorunda bırakılmıştır. Böylece bu diller doğal dil olma hüviyetlerini büyük oranda kaybetmiş, yapma dil seviyesine düşürülmüştür. Yeni kurulan İsrail ise alfabe seçiminde hiç tereddütsüz İbranicede karar kılmıştır.
Alfabe değiştirme dolmasının hangi maksatla sarıldığı apaçık ortadayken, bu değişime bir takım ulvi sebepler arayanların ve bu yanlıştan dönmek için ayak direyenlerin, ağızlarında bıraktığı tattan olsa gerek, fikirlerini değiştirmek mümkün görülmüyor. Bu yüzden kadim medeniyetimizi inşa ettiğimiz şu sıralar “Osmanlıca” olarak dillendirilen alfabemizin yeni nesillere çok iyi bir şekilde öğretilmesi hususunda, devletimizin tüm imkânlarının seferber edilmesini teklif ediyoruz.”
Editör
Son Güncelleme: 11.12.2014 11:13
