Haşim NURGAZİ yazdı...
Hükümet, başta vergi ve SGK borcu olmak üzere, onlarca kalemde borç ertelemesi ya da yapılandırması yaptı.
Borcu, borçla kapatın diye esnafa kredi imkanı da sunuldu!
Borcu, borçla kapatma kısmı hariç diğer düzenleme, elbette ki doğru bir karardı ya da zaten böyle olmalıydı.
Lakin borç yapılandırmasına giden esnafın şartlarında değişen bir şey yok ki…
Anlayacağınız…
Aynı hamam aynı tas…
Sen o kadar çal söyle ki…
Biliyorsunuz ki…
Lokantalar, restoranlar, kafeler, hamamlar, düğün salonları, okul kantinleri, okul servisleri ve kahvehaneler hala kapalı…
Oradan itiraz edenleri duyar gibiyim…
“Ama paket servisi var!”
Güldürmeyin insanı…
Hangi okul kantincisi kime paket servis yapacak ya da servisçi kimi evinden paketleyip bir yere götürecek?
Lütfettiler…
Ocak yerine Şubat’ta ilk taksitlerin ödenmesi için de bir karar alındı, kabul; yerli yerinde bir adım…
İyi de Ocak’ta işyeri zaten kapalı olan bir esnaf, Şubat’ta hangi kazancıyla yapılandırmanın ilk taksitini ödeyecek?
Üç maymunu oynamakla sorunlar çözülecekse gelin hep birlikte görmedim, duymadım, bilmiyorum diyelim…
Diyelim de…
Ne yazık ki çözüm değil…
Erzurum, kara kışın can yakan günlerinden geçiyor.
Kediler damdan dama atlarken donmasa bile insanlar, açamadıkları kombileri yüzünden battaniyelere sarılmaktan artık kötürüm oldular!
Eskiler, “Müesseseler ihtiyaca binaen doğar” demiş.
El hak doğru…
Soralım o vakit:
Bu ülkede, hala kim aç kim tok diye soracak bir müessese doğmayacak mı?
Binlerce aile elektrik ve doğalgaz faturasını ödemekte, sandığınızdan yüz kat daha bir eziyet ve çaresizlik yaşıyor.
Palen ve Aras adlı şirketler ise, maalesef ki kimsenin gözyaşına bakmıyor.
Ödemediyse, kes gitsin!
Bir de kesme-açma parası da al ki, herkesin aklı başına gelsin…
Gerekirse varsın yatağını yorganını, olmadı karısının parmağındaki nişan yüzüğünü satıp ödesin!
Yahut da karanlıkta kalıp donsun…
Bu kadar basit…
Onların hizmet için seferber edilmiş çalışan orduları olmasa bile vatandaşı hapse attırmak için büro büro organize olmuş avukatları var!
Borcun 100 lira, avukat ücreti beş yüz lira!
Erzurumluyu kendi evlatlarına kırdırtıyorlar!
İroni yaptığımızı sanmayın.
Hele sokağa bir kulak verin bakın neler neler duyacaksınız…
Kabul edelim ki…
Bunların içerisinde en merhametlisi yine de ESKİ…
Çünkü:
Erzurum’da şimdilik musluklardan hala su akıyor…
Aşkına karşılık bulamayan genç bir sevdalı, aşık olduğu kızın evine uzaktan melül melül bakıp sonunda şöyle demişti:
“Sizin evin duvarları taştan, dumanı da mı taştan?”
Ne yani musluklardan kan aktığında mı anlayacaksınız, ahalinin artık mecalinin kalmadığını?
İnsan hayalleri kadar zengindir, biz Erzurumluların hayali ise, buzların altından çıkıp yeniden bahara erişmektir…
O hayalin ete kemiğe kavuşmuş haline de, herkesin ocağı tütsün, kimse soğuktan titremesin, her hanenin sofrasında, haydi geçtik yumurtalı kıymayı, hiç olmazsa bir çorba bulunsun diyoruz…
Ölürken tok ölmek çok mu lüks?
Editör